Suat Kılıç: “Gençleri Silivri’ye göndermek yerine Külliye’ye davet etseydiniz daha akıllıca olurdu”

Suat Kılıç: “Gençleri Silivri’ye göndermek yerine Külliye’ye davet etseydiniz daha akıllıca olurdu”
Yayınlama: 05.12.2024
A+
A-

Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, İsrail ile ticarete yönelik protestolar nedeniyle Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla gözaltına alınıp tutuklanan gençlere ilişkin yaptığı açıklamada, “Bu gençleri Silivri’ye göndermek yerine Külliyeye davet etmek çok akıllı bir karar ve isabetli bir adım olurdu. En azından bu vesileyle kendilerine hükümet ile İsrail arasında ticaretin devam edip etmediğine dair bilgiler verilir, devam etmiyorsa belgeleri ibraz edilir ve bu gençler üzerinden tüm kamuoyu bu konuda duyarlılığa ikna edilmiş olurdu” dedi.

Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, Genel Başkan Fatih Erbakan başkanlığında gerçekleştirilen Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu.

İsrail ile ticarete yönelik protestolar nedeniyle Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla gözaltına alınıp tutuklanan gençlere dair konuşan Suat Kılıç, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan’ın süreci en başından beri hassasiyetle takip ettiğini ve izin çıktığı takdirde ziyarette bulunacağını söyledi.

“Madem ticaret yok, gençleri Külliye’ye çağırsaydınız!”

Yetkili makamlardan bir açıklama dahi yapılmamışken gençlerin tutuklanmasına anlam veremediklerini söyleyen Kılıç, bunun bir ironi olarak tarihe not düşeceğini belirterek şunları söyledi:

“9 vatandaşımızın daha önceden sabıkası bulunsa bunların zaten sayın Cumhurbaşkanının bulunduğu bir toplantıya katılabilmeleri mümkün değil. Sabıkasız, bir suç geçmişi bulunmayan 9 Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı. Problemli, sabıkalı olsa Cumhurbaşkanı ile aynı yerde bulunmalarına göz yumulmaz, rıza gösterilmez. Tutuklu olmalarının yegane sebebi, Cumhurbaşkanının bulunduğu salonda hükümet ile İsrail arasında ticaretin devam edip etmediğine ilişkin çıkış yapmış olmaları. Doğrusu bu durumu anlamak mümkün değil. Suçsuz vatandaşlarımızın Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla cezaevine gönderilmelerini yanlış bir tutum olarak değerlendiriyoruz.

Ayıptır, yazıktır, günahtır. Konuştuğum kürsünün yanında iki tane panoyu görüyorsunuz. Burada, İsrail ile ticarete karşı çıktıkları için tutuklanan gençlerimizden Cahit ve Şeyma’nın mektubu var. Acaba 9 vatandaşımızın bu nedenle tutuklu bulunduğundan sayın Cumhurbaşkanımızın haberi mi yok? Bu kötü bir iletişim, bu kötü bir strateji, bu çok kötü bir algı ve olgu yönetimi. Bu kardeşlerimiz şuurlu gençler olarak bu davaya sahip çıktıkları sürece biz de bu kürsülerden onların sesi olmaya devam edeceğiz.

“Hükümetin iletişim stratejisi çökmüştür”

Gençlerin tutuklanmasının bir iletişim stratejisi faciası da olduğuna yönelik yorum yapan Kılıç şu şekilde konuştu:

“Anlaşılan o ki hükümetin iletişim stratejisi de çökmüştür. Zira bu gençleri Silivri’ye göndermek yerine külliyeye davet edip bilgilendirselerdi daha doğru bir strateji sergilemiş olurlardı. Külliyeye davet etmek çok akıllı bir karar ve isabetli bir adım olurdu. En azından bu vesileyle kendilerine hükümet ile İsrail arasında ticaretin devam edip etmediğine dair bilgiler verilir, devam etmiyorsa belgeleri ibraz edilir ve bu gençler üzerinden tüm kamuoyu bu konuda duyarlılığa ikna edilmiş olurdu. Ama maalesef yapılan şey bir iletişim stratejisinin çökmesinden ibaret hatayla sınırlı kaldı.

Bizim Yeniden Refah Partisi olarak duruşumuz nettir. Gençlerimizin Filistin, Gazze, Kudüs konusundaki duyarlılıklarını ayakta alkışlıyoruz ve takdir ediyoruz. Bundan sonra da hukuki süreçlerde yanlarında olacağımızı kendileri ve aileleri tarafından bilinmesini istiyoruz.”

“Suriye’de bölge dışı güçlerin vekalet savaşı var”

Suriye’de yaşanan gelişmelere dair konuşan Kılıç, bölgenin aktörü olmayan güçlerin Suriye’de vekalet savaşı içinde olduklarını söyleyerek şu ifadelere yer verdi:

“Suriye’de yaşanan iç savaşı yakından takip ediyoruz. Her ne kadar adı iç savaş olsa da Suriye’de yaşananların bir vekaletler savaşı olduğunu görüyoruz. Bölgenin aktörü olmayan güçlerin uzaktan kumandayla Suriye topraklarını ve halkını birbirine düşmanlaştırarak yürüttüğü bu iç savaşta biz Suriye’nin toprak bütünlüğünden ve Suriye’de barışın yeniden tesis edilmesinden taraftayız. Bölge dışı güçlerin vekalet savaşları bir an önce bitirilmelidir.

Türkiye bu konuda üzerine düşen sorumluluk ne ise yerine getirmelidir. Sınırlarımızın güvenliğinin sınırötesinden başladığının idrakindeyiz. Suriye’de toprak bütünlüğüyle birlikte Türkiye’nin çıkarlarının korunmasının her zaman ve her zeminde devletimizin yanında olacağımızın bilinmesini istiyoruz. Temennimiz Suriye’nin yeniden özgür bir ülke olarak varlığını sürdürmesi, toprak bütünlüğünü koruması, Türkiye’dekiler de olmak üzere dünyadaki milyonlarca mültecinin kendi yurduna ve öz vatanına kavuşmasıdır.”

“İmtiyazlı holdinglere sağlanan aflardan kaynak bulabilirler”

Asgari ücret toplantıları öncesinde destek için sendikaları ziyaret ettiklerini hatırlatan ve tekrar 35 bin TL çağrısında bulunan Kılıç, imtiyazlı holdinglere sağlanan vergi aflarını da eleştirerek şu şekilde konuştu:

“Asgari ücret için 10 Aralık’ta ve sonrasında toplantılar yapılacak. Nihayetinde sayın Cumhurbaşkanının bilgisine ve onayına sunulacak. 1 Ocak 2025 tarihinde geçerli olacak asgari ücret bu şekilde ortaya çıkmış olacak. Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan başkanlığında TÜRK-İŞ, HAK-İŞ, DİSK gibi Türkiye’nin en önemli işçi sendikalarının başkanlarını ziyaret ettik. Yeniden Refah Partisi olarak asgari ücrete ilişkin görüş önerilerimizi kendileriyle paylaştık.İşçi sendikalarında bu konuda bir tutarlılık var. Herkes hemfikir. Önemli olan hükümetin çalışanlarla hemfikir olup olmayacağı meselesi. Tüm  zeminlerde duyuruyoruz, Türkiye’de asgari ücret 35 bin TL’ye çıkarılmalıdır. Ayrıca bu artışın yükü işverene de yüklenmemelidir. Asgari ücretin hak ettiği bu rakamlara çıkması için gereken kaynak, imtiyazlı holdinglere sağlanan aflar ve vergi istisnalarında mevcut. İmtiyazları holdinglerin imtiyazları kaldırılmalıdır.”

Mehmet Şimşek’e tepki: “Böyle bir bakanı olduğu için Türkiye adına utanıyorum”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in gençlerle bir araya geldiği programda yatırım tavsiyesi olarak gençleri faize yönlendirmesini sert bir dille eleştiren Kılıç, Türkiye adına utandığı ifade ederek şunları söyledi:

“Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bir bankanın gençlerle programında ‘Sigarayı bırakın. Sigaraya bir yılda verdiğiniz parayı bankaya mevduata yatırın. Bankalar size şu kadar mevduat faizi versin’ diyor. El insaf! Demek ki sayın Mehmet Şimşek’in faizleri indirmek, sıfırlamak gibi bir amacı yok. Hazine ve Maliye Bakanı sayın Cumhurbaşkanından ayrı bir yere düşmüş. Öyle ki, gençlere verdiği tavsiye ‘parayı biriktirin, faize yatırın, faizden geçinin.’ Utanç duyduğumuzu ifade etmek istiyorum. Türkiye’nin en iyi üniversitelerinde okumuş, yurtdışında eğitim almış, devlet tecrübesi on yıllara varan bir bakanın gençlere bulunabileceği daha akılcı, daha gerçekçi, daha bilimsel öneriler olabilirdi. Sayın Maliye Bakanı adına da üzgünüm ama Türkiye Cumhuriyeti adına daha fazla üzgünüm, bu tavsiyelerde bulunan bir bakana sahip olduğumuz için.”

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.