Gazze’de hayat durdu! Terör devleti İsrail açlığı silah olarak kullanıyor

Gazze Şeridi’nde insanlık dramı büyüyor. Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı (WFP) ve İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) tarafından yapılan son açıklamalar, bölgedeki felaketin boyutlarını gözler önüne serdi: Gazze’de kalan son gıda stokları da tükendi. Terör devleti İsrail’in yardımların girişini engellemesi nedeniyle, aşevleri birkaç gün içinde tamamen kapanacak. Bölge, “savaşın başlangıcından bu yana yaşanan en ağır insani kriz” ile yüz yüze.

WFP’nin açıklamasına göre, 2 Mart’tan bu yana Gazze’ye hiçbir insani yardım veya lojistik destek girişi sağlanmadı. Bu, tüm gıda tedarik zincirinin çökmesine neden oldu. Özellikle küçük çocuklar, hamile ve emziren kadınlar ile yaşlılar ölümcül risk altına girdi. Mart ayının sonunda, Gazze’de desteklenen 25 fırın, un ve yakıt yetersizliği nedeniyle kapatılmak zorunda kaldı.

Yardım Yok, Umut Yok: Çocuklar, Kadınlar, Yaşlılar Hayatta Kalma Savaşı Veriyor

WFP, sınır kapılarının açılması hâlinde Gazze’ye ulaştırılmak üzere bekleyen 116 bin tondan fazla gıda yardımının hazır olduğunu bildirdi. Ancak İsrail’in yardım girişlerine izin vermemesi, milyonlarca insanın açlığa mahkûm edilmesine yol açıyor.

Soykırımcı İsrail Açlığı Bir Silah Olarak Kullanıyor

Hamas yetkilileri, İsrail’i Gazze’deki sivilleri “açlıkla cezalandırmakla” suçlarken, İsrail makamları yardım kısıtlamalarını rehinelerin serbest bırakılması için baskı aracı olarak kullandığını savunuyor. Bu tutum, uluslararası insan hakları hukukuna ve savaş suçu tanımına doğrudan işaret eden ciddi eleştirilere yol açıyor.

BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) ise durumu açık bir ifadeyle tanımladı: “Bu, savaşın başlangıcından bu yana yaşanan en ağır insani krizdir.”

Bölgede yaşananlar, yalnızca fiziksel bir yıkım değil; aynı zamanda toplu bir açlık ve insanlık felaketi olarak tarihe geçiyor.

Gazze sınırında bekleyen tonlarca gıda yardımına rağmen, siyasi hesaplar yüzünden binlerce insan günden güne hayata veda ediyor. Erişilemeyen yardımlar, dünyaya ve uluslararası kurumlara büyük bir utanç tablosu sunuyor.