Rasim Ozan Kütahyalı iddiaları büyüyor: Tetikçilik, FETÖ, HTS kayıtları…

Siyaset ve ekonomi dünyası son günlerde Rasim Ozan Kütahyalı’nın yalan ve manipülasyon dolu açıklamalarıyla sarsıldı. “CHP’ye kayyum atanacak” ve “iki belediyeye daha operasyon yapılacak” iddialarını dile getiren Kütahyalı, Borsa İstanbul’da ani düşüşe neden oldu. Hakkında soruşturma başlatıldı, gözaltına alındı. Serbest kalması ise yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi.

Tepkiler çığ gibi büyürken, en sert çıkışlardan biri gazeteci Fatih Altaylı’dan geldi. Kütahyalı’nın geçmişinden bugüne uzanan ilişkiler ağını detaylarıyla yazan Altaylı, kamuoyunun dikkatini şu cümleyle çekti:

“Bu işin içinde borsa manipülasyonu, haksız kazanç sağlanmasına aracılık etme, toplumu kin ve düşmanlığa sevk etme ve belki de ülkede karışıklık yaratmayı planlayan bir komplonun parçası olma ihtimalleri de göz önünde bulundurulmalıdır.”

Bir Tweetle Borsa Sarsıldı, Sonrası Daha da İlginç

Rasim Ozan Kütahyalı’nın sosyal medyada dile getirdiği “CHP’ye kayyum” senaryosu, borsada yatırımcılarda paniğe yol açtı. Piyasada milyarlarca liralık kayıplar yaşanırken, bazı hisselerin ani düşüşü “manipülasyon” şüphesini doğurdu. Kütahyalı kısa süre sonra gözaltına alındı, ancak tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Fatih Altaylı: “Aslında Biletçiydi…”

Altaylı’nın bugünkü yazısında Kütahyalı hakkında verdiği geçmiş detaylar dikkat çekiciydi:

“Aslında İstanbul’da vizyondan kalkmış filmlerin gösterildiği bir kafede hem bilet kesiyor, hem büfeye bakıyor, ünlü bir yönetmenin yancılığını yapıyordu.”

Kütahyalı’nın yükseliş hikâyesinin arkasında FETÖ destekli medya yapılanması olduğunu hatırlatan Altaylı, onun Taraf gazetesinde ortaya çıkışını şöyle tanımladı:

“FETÖ’nün Ergenekon Kumpası’nı yürütmek için kurulan Taraf gazetesinde yazar olarak ortaya çıktı.”

“Bir anda FETÖ’nün tetikçisi olarak ünlendi”

Altaylı’nın analizine göre, Kütahyalı’nın medyada ön plana çıkışı tesadüfi değildi: 

“Bir anda FETÖ’nün ya da FETÖ’nün de arkasındaki örgütün tetikçisi olarak ünlendi.” Bu sözler, Kütahyalı’nın sistemli bir yapının aracı olduğu iddiasını ortaya koyuyor.

Altaylı, Kütahyalı’nın özel hayatındaki çalkantıları da yazısına taşıdı. Gürcistan plakalı araçtan yasalara aykırı işlemlere kadar birçok örnek verdiği yazıda şu ifadeye de yer verdi:

“Tabii ki etkisi olmadı. Gürcistan plakalı kaçak otomobil kullandığı, yasaları çiğnediği kanıtlarla belgelendi, yine kimse bir şey demedi.”

Altaylı’ya göre Kütahyalı, bir dönem FETÖ’nün tetikçisiyken, sonrasında iktidar içindeki bir klik adına hareket etmeye başladı:

“Eline tutuşturulan bilgileri paylaşıyor ya da hiçbir bilgisi olmasa bile o kliğin hedef aldığı isimlere saldırtılıyordu. ‘Tut’ denilenin paçasına yapışıyor, yapışmaya çalışıyordu.”

“Muhtemelen Bir Çuval İnciri Batırdı…”

Altaylı, Kütahyalı’nın son açıklamalarıyla aslında bir grubun planladığı operasyonu sabote etmiş olabileceğini ima ediyor. Bu nedenle hem siyasi hem ekonomik dengelerin sarsıldığına işaret ediyor:

“Bir grubun yapılmasını istediği bir operasyonun bir diğer grup tarafından öğrenilip durdurulmasına neden oldu.”

“HTS kayıtlarına bakılsın, örgütlü yapı açığa çıkarılsın”

Fatih Altaylı’nın yazısında en dikkat çeken çağrı ise işin yalnızca manipülasyon boyutunda kalmaması gerektiğiydi:

“Söz konusu şahsın son günlerde temasta bulunduğu kişiler incelenmeli, HTS kayıtlarına bakılmalı ve kendisi ile bu komploda işbirliği yapanlar ve muhtemelen bu işten haksız kazanç sağlayanlar da tespit edilmelidir.”