Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Kira artışlarının yüzde 25’i geçmemesi, kira uyuşmazlıklarının arabulucuya gitmesi gibi bu tür tedbirler geçici nitelikte olup vatandaşlarımızı korumayı amaçlamaktadır” açıklamasını yaptı.
Türkiye’de enflasyon ve yaşam maliyeti artışı kontrol altına alınamıyor. Konut kiraları da benzer bir trend izliyor. Bu nedenle iktidar, konut kira artışlarına sınırlama getirerek bu sorunu çözmeye çalıştı ve kira artışlarını yüzde 25 ile sınırladı. Ancak bu tedbirler, genel olarak ekonomik koşullar ve politika uygulamalarıyla birlikte ele alındığında daha fazla inceleme ve çözüm gerektiren bir sorun olarak ortaya çıkıyor.
“Kira artışının önlenmesi için çalışmalar yürütülüyor”
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kira artışlarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Bakan Şimşek, kira artışlarının yüzde 25 sınırı gibi önlemlerle vatandaşların korunması amacını taşıdığını belirtti ve şunları söyledi:
“Enflasyonla mücadele ve yüksek kira artışlarının önlenmesi için konut arzının artırılması, deprem kaynaklı konut kayıplarının telafi edilmesi amacıyla yeni sosyal konut projelerinin geliştirilmesi ve düşük gelirli vatandaşların konutlara erişiminin artırılması gibi adımlar atılacaktır.”
“İnsanların kiralık dairelere olan talebi arttı”
Bu açıklamayı değerlendiren Gayrimenkul Uzmanı Mustafa Hakan Özelmacıklı, şu ifadeleri kullandı:
“Yüzde 25 kira sınırlamasının kaldırılması beklenen bir gerçek. Gayrimenkul sektörü, pandemi döneminden itibaren üretim eksikliğini derinlemesine hissetmeye devam ediyor. Artan maliyetler ve finansmana erişim sorunları, gayrimenkul erişimini zorlaştırdı. Bu nedenle insanlar, kiralık dairelere daha fazla talep göstermeye başladılar.”
Özelmacıklı ayrıca şunları söyledi: “Şubat ayındaki deprem felaketi, kentsel dönüşüm gibi ihtiyaçlar, son dönemde birçok şehirde kiralık daire fiyatlarını artırdı. Ekonomik açıdan bakıldığında, yüzde 25 kira sınırlamasının ekonomik gerçeklerle örtüşmediğini söylemek önemlidir.”