Türkiye ekonomisinin kalbi olan merkezi bütçe, son 10 aydır alarm veriyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın açıkladığı 2025 Mart ayı bütçe raporu, kamu maliyesindeki derin krizi bir kez daha gözler önüne serdi.
Bütçe sadece Mart ayında 261,5 milyar TL açık verdi. İlk çeyrekteki toplam açık ise 710,8 milyar TL’yi buldu. En çarpıcı kalem ise faiz ödemeleri oldu: Sadece Mart ayında bütçeden 161 milyar TL faiz ödendi.
Bu tabloya rağmen kamu hizmetlerinde kısıtlamalar, temel tüketim ürünlerinde vergiler ve zamlar hız kesmeden devam ediyor.
Bütçede 10 Aylık Kara Seri: Her Ay Açık, Her Ay Faiz
Karar’ın haberine göre, Haziran 2024’ten bu yana hiçbir ay bütçe fazlası verilemedi. Devletin gelirlerinden çok daha fazla harcama yaptığı bu dönemde, kamu finansmanındaki yük doğrudan vatandaşa yansıtıldı. Mart ayında toplam giderler 1 trilyon 27 milyar TL olurken, bunun yaklaşık %15’i faiz ödemelerine ayrıldı. Faiz dışı harcamalar ise 866 milyar TL’yi aştı.
Faize 161 Milyar, Sosyal Desteklere Ne Kaldı?
Mart ayında bütçeden ödenen 161 milyar TL faiz, geçen yılın aynı ayına göre %116 artış anlamına geliyor. Ancak bu devasa rakamın karşılığında sosyal harcamalar, yatırım kalemleri ve istihdam destekleri yerinde saydı. Uzmanlara göre bu dengesizlik, yoksullaşmayı hızlandırıyor, refahı değil “borç-faiz” döngüsünü besliyor.
Uzmanlar Uyarıyor: Yıl Sonu Hedefleri Tehlikede
Ekonomist İris Cibre, ilk 3 ayda verilen 710 milyar TL’lik açıkla, yıl boyunca öngörülen açığın %37’sine şimdiden ulaşıldığını belirtiyor. Bu gidişle yıl sonunda çok daha yüksek bir açıkla karşılaşılması kaçınılmaz görünüyor.
Cibre’nin dikkat çektiği bir diğer konu ise bu açıkların vergi artışı ve zamlarla telafi edilmeye çalışılması. Cibre, “Bu yük doğrudan halka biniyor” diyerek uyarıyor: “Kemer sıkan halk oluyor, ödenen ise faizin faizi.”