Kurulduğu günden itibaren siyonizmin bekçiliğini yapan ABD’nin başına, başkanlık yarışında Kamala Harris’e karşı kazanan Trump’ın gelmesiyle hiçbir şeyin değişmediğini Gazze açıklamasından sonra tüm dünya yine görmüş oldu.
Sözde ateşkeste payı olduğunu söyleyerek akabinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dostum sözüne itibar ederek Trump’ın Biden’den daha iyi olduğuna inanmak hainlik değilse bile gafilliktir. Trump’dan Alem-i İslam’a fayda geleceğine inananların şeytanın insanoğlunun apaçık düşman olduğunu bilip şeytandan medet umanlardan farkı olmadığı çok açıktır. Ateşkes Gazzelileri refaha kavuştursun diye değil Siyonizmin bekçisi ABD Gazze’yi işgal etsin diye yapılmıştır. İsrail rehinelerini geri aldıktan sonra katliamın devam edeceğini görememek ferasetsiz bir yaklaşımdır.
Uluslararası Hukuk, İnsan Hakları naraları atan Batasıca Batı, ABD ve siyonizme karşı yine üç maymunu oynamaktadır. Kuruluş amacı siyonizme hizmet olan BM yine sessiz yine yalnızca demokrasinin bekçisi olduğunu iddia eden fakat siyonizmin bekçisi olan ABD’nin sözünden çıkmamaktadır. Dünyanın bu adaletsiz düzenine karşı tek çözüm Türkiye’nin önderliğinde İslam birliğidir. Bunun için başsız bırakılan İslam Dünyasına lider,güçlü bir Türkiye gerekmektedir.
Filistin’de etnik temizlik yapan ABD ve İsrail’e karşı güçlü bir birlik olmadığı sürece batıdan medet umarak bir çözüm bulunacağı inancı şeytandan abdest suyu beklemek mesabesindedir. Hakkın kuvvetten,baskıdan,zulümden doğduğunu düşünen bir anlayışın yeryüzüne adalet getirmesini beklemek abesle iştigaldir. Güçlünün haklı, zayıfın haksız olduğu dünya düzenine karşı tek başına mücadele edilemeyeceğini anlayan rahmetli Erbakan Hocanın D-8’in kurulmasına vesile olmasını şimdi daha iyi anlıyoruz. D-8 sonrası D-60 kurulmadan akabinde İslam birliği tesis edilip, ortak para birimi, saldırmazlık anlaşmaları, savunma anlaşmaları gibi daha birçok yönden ortak ittifak tesis edilmeden ne zalim Siyonizm ne maşası ABD ne de batasıca batıyla mücadele edilmeyeceğini Bosna’da yaşananlardan sonra Gazze’de yaşananlarla da acı tecrübe etmiş olduk.
‘Ya valiyete külli mazlum’(tüm mazlumların sığınağı) olan Osmanlı İmparatorluğunun yıkılması üzerine adalete hasret kalan yeryüzünde, mazlumların çığlıkları yankılanmakta ve bu çığlıklara tüm dünya sessiz kalmaktadır. Hilafetin ilgası ile başsız kalan Alem-i İslam yüzyıldır kan ağlamakta, Siyonizm ve kullandığı maşaları imparatorluk yıkıldıktan sonra parçalanmış olan toprakları demokrasi getireceğiz yalanıyla sömürmektedir. Bu zalimane yapıya bugün dünyada dur diyecek bir sistem,devlet,yapı bulunmamaktadır. Bunun farkında olan Trump şehir eşkiyası tavırlarıyla Gazze’de bulunan müslüman kardeşlerimizin orayı terk edip çevre ülkelere gitmelerini söylemiş akabinde hiçbir İslam Ülkesi çıkıp bu eşkıyaya haddini bildirmemiştir. İslam dünyası acilen Türkiye önderliğinde birliğini tesis etmeli, birlikte rahmet ayrılıkta azap vardır hadis-i şerifince hareket edip zalimlere karşı mücadele etmelidir.
Vesselam, Veddua, Vel-Muhabbet.
Allah Celle Celahu muvaffak etsin, kalemini Hak yolunda keskin kılıç eylesin amin.