İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan İSTON ve İSBAK personeli, belediye ile imzalanan toplu iş sözleşmesini reddetti. Bu nedenle, gece yarısında imzalanan toplu iş sözleşmesini protesto etmek amacıyla sendika binası önünde toplandılar.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ile Belediye-İş Sendikası yönetimi arasında dün gece saatlerinde imzalanan toplu iş sözleşmesi, İSTON A.Ş, İSBAK A.Ş. ve diğer İBB çalışanları arasında tepkilere neden oldu.
Belediye-İş Sendikası’na üye çalışanlar, sendika binasının bulunduğu Fatih ilçesine gelerek eylem düzenledi. Çalışanlar, sendika yönetimini bina dışına çağırarak sloganlar attılar. Bu sırada bina ve çevresinde polis ekipleri güvenlik önlemi aldı.
“Emeğimizi bir gecede sattılar”
Eylemi yöneten İbrahim Dalkılıç, şunları dile getirdi:
“Birçok insanın hakkını gasp ettiler, bir gecede bütün emeğimizi satıp çöpe attılar. Grev kararı aldık, onlar da grevi onayladılar. Ancak grev yapmamız gereken günün sabahında bizi masada sattılar. ‘İşte size fiyat, kabul ediyorsanız yaparsınız’ dediler. İnsanlar buraya, hakları için toplandılar. Grev hakkımızı bile gasp ettiler.
Bizim talebimiz, insanca maaşlar alarak insanca çalışmaktır. Burada çalışan arkadaşlarımız düşük ücretlerle çalışıyorlar ve bu durum 3 buçuk yıldır sürüyor. 3 buçuk yıllık mücadelemizi bir gecede masada sattılar, kimseye de haber vermediler. Haber vermeleri gerekiyordu. ‘Arkadaşlar, işte teklifimiz, kabul ediyor musunuz? Yoksa greve gitmek istiyor musunuz?’ demeleri gereken yerde ‘Biz kararı verdik, iş tamam’ demeye getirdiler. Ancak insanların sabrı taştı.”
“bu süreçte bize verilen sözlerin ve garantilerin hiçbiri yapılmadı.”
İBB çalışanı Serdar Kırçak da şunları dile getirdi:
“Bu süreç boyunca bize verilen sözler ve garantiler hiçbir şekilde yerine getirilmedi. İnsanlar burada bir araya gelerek birlik ve beraberlik içinde hareket etmeye karar verdiler. Bize, 4 yıllık sözleşmemizin imzalanmaması ve mahkeme süreçlerinin devam etmesi nedeniyle birçok vaatte bulunuldu.
Ancak genel başkanın buraya gelip imza atmasıyla sendika, buradaki insanların güvenini kaybetmiştir. Kendi kendimizi satılmış hissediyoruz, ama asıl satılan onlar. Namus ve şeref sözü veren insanlar şu an dışarı çıkıp yüzümüze bakamıyorlar. Bu süreçte yapabileceğimiz tek şey, bu sözleşmenin iptal edilmesi, imza bedelinin ödenmesi ve istediğimiz gibi yeni bir sözleşme yapılmasıdır. Aksi takdirde üyeler olarak burada kalmamız mümkün değil.”