Fatih Erbakan: ‘İncirlik ve Kürecik üslerini kapatmak için daha neyi bekliyoruz?’

Fatih Erbakan: ‘İncirlik ve Kürecik üslerini kapatmak için daha neyi bekliyoruz?’
Yayınlama: 30.05.2024
A+
A-

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, İsrail’in Refah’ta işlediği insanlık dışı katliama tepki göstererek, “Bugün Sayın Cumhurbaşkanı da Amerika’ya tepki gösteriyor ve diyor ki “Ey Amerika sen de bu katliamdan sorumlusun. Sen de bu işin içindesin” biz de zaten bunu söylüyorduk. Öyleyse bu katliama bu desteği veren Amerika’nın İncirlik Üssü’nü kapatalım. Adana’da hala bu üssün ne işi var? Cumhurbaşkanı İsrail’e tepki gösteriyor. Öyleyse Malatya’daki Kürecik Radar Üssü’nü kapatalım. Şu vahşet karşısında ne yapabiliyorsak yapmamız lazım.” dedi.

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan, teşekkür ziyaretleri kapsamında geldiği Kayseri’de basın mensupları ile kahvaltıda buluştu. Erbakan, gündemdeki konulara ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu.

‘Siyonizm mikrobunu şimdi Gazze’de daha iyi görüyoruz’
İşgalci İsrail’in Gazze’de ve Refah’da işlediği insanlık suçuna sert tepki gösteren Erbakan, “Erbakan Hocamız yıllarca, “İnsanlığın çektiği maddi ve manevi sıkıntılara neden olan bir mikrop vardır. Bu mikrop da Siyonizm mikrobudur” dedi. Bugün Gazze’de, Refah’ta bunu çok daha açık bir şekilde görüyoruz. Yıllarca Erbakan hocamız İslam Birliği dedi, İslam dinarı dedi, yeniden büyük Türkiye dedi ve şimdi neden böyle çırpındığını bu manzarayı gördüğümüz zaman çok daha iyi anlıyoruz. Çünkü o hedeflere ulaşamadığımız için bugün 2 milyar Müslüman bu vahşeti maalesef film izler gibi televizyondan izliyor. Oradaki insanların halini görünce gece yastığa başınızı koyamıyorsunuz, uyku uyuyamıyorsunuz. Korkunç bir vahşet, korkunç bir katliam. Bugün Cumhurbaşkanı da Amerika’ya tepki gösteriyor ve diyor ki “Ey Amerika sen de bu katliamdan sorumlusun. Sen de bu işin içindesin” biz de zaten bunu söylüyorduk. Öyleyse bu katliama bu desteği veren Amerika’nın İncirlik Üssü’nü kapatalım. Adana’da hala bu üssün ne işi var? Cumhurbaşkanı İsrail’e tepki gösteriyor. Öyleyse Malatya’daki Kürecik Radar Üssü’nü kapatalım. Şu vahşet karşısında ne yapabiliyorsak yapmamız lazım. Tarihin en büyük soykırımı ve vahşeti yaşanırken elimizden ne geliyorsa yapmamız lazım” diye konuştu.

‘İncirlik ve Kürecik üslerini kapatmak için daha neyi bekliyoruz?’
Erbakan, Gazze’deki soykırımın destekçisi ABD’nin İncirlik Üssü’nün İsrail’i İran füzelerine karşı koruyan Kürecik üslerinin kapatılması çağrısını yineleyerek, “Amerika’nın İncirlik Üssü’nü kapatalım. Adana’da halen daha bu üssün ne işi var? Sayın Cumhurbaşkanı İsrail’e tepki gösteriyor, öyleyse Malatya’daki Kürecik Radar Üssü’nü kapatalım. İran’dan İsrail’le herhangi bir saldırı olursa bunu erken fark edebilmek için Malatya’ya kurmuşlar. İsrail’e kursanız, İsrail İran’a uzak kalıyor ve sistem geç haber alabiliyor. Neden biz İsrail’i korumak için kurulan bir üsse izin verelim. Kürecik NATO üstüdür. Dolayısıyla bilgileri İsrail’e vermiyoruz, NATO’ya veriyoruz. NATO’da kim var? Amerika ile İngiltere ve Amerika’ya demiyor musunuz zaten ‘sen bu katliamın arkasındasın İsrail’e destek oluyorsun’ Amerika’nın İngiltere’nin aldığı bir istihbaratı Kürecik‘ten aldığı bir istihbaratı İsrail’le paylaşmadığını kim iddia edebilir? Böyle bir şey mümkün mü? Kaldı ki İsrail’de Brüksel’deki NATO karargahında ofis açtı. Türkiye’nin de onayıyla ve NATO’nun bir partneri halinde bir tam üye olmasa bile. Öyleyse bunu kapatalım. İsrail’le ticaretle ilgili milletimizin büyük tepkisi ve aynı zamanda Yeniden Refah Partimizin de gündeme getirmesi ile bu ticarete son verildi. Ancak şimdi yine atılacak olan adımlar var. Vahşet karşısında ne yapabiliyorsak yapmamız lazım. İncirlik’i kapatalım, Kürecik’i de kapatalım. İncirlik Üssü daha önce kapatıldı. Erbakan Hocamız Kıbrıs Harekatı’nı gerçekleştirdikten sonra Amerika ambargo uyguladığı için İncirlik Üssü’nü kapattı ve dünyanın sonu gelmedi.” ifadelerini kullandı.

‘Gazze’deki vahşeti önlemek için çözüm Türkiye’nin öncülüğünde D-60’ın kurulmasıdır’
Gazze’deki vahşeti engellemek için atılacak en önemli adım olarak İslam Birliği’ni yani D-60 kurmanın öneminin altını çizen Erbakan, “Tarihin en büyük soykırımı ve vahşeti yaşanırken elimizden ne geliyorsa yapmamız lazım ve bu adımların da mutlaka atılması lazım. Tabii ki asıl çözüm; Rahmetli Erbakan hocamız anlatırken de ifade ettiğimiz gibi Türkiye’nin öncülüğünde İslam Birliği’nin D-60’ın kurulmasıdır. Bugün sadece biz milli görüş olarak bunu söylemiyoruz. Uzmanlar da söylüyor. ‘Ne olacak peki nasıl engellenecek bu vahşet’ deneyince diyorlar ki ‘ya sadece petrol arzı bile kesilse batılı ülkelerin bunun karşısında direnmesi mümkün olmaz’ Çünkü dünyadaki petrolün yüzde 60’ı Müslüman ülkelerin topraklarından çıkıyor. Doğalgazın yüzde 55’i Müslüman ülkelerin topraklarından çıkıyor. Dünya su kaynaklarının yarıdan fazlası Müslüman ülkelerin elinde ‘doğalgazı, petrolü, suyu kesiyorum’ demeniz halinde sadece ‘petrolü bile kesiyorum’ demeniz halinde bunların dayanması mümkün olmaz işte zaten D60’ın asıl hedefi de bu. Gidip illa İsrail’le Amerika’yla savaşmamıza gerek yok. Biz eğer 57 Müslüman ülke ortak hareket edersek ve bu yaptırımları ortaya koyarsak bunların bu zulmü doldurmaktan başka çaresi kalmaz Bunun olabilmesi de tabii ki rahmetli Erbakan hocamızın 97 yılında hayata geçirdiği D8’in canlandırılması ve D60 hedefine ulaşmak yani 57 Müslüman ülkenin birliği İslam Birliği’nin oluşturulması” şeklinde konuştu.

‘Bizim inancımızın temeli bütün mahlukata şefkattir’
Gündemdeki başıboş sokak hayvanları düzenlemesine ilişkin de konuşan Erbakan, “Gündemdeki diğer önemli bir konu da sokak hayvanlarıyla ilgili konudur. Burada bizim yaklaşımımız peygamberimizin hadis-i şerifi var, ’Merhamet etmeyene merhamet edilmez’ buyuruyor Peygamberimiz. Evet sokaklarda bir tane başıboş köpek kalmasın. Bunu zaten biz bir proje olarak söyledik. Bunların hepsini toplayalım ama bunları en gelişmiş, en modern alanlarda ki Yozgat Belediyemiz bir tanesini kurmaya başladı ‘Evcil Kent’ adı altında. Buralarda en güzel şartlarda yaşatalım. Kısırlaştıralım ve yaşatalım, onların hayatına son vermeyelim. Çünkü bizim inancımızın temeli bütün mahlukata şefkattir. Müslüman olsun ya da olmasın bütün insanlara şefkat ve aynı zamanda bütün mahlukata şefkat ve merhamettir. Böyle merhametsiz bir yaklaşımı Yeniden Refah Partisi olarak kabul etmiyoruz. Bu hayvanların elbette toplanması lazım, insanların yaşam alanından uzaklaştırılması lazım ama orada veterinerler gözetiminde, uzmanlar gözetiminde en iyi şartlarda yaşamaya devam etmesi lazım. Bununla ilgili az öncede dediğim gibi belediyelerimiz gereken adımları atıyor. Veterinerlerin, uzmanların gözetiminde bir toplama kampı, ölüm kampı değil hayvanların en güzel şekilde yaşamına devam edebileceği evcil kent projemiz var. Biz bu canlara kıyamayız ve bu canları öldüremeyiz. Bunların yaşatılması çok büyük maliyet oluyor deniyor. Kamuda 1 ayda 1 milyon 400 bin TL maaş alan bir müdürümüz 1 milyon maaş alsın. 800 bin TL maaş alan bürokratımız 300 bin TL alsın da bu hayvanlara bir kaynak bulalım. İmtiyazlı holdinglere 128 kez vergi muafiyeti çıkaracağımıza 28 kere çıkaralım da buradan bu hayvanlara bir kaynak bulalım. Bu kadar israfa, faize ve bu kadar imtiyazlı holdinglere trilyonlar aktarırken bu hayvanları yaşatacak kadar paramız yok mu” dedi.

‘Türkiye’de halkın yüzde 85’i yoksul, yüzde 45’i aç’
Vatandaşın çektiği ekonomik sıkıntılara ilişkin de konuşan Erbakan, “Türkiye’de halkın yüzde 85’i yoksul, yüzde 45’i aç. Nereden çıkartıyoruz bunu? Açlık sınırı ve yoksulluk sınırından çıkartıyoruz. 17 bin TL asgari ücret, açlık sınırı bugün 20 bin liradır. Sayın Cumhurbaşkanının çağrısına uyup üç çocuk sahibi olan bir aile beş kişilik bir aile için açlık sınırı 25 bin liradır. 17 bin TL maaş alan milyonlarca asgari ücretli bugün matematik olarak açtır. Sosyal yardımla, sadaka ile zekatla eşin dostun akrabanın desteğiyle aç kalmıyor ama aslında kendi gelirim matematiksel olarak açlık sınırının altında. Yoksulluk sınırı 58 bin TL olmuş. Dört kişilik aile için yine üç çocuk sahibi olursa devlet büyüklerimizin tavsiyesine uyup beş çocuğu beş kişilik bir aile olursa 70 bin TL ayda evine gelir girmesi lazım ki temel ihtiyaçlarını kimseye muhtaç olmadan karşılayabilsin. Bugün Türkiye’de kaç haneye ayda 70 bin TL gelir giriyor? Emekli maaşı 10 bin TL. 10 bin liralık emekli maaşı açlık sınırının yarısı. 15 sene önce emekli maaşıyla 11,5 gram altına alınıyordu bugün bu 10.000 liralık emekli maaşıyla 4,5 gram altın alınıyor. Üç misli. Emekliler fakirleşmiş. Peki çiftçinin durumu ne? Çiftçi bu taban fiyatlarıyla bu mazot fiyatlarıyla bu elektrik fiyatlarıyla bu ithal gübre tohum ve tarım ilacı fiyatlarıyla ayakta durması, ayakta kalması mümkün değil. Esnaf da zaten bu kiraları bu vergiler bununla beraber bu faiz oranları bu döviz kurları enerji giderleri esnaf dükkanında ışığı kapatıyor müşteri gelince ışığı açıyor” ifadelerini kullandı.

Erbakan açıklama sonrası AK Parti’den istifa edip partisine katılan 100 kişiye rozetlerini taktı.

 

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.