Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2024 yılına ilişkin çocuk verileri, çocuk hakları açısından karanlık bir tabloyu gün yüzüne çıkardı. Nüfus oranı giderek düşen çocuklar, eğitim yerine işgücü piyasasında daha görünür hale geldi. TÜİK’in verilerine göre 15-17 yaş grubundaki her dört çocuktan biri çalışmak zorunda.
Üstelik çocuk işçiliğine dair veriler sadece buzdağının görünen kısmı. Uzmanlar kayıt dışı ve 15 yaş altı çocuk işçiliğin raporlanmadığına dikkat çekerek, gerçek sayının bunun çok üzerinde olabileceğini vurguluyor.
Türkiye’de 0-17 yaş grubunu kapsayan çocukların oranı 2024 itibariyle toplam nüfusun yalnızca yüzde 25,5’ine geriledi. Bu oran 1970’te yüzde 48,5’ti. TÜİK projeksiyonlarına göre bu düşüş devam edecek ve 2100 yılında çocukların toplam nüfustaki payı sadece yüzde 14,5 olacak.
En fazla çocuk nüfusuna sahip il Şanlıurfa olurken, en az çocuk Tunceli’de yaşıyor. Ancak çocukların nerede yaşadığı değil, nasıl yaşadığı daha büyük bir soru işareti.
Çocuklar Ekonomik Zorluklarla Büyüyor
TÜİK’in Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması da çocukların maruz kaldığı ekonomik eşitsizliği ortaya koydu. Pek çok çocuk ailesinin maddi yetersizliği yüzünden yeni kıyafet alamıyor, yeterli beslenemiyor ve tatil ya da kültürel etkinliklere erişemiyor. Yani sadece çalışmakla kalmıyor, çocukluklarını da yaşayamıyorlar.
2024 Hanehalkı İşgücü Araştırması verilerine göre 15-17 yaş grubundaki çocukların işgücüne katılma oranı yüzde 24,9. Erkek çocuklar yüzde 35,6 ile bu alanda başı çekerken, kız çocukların işgücüne katılım oranı yüzde 13,7’de kaldı. Bu, cinsiyet eşitsizliğinin çocuk işçiliği alanında da sürdüğünü gösteriyor.
Çocuklar Hayatta Kalma Mücadelesi Veriyor
2023 yılında çocuk ölümlerinin en büyük nedeni dışsal yaralanmalar ve zehirlenmeler oldu. Eğitimden, sağlığa, yaşama kadar çocuklar pek çok açıdan risk altında. Öte yandan, boşanmalarda çocukların velayeti yüzde 74 oranında annelere verilirken, bu durum ekonomik yüklerin tek ebeveyn üzerinde birikmesine neden oluyor.