Suat Kılıç’tan dikkat çeken ‘Yeni Anayasa’ çıkışı: Aparat olarak kullanılıyor!

Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, partisinin MYK toplantısı sonrası yeni anayasa çalışmasına ilişkin, “Ne iktidar, ne de muhalefet cephesinde somutlaşan bir tek teklif yok. Kağıda dökülen somut bir öneriler seti yok. Yeni anayasadan, özgürlükten, sivilleşmeden ne anladıklarına dair bir mutabakat yok. Görünen o ki anayasa tartışmaları gündemi yumuşatma arayışlarının aparatı olarak kullanıyor” dedi.

Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, partisinin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısının ardından önemli açıklamalarda bulundu. Kılıç, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin hayatını kaybetmesi, yeni sivil anayasa çalışmaları, kamuda tasarruf paketi başta olmak üzere gündemdeki konuları değerlendirdi.

‘40 binden fazla masum sivilin ölümüne neden saldırılar yaptırımla karşı karşıya’
İran Cumhurbaşkanı Reisi ve beraberindekilerin uçak kazasında hayatını kaybetmesi nedeniyle İran halkına taziye ve başsağlığı dileklerini ileten Suat Kılıç, ardından Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin İsrail Başbakanı Netanyahu ve Savunma Bakanı Galant hakkındaki kararına değindi. Kılıç, “Yüzyılın Hitleri, savaş ve soykırım suçlusu Netanyahu ile Savunma Bakanı Galant hakkında Uluslararası Ceza Mahkemesi başsavcısı tarafından çıkarılan yakalama kararını memnuniyetle karşılıyoruz. Çıkacak sonucu yakından takip ediyor yaşananların zalimin yanına kar kalmayacağına inanıyoruz. Uluslararası ceza Mahkemesi Başsavcılığı tarafından alınmış olan bu karar tarihi nitelikte bir karardır. 40 binden fazla masum sivilin ölümüne neden olan saldırıları ilk kez Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde net bir yaptırımla karşı karşıya kalmak üzeredir” diye konuştu.

‘Aile kurumumuz tehdit altındadır’

Türkiye’nin düşen doğurganlık hızının tehlikeli olduğuna dikkat çeken Kılıç, “Kontrolsüz göç politikaları nedeniyle yaşanan problemlerin hızla düşen doğurganlık sayısı nedeniyle gelecek 10 yıllarda çok daha büyük problemler meydana getireceği aşikardır. TÜİK verilerine göre Türkiye’de evlilikler azalıyor, boşanmalarlar artıyor, doğurganlık hızımız hızla düşüyor. Bunun yanında sayısını tam olarak kimsenin bilmediği sığınmacıların nüfusunda hızlı artışlar yaşanıyor. Bu durum Türkiye’nin nüfus sektörünü bozmaktadır. Aile kurumumuz tehdit altındadır. Başta boşanmalar olmak üzere aile yapımız Türkiye’nin geleceğine tehdit oluşturacak biçimde sarsılmamaktadır. Türkiye’de ailenin korunması tek başına Aile Bakanlığına bırakılmayacak kadar önemli bir mesele… Ailenin korunması Türkiye Cumhuriyeti açısından bir milli güvenlik meselesidir ve bu konu sadece aile bakanlığı tarafından değil tüm bakanlıklar tarafından çalışılmalı gerekirse hızla aile şurası toplanmalı ve bu konular masaya yatırılmalıdır. Bizim görevimiz dikkat çekmektir doğruları söylemektir açılması gereken adımları atmak ise hükümetin görevidir” dedi.

‘Türkiye’nin göstermelik değil, gerçek bir tasarrufa ihtiyacı var’
Kılı, “Kamuda tasarruf paketi ile ilgili uygulamaları yakından takip ediyoruz. Sözde değil, özde tasarrufların yapılmasını bekliyoruz. Heyecanla başlayan, birkaç gün sonra unutulan göstermelik bir tasarruf dönemi yaşanmasını istemiyoruz. Tarifeli uçakla gidilebilen yerlere özel uçaklarla gidip karada tasarruf adına minibüsler ve yapılan toplu taşımayı gülünç buluyoruz. Türkiye’nin tasarrufa gerçekten ihtiyacı var ama göstermelik değil, gerçek bir tasarruf dönemine ihtiyacımız var lüksten israftan şatafattan başta devlet ve kamu görevlileri olmak üzere tüm bireylerin kaçınması. Türkiye ekonomisinin yeniden bir bahar havasına ulaşması için kaçınılmaz” şeklinde konuştu.

‘Yeni anayasadan, özgürlükten, sivilleşmeden ne anladıklarına dair bir mutabakat yok’
Yeni anayasa çalışmalarına ilişkin Kılıç, “Ne iktidar, ne de muhalefet cephesinde somutlaşan bir tek teklif yok. Kağıda dökülen somut bir öneriler seti yok. Yeni anayasadan, özgürlükten, sivilleşmeden ne anladıklarına dair bir mutabakat yok. Görünen o ki anayasa tartışmaları gündemi yumuşatma arayışlarının aparatı olarak kullanıyor. Teklif kimden gelirse gelsin yeni anayasayı kuvvetler ayrılığı güçlendirilmelidir. Yargı bağımsızlığı tam güvence altına alınmalıdır. Denge denetim mekanizması kuvvetlendirilmelidir. Türkiye seçim ittifaklarına mecbur bırakan mevcut sistem mutlaka değiştirilmelidir. İktidar anayasa ile gündemini sıcak tutmaya çalışsa da Türkiye’nin öncelikli gündemi ekonomidir, işçidir, çiftçidir, emeklidir, çözüm bekleyen kademeli emeklilik meselesi, staj ve çıraklık mağdurları ile ilgili adaletsizliklerdir” ifadelerini kullandı.