Yeniden Refah’tan ‘Kayyum’ açıklaması!

Yeniden Refah’tan ‘Kayyum’ açıklaması!
Yayınlama: 04.06.2024
A+
A-

Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, DEM Partili Hakkari Belediyesi’ne kayyum atanmasına ilişkin, “Milli iradeyle seçilmiş belediye başkanları, hangi partiden seçilmiş olursa olsunlar görevlerine devam edebilmelidir; terör örgütü üyeliği Türkiye Cumhuriyetine ve anayasal düzene karşı suç işlemiş olmamak kaydıyla. Bu kadar net. Hangi parti olursa olsun millet iradesinin gereğine saygılıyız ama devlet de kendini korumak mecburiyetindedir” dedi.

Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, partisinin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısının ardından gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Kılıç, Hakkari Belediyesi’ne kayyum atanması ve siyasetteki normalleşmeye ilişkin değerlendirmede bulundu.

‘Kayyum ilgili parti ve YSK’nın hatası!’
DEM Parti’nin terör üyeliğinden yargılanan bir ismi aday yapmasının hata, YSK’nın da adaylığını engellememesinin ayrı bir hata olduğunu ifade eden Suat Kılıç, “Gönül arzu eder ki sandıktan çıkan irade sonuna kadar belediyeleri de, devleti de yönetmeye devam etsin ama Hakkari örneğinde gördüğümüz kötü bir örnek var. Umarım yeni kayyumlar atanmaz ama devlet kendini korumak mecburiyetindedir. Devlet demek, güvenlik demektir. Devlet demek aynı zamanda adalet demektir. Devletin egemenlik göstergelerinden bir tanesi yargılama yetkisidir. Mahkemeleri bağımsız çalışan, milleti için kararlar alan ve bu kararları uygulayan devlet, tam bağımsız, egemen bir devlettir. Hakkari’de ne oldu? Bir siyasi parti, terör örgütü üyeliğinden ve yöneticiliğinden yargılanmakta olan bir ismi belediye başkanlığına aday gösterdi. Hata! Yüksek Seçim Kurulu bu isme itiraz etmedi, adaylığını engellemedi. Hata! Terör örgütü üyeliğinden yargılananların kesin hüküm olmadığından dolayı, haklarında hüküm kesinleşmedikçe adaylıklarınının engellenmemesi, engellenemiyor olması bu yönüyle TBMM’de bir yasal düzenleme yapılmamış olması, ayrı bir hata. İlgili partinin hatası, YSK’nın hatası, yasal boşluğu TBMM’nin doldurmamış olmasının hatası. Bütün bu hataların nedenini getirip İçişleri Bakanlığına bir suç işlemiş gibi yüklemek doğru değildir. Terör örgütü üyeliği kesinleşenler, Türkiye Cumhuriyeti’nde kamu görevinde bulunamazlar. atanmış olsalar da bulunamazlar, seçilmiş olsalar da bulunamazlar. Ama temelde milli iradeyle seçilmiş belediye başkanları, hangi partiden seçilmiş olursa olsunlar görevlerine devam edebilmelidir; terör örgütü üyeliği Türkiye Cumhuriyetine ve anayasal düzene karşı suç işlemiş olmamak kaydıyla. Bu kadar net. Hangi parti olursa olsun millet iradesinin gereğine saygılıyız ama devletin kendini koruma refleksine, mahkemelerin yargılama yetkisine, anayasanın ve ceza kanunlarının içeriklerine ve kesin hükümlere de saygı göstermek mecburiyetindeyiz” şeklinde konuştu.

‘Normalleşmenin mottosunu Yeniden Refah verdi’
Kılıç, ‘Doğruya doğru, yanlışa yanlış’ yaklaşımıyla siyasette normalleşmenin mottosunu Yeniden Refah Partisi’nin verdiğini belirterek, “Normalleşme sürecine kesinlikle destek veriyoruz. Hangi partiler bir biri ile görüşüyor olursa olsun normalleşme süreci, iyidir, hoştur, güzeldir devam etmelidir. Birbirlerine güzellemeler yapmak ya da muhalefetin iktidarın olumsuzluklarını görmesini biz normalleşme olarak görmüyoruz. Bunu etkisizleşme olarak görüyoruz. Muhalefet muhalefet görevini devam ettirebilmeli, iktidar da iktidar görevini devam ettirebilmelidir. İktidar muhalefete ilişkin itirazlarını, muhalefet de iktidara ilişkin itirazlarını seslendirebilmelidir. Yani partiler özgün ağırlıklarını ve öz kimliklerini korumalıdır. İtirazlarını sürdürmelidir. Esasında normalleşmenin mottosunu veren siyasi parti Yeniden Refah Partisi’dir. Hangi cümleyle; ‘doğruya doğru, yanlışa yanlış’ yaklaşımı çerçevesinde. Siyasi partilerin bir biri ile diyalog kurmasına sonuna kadar destek veriyoruz. Sıkı yumruklar yerine, bir biri ile tokalaşabilen siyasi partilere ve liderlere sonuna kadar destek veriyoruz. ama bir normalleşme ikliminin AK Parti ile CHP arasındaki diyalokla sürdürülemeyeceğini de görüyoruz. Son seçimde yüzde 7’ye varan oyuyla Yeniden Refah Partisi de Türkiye’nin başat siyasi aktörlerinden biridir ve normalleşme söyleminin sahiplerini aynı şekilde Yeniden Refah Partisi’yle de Türkiye meselelerini konuşmaya, tartışmaya, paydaş olmaya ve ortak çözüm önerilerini tartışmaya davet ediyorum. Davet gelirse gideriz, talep gelirse kabul ederiz. Biz normalleşme sürecinde varız, diyaloğa varız, konuşmaya varız, Türkiye’nin sorunlarının dövüşerek değil, konuşarak çözülebilir sorunlar olduğuna inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.