İncinsen de sözün düzünü diyeceğim…
Sana bırak 3 bakanlık ve Cumhurbaşkanlığı Yardımcılığı vermeyi, boyatmak için ayakkabılarımı bile vermem!
Sen domuz bağcı teröristlerin ortağı,
para düşkünü bir siyaset tüccarı,
cehennemin kapılarını milletin üstüne kitleyen, Türkiye’nin batması ve parçalanması için kurulan plana sadık bir B.O.P ajanısın!
Senin beklentin başkaymış…
Sen bekâcı değil, paracıymışın…
Azerbaycan televizyonuna verdiğin röportajda, çiftliğini 1,5 milyon dolara bile satmayacağını söylüyorsun.
Peki, vatanın ve milletin geleceğini kaç dolara sattın?
Bu ülkeyi ben yönetmiş olsam çıkacak tek kriz; senin şahsi ekonomik krizin olacaktı.
Ben yönetmiş olsam; mülteciler evine dönmüş, milletin konut sorunu çözülmüş,
gençler araba alabilir hale gelmişti.
Bugün Rus’un, İngilizin’in, Avrupalıların ve Arapların tapusuna verdiğiniz sahillerimiz ve tatil bölgelerimiz milletimizin olacak, şu güzel yaz aylarında bütün milletimiz tatilini yapacaktı.
14 Mayıs akşamı efendini aramışsın.
Ona ilk turda %49,5’da bırakın %50’ye tamamlamayın demişsin.
Sanma o yaptıklarınız , o aldıklarınız yanınıza kalacak.
Nedamet getir! Seçimlerde bu milletin geleceği ile nasıl oynadınız anlat.
Sözüm ona “milliyetçiymiş”.
Sermaye sevdalısı, kurulan hain planın sadık yamağısın.
Hadi yüreğin yeter, efendilerinden izin alabilirsen; yarın Sinan Ateş davasına gel, katledilen milliyetçi bir vatan evladının hakkına sahip çık, göreyim yüreğin kaç okka…
Hepinizin milliyetçiliği, benim vatan sevgimin zekatı kadar yoktur.
Sizin benden tek fazlanız; tapularınız ve banka hesaplarınızdır.
Ama şüphen olmasın kurduğunuz planı başınıza geçireceğim…
SİNAN OĞAN’DAN KEMAL KILIÇDAROĞLU’NA: TOYDAN SONRA NAĞARA…
Sayın Kılıçdaroğlu,
Sizin bu yapmaya çalıştığınıza bizim oralarda “Toydan sora nağara” derler…
Kaybettiğiniz 13. seçimin üzerinden yaklaşık 1 yıl 1 ay geçti. Bu süre zarfında oturur düşünürsünüz, ben nerede hata yaptım dersiniz, biraz daha durulur, yaş da kemale erdiğinden artık bir Aksakal gibi davranırsınız diye bekliyordum. Hatta kaybettiğiniz seçimlerden sonra partinizde aday dahi olmaz demokratik bir gelenek başlatırsınız diye beklemiştim. Ama maalesef görüyorum ki, hırs sizin aklınızın da, erdeminizin de önüne geçmiş.
Aşağıdaki twitinizdeki sözlerinizi sizin gibi yaşı artık 80’e merdiven dayamış, ülkenin bu durumda olmasının baş müsebbiplerinden birine yakıştıramadım.
Siz, 22 yıldır iktidarda olan bir adaya karşı 5 puan fark attınız da ben sizi desteklemedim mi?
Siz, 22 yıldır bu ülkenin parlementosunda çoğunluğa sahip bir partiye karşı parlamento çoğunluğunu sağladınız da ben sizi desteklemedim mi?
Siz, anketlerin sonuçlarına göre hırs yapmayıp “kazanacak aday” koydunuz da ben sizi desteklemedim mi?
Siz, toplam oyu 1 puan bile olmayan 4 siyasi partiye 4 Cumhurbaşkanı yardımcılığı, 8 bakanlık ve 40 milletvekili verip, Türk siyasi tarihinin en büyük “siyasi tokatçılığına” maruz kaldıktan sonra, 5.2 oy alan bana hiç bir şey teklif etmediğinizi mi söylüyorsunuz?
Ben ATA İttifakı Cumhurbaşkanı adayıydım. İttifakımızdaki partilerden sadece birisine gizli protokollerle neler verdiğinizi kamuoyu biliyor. Bir tek partimize bunları önerip bize bir şey önermediğinizi mi söylüyorsunuz?
Madem öyle; sizinle görüştükten sonra, ertesi gün liseli sevgililerin bile telefonunda olmayacak sayıda sizden gelen onlarca cevapsız çağrı neden vardı? Hele arada bize ulaşmaya çalışan sizin koyduğunuz onlarca aracıyı saymıyorum…
Sn. Kılıçdaroğlu,
Bu seçim benim değil, sizin yüzünüzden kaybedildi. Seçim sürecinde size gelip seçim güvenliği ile ilgili görüştüğümüzde sizi uyarmıştım, siz ise ”Merak etmeyin genel başkan yardımcım sürece hakim” demiştiniz. Peki sürece hakim genel başkan yardımcınızın sistemi daha seçim başlamadan neden çöktü, neden seçim gecesi istifa etti?
Sn. Kılıçdaroğlu,
Siz 100 yıllık bir siyasi partinin 10 yıldan fazla genel başkanlığını yapıp Türkiye genelinde sandık başlarına insan yetiştiremediğinizden bir çok sandık sahipsiz kaldı. Referandum ve 2018 CB seçimlerinde partinizdeki ilgili kişiler sandık başlarına bizden yardım istemişlerdi. Bilmem bilginiz var mı?
Sn. Kılıçdaroğlu,
Evet HDP’ye güzelleme yapanların, DEM’lenip Selahattin Demirtaş, Osman Kavala diye sayıklayanların üzerine kapattım Cehennemin kapılarını…
Eğer bir kininiz var ise bunun adresi biz değiliz, bunun için İstanbul’u teslim ettiğiniz ve “arkamdan hançerlediler” dediklerinize bakın bence…
Bakınız, Türkiye’ye Cumhurbaşkanı seçtirmek istediniz kendinizi ama partiniz sizi CHP’ye yeniden genel başkan bile seçmedi. Ben ne yapabilirim?! Size bir insan olarak hala ve tüm bu yazdıklarınıza rağmen saygı duyarım. Ama bir siyasetçi olarak yapamadınız, olmuyor. Bunu neden anlamak istemiyorsunuz…
Bu arada;
Biz olmasak seçim ilk turda bitiyordu. Bizim sayemizde bir tur daha seçilme imkanı yakaladınız.
Velhasıl-ı kelam;
Yaş Kemal’e ermiş ama hala yeniden genel başkan seçilme derdindesiniz. İntikam almaktan bahsediyorsunuz! Bence bir kenarda sessizce durarak bu ülkeye daha çok hizmet edebilirsiniz.
Ayrıca, evde canınız sıkılıyorsa, bir vakıf kurun geçin başına, çevreyle ilgilenin, çiçekle, böcekle falan ilgilenin. Ama size dostça bir tavsiye; kuracağınız vakıf dış politikayla ilgilenmesin. Mazallah yeniden Zengezur Koridoru’nu kapatıp Ermenilere hoş görüneyim vs dersiniz, iyice batırırsınız…
Yeri gelmişken;
Hesap sorma vs. tehditleriniz bana vız gelir, tırıs gider. Ununuzu elediniz, eleğinizi de asın artık. Siz beceremediniz. Sizin yarım kalan bir işiniz yok, bizim var ve bunu 2028’da tamamlayacağız.
Hep beraber göreceğiz;
Bu yolda son sözü zaman diyecek, özü de sözünü yaman diyecek!”