Facia göz göre göre gelmiş! Çalışanların ifadeleri ihmalleri gözler önüne serdi

Bolu Kartalkaya’da bulunan Grand Kartal Otel’de çıkan yangında yaşamını yitirenlerin sayısı 76’ya yükseldi. Personel ve görgü tanıklarının açıklamaları, otelde yangın güvenliği için alınması gereken temel önlemlerin dahi bulunmadığını gözler önüne serdi.

Yangın alarm sisteminin çalışmaması, yangın merdiveni ve yangın tüplerinin eksikliği, facianın boyutunu artırdı.

Grand Kartal Otel’deki yangına ilişkin konuşan otel görevlisi Halil Gümüş, eksik güvenlik önlemlerinin felaketi büyüttüğünü belirtti:

“Ahşap bir bina. Yangın alarmı olsa bu kadar insan vefat etmezdi. Yani var ama çalışmıyor. Dumandan ölenlerin yanında korkudan kendini aşağı atanlar da oldu.”

Gümüş, yangın sırasında insanların çaresizlik içinde kaldığını vurgulayarak şöyle konuştu:

“Çığlık sesleriyle uyandım. Aslında o sesler hala kulağımda çınlıyor. İnsanların ‘Kurtarın beni’ demekten başka hiçbir çaresi yoktu. Üst katlardan tahliyeyi yapamadık çünkü bu bizim için çok zordu. Yorgan açmaya başladık. Atlamak isteyenler oldu, kendi imkanlarımızla atlamayı önlemeyi denedik. Yaklaşık 25 kişi kurtardık.”

“Yangın tüpü yok, yangın merdiveni yok”

Otelin temizlik personeli Neçirvan Öner ise, oteldeki güvenlik önlemlerinin eksikliği nedeniyle kayıpların yaşandığını ifade etti:

“Düzgün bir yangın merdiveni yok, katlarda yangın tüpü yok, yangın alarmları çalışmıyor. Bu eksiklikler büyük kayıplara yol açtı.”

Öner, yangın sırasında yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:

“Yüzüme bir maske aldım, maskeyi ıslatıp içeri girdim. Çocuk sesleri geliyordu. Yanıma 2 çocuk aldım. Çocukların ailesine de arkamdan ışık tutarak, ‘Beni takip edin’ dedim. 2,5-3 dakika ben o dumanın içinde kaldım. Dışarı çıktığımda aileyi direkt ambulans görevlilerine teslim ettim. Sonra içeri tekrar gidip bakacaktım. Çünkü daha sesler geliyordu ilk kattan. Sonra benim başım dönmeye başladı. Fenalaştım, dışarı çıktım. Arkadaşım gelmese, beni fark etmese belki ben şu an burada yaşıyor olmayacaktım.”

“Kurtarılmayı sana borçluyum dedi”

Yangının en üst katında mahsur kalan bir misafirin kurtulma sürecine de değinen Öner, yaşananları şu şekilde aktardı:

“İtfaiyenin geldiğini söyledim, çarşafları ıslatıp kapının kenarlarına ve altına koymasını istedim. Hiçbir şekilde boşluk olmaması gerektiğini anlattım, adam dediğimi yaptı. Bugün hastanede bana, ‘Ben yaşıyorsam bu canı sana borçluyum. Hiçbir önlem yoktu, benim çocuklarım olmasaydı ben de kendimi aşağı atacaktım’ dedi. İtfaiye tarafından sepetle alındılar.”

Yangında can kaybı artıyor

Yangında hayatını kaybedenlerin sayısı 76’ya ulaşırken, şu ana kadar 52 kişinin kimlik tespitinin yapıldığı ve 45 cenazenin ailelerine teslim edildiği açıklandı. Olayla ilgili otel işletmecisi dahil dokuz kişi gözaltına alındı.

“Korkudan kendini atanlar oldu”

Yangın sırasında kurtulmaya çalışırken pencereden atlayan misafirlerin de olduğunu belirten Halil Gümüş, şunları söyledi:

“Bir hemşire arkadaşımız vardı, rahmetli oldu. Allah rahmet eylesin. Yangından korkup kendini aşağı attı. İnsanların çoğu zaten dumandan öldü. Dumandan ölmeyenler aşağı atladı. Korkudan aşağı atladılar.”

Güvenlik zaafları tartışılıyor

Olayla ilgili incelemeler devam ederken, otelde temel yangın güvenliği önlemlerinin alınmamış olması kamuoyunda büyük tepki topladı. Dumandan yollarını bulamayan konuklar ve eksik ekipmanlar nedeniyle olay yerinde adeta bir kurtuluş mücadelesi yaşandığı ifade ediliyor.