Mazlum ülkeleri ve islam coğrafyasını ‘demokrasi getireceğiz’ diyerek yangın yerine çeviren ABD’de de darbe oldu. ABD’nin önde gelen yayın kuruluşlarından New York Post, ABD’li Demokratları sert bir dille eleştirerek, “ABD’nin ‘demokrasi savunucuları’ demokrasiye darbe yaptı” ifadelerine yer verdi.
ABD Başkanı Joe Biden’ın önümüzdeki aylarda yapılacak seçim öncesi adaylıktan çekilmesi gündemdeki yerini korurken, New York Times’ta dikkat çeken bir haber yayınlandı.
ABD’li demokratların demokrasiye darbe yaptığının vurgulandığı New York Post’un değerlendirmelerinde şu konulara dikkat çekildi:
“Joe Biden, 2020 Demokrat Parti ön seçimlerinde Iowa’daki parti seçimlerine katılmayan ve kampanyası iflas eden birini destekliyor.
Kamala Harris’in başkan yardımcılığı süresindeki etkinlikleri neredeyse bilinmiyor; bu durumda, yeni bir Biden mi başkan olacak?
Wall Street Journal’ın haberine göre, kongre liderleri 2021’de Biden’ın zihinsel durumu hakkında ciddi endişeler taşıdı, ancak Demokratlar bu endişeleri örtbas etti. İddiaya göre, bu süreçte başkanın en temel görevleri bile yerine getiremediğini bilen en yetkili kişi Kamala Harris’ti.
Harris eğer gerçekten vatansever olsaydı, bu konuda bir şeyler yapardı. Diğer yandan baktığımızda, eğer Biden gerçekten birçok Demokrat’ın övdüğü gibi yürekli bir ‘vatansever’ olsaydı, çoktan yarıştan çekilir ve ülkenin önünü açacak güvenilir bir adayın ortaya çıkmasına izin verirdi.
Demek ki büyük bağışçıların bu ülkenin başkan adayını belirlemesinde etkili olduğu açıkça görülüyor. 2024’te Demokratik Ulusal Komite, Biden’ın karşılaşabileceği uygunsuz meydan okumaları önlemek amacıyla yılların geleneğini bozarak Güney Carolina’yı ilk sıraya koydu. Biden, ülkenin yasadışı göçmen akını uyarısına rağmen birçok sınır güvenlik önlemini geri aldı ve ılımlı kürtaj duruşunu terk ederek sınırlama olmaksızın talep üzerine kürtajı destekledi. Bu durum, büyük bağışçıların politikalar üzerindeki etkisinin yanı sıra, Demokratik sistemi ABD’de ne kadar yıpranmış hale getirdiğini de gözler önüne seriyor.
Son olarak Demokratların başka bir seçeneği olmayabilir, ancak bunun ‘demokrasi’ olarak nitelendirilmesi mümkün değildir.”