UAD’de soykırım sözleşmesi temelinde bir dava kazanan ilk avukat Uluslararası İnsan Hakları Avukatı Francis Bole çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Güney Afrika’nın İsrail’e yönelik açtığı ‘soykırım davasının ayrıntılarını paylaştığı konuşmasında şunları söyledi; “1993’te Yugoslavya karşısında Bosna Hersek Cumhuriyeti adına soykırım sözleşmesi ile ilgili benzersiz bir deneyimim var.
●Bilgi, yargı ve deneyimlerimle yaptığım analize göre Güney Afrika Filistinlilere soykırım uygulayan İsrail’e karşı, bir durdurmak kararı alacaktır. Bosna davasındaki tecrübelerime dayanarak bu kararın bir hafta içinde çıkacağını tahmin ediyorum. Soykırım suçunun önlenmesi ve cezalandırılması sözleşmesinin 1. maddesi uyarınca taraf devletler soykırımı önlemekle yükümlüdürler. Bu karar alındığında İsrail için çok önemli sonuçlar doğuracak. İşte o zaman İsrail’in Filistinlilere soykırım yaptığını tüm dünya öğrenecek. 1.inci madde uyarınca soykırımı önlemekle yükümlü olacaklar.
●Güney Afrika daha sonra bu emri uygulaması için Birleşmiş Milletler Güvenlik konseyine götürecektir, şu ana kadar görünen o ki ABD hükümeti güvenlik konseyinin Birleşmiş Milletler şartı uyarınca yapması gereken emrin uygulanmasını engellemek için veto yetkisini kullanacağı…
●Güney Afrika barış için birleşme kararının uygulanması adına Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na başvurabilir ve bu İsrail için bazı sonuçlar doğurabilir. İlk olarak Genel Kurul İsrail’in Birleşmiş Milletler faaliyetlerine katılımını askıya alabilir. Tıpkı Genel Kurul’un o dönemde Güney Afrika’daki suçlu “Apartheit rejimini” askıya aldığı gibi… İkinci olarak Genel Kurul Filistin’i tam teşekküllü bir devlet olarak kabul edebilir.
Üçüncü olarak da Genel Kurul Birleşmiş Milletler şartının 22. maddesi uyarınca bir yan organ olarak İsrail için uluslararası Ceza Mahkemesi kurabilir. Eski Yugoslavya uluslararası Ceza Mahkemesi Güvenlik Konseyi tarafından kurulmuştur, yine yapılabilir.
Son olarak İsrail’e karşı kapsamlı bir ekonomik yaptırım uygulanabilir devletler uluslararası Adalet devamında istemedikleri takdirde dava açmak zorunda değiller. İsrail Uluslararası Adalet Divanı’nda aleyhine çıkacak bir kararın asla toparlanamayacağının ağır bir darbe alacağının farkında. Biden yönetimi de Siyonist rejimin suç ortağıdır, ona yardım ve yataklık yapmaktadır.”
“Filistinlilerin kanı uluslararası ceza mahkemesinin elinde…”
Uluslararası İnsan Hakları AvukatıFrancis Bole konuşmasını şöyle sonlandırdı; “2009’dan bu yana üç farklı başsavcı döneminde Uluslararası Ceza Mahkemesi filistinliler için parmağını bile kıpırdatmadı. Dökme Kurşun operasyonundan bu yana bugün konuşurken ölen 30.000 Filistinli de dahil ölen tüm Filistinlilerin kanı uluslararası ceza mahkemesinin elinde…”