Azerbaycan Hava Yolları’na ait yolcu uçağının Kazakistan’da düşmesiyle ilgili tartışmalar sürerken, olayın kasıtlı bir sabotaj olabileceği iddiaları gündeme geldi. Uçağın rotasının Hazar Denizi’ne yönlendirildiği ve düşmesinin planlanmış olabileceği öne sürülüyor. Kazada 38 kişi hayatını kaybetmişti.
Azerbaycan Havayolları’nın Bakü’den Grozni’ye gitmek üzere havalanan uçağı, sis nedeniyle rotasını değiştirmek zorunda kaldı. Ancak, normalde iniş izni verilmesi gereken Mahaçkale ve Mineralnye Vody havaalanları yerine, uçak Kazakistan’ın Aktau şehrine yönlendirildi. Bu süreçte, uçaktan 75 dakika boyunca düzensiz uçuş verileri alındı ve GPS sinyallerinin bloke edildiği tespit edildi. Teknik veriler, uçağın irtifa ve hızını koruyamadığını, sürekli dalgalanma yaşandığını ortaya koydu.
Uçağın teknik hasarına dair bulgular
Kazanın ardından çekilen görüntülerde, uçağın kuyruk bölgesinde dikey dengeleyicide çok sayıda delik olduğu görüldü. Bu durum, uçağın havada bir cisme ya da şarapnel parçalarına maruz kalmış olabileceğini gösteriyor. Flightradar24’ün verileri, uçağın GPS sinyallerinin parazite uğradığını ve zaman zaman hatalı konum bilgileri gönderdiğini ortaya koydu.
Azerbaycan medyası, kazanın Rusya’ya ait bir füzenin şarapnel parçaları nedeniyle gerçekleştiğini öne sürdü. Reuters ise Azerbaycan hükümetine dayandırdığı haberinde, bu iddiayı teyit etti. Hazar Denizi’ne düşme planı iddiaları ise dikkat çekici. Caliber adlı site, “Amaç uçağın Hazar Denizi’ne düşmesi ve delillerin ortadan kalkmasıydı” ifadelerini kullandı.
Rus medyasından farklı açıklamalar
Rus medyası ise kazanın yakıt eksikliği nedeniyle gerçekleşmiş olabileceğini savundu. Ancak, uçağın yere çakılması sırasında meydana gelen patlama, hala yakıt bulunduğuna işaret ediyor. Rus uzmanlar, motorların iniş sırasında çalışmadığını iddia ederken, bu sav Azerbaycan medyasının ortaya attığı sabotaj iddialarıyla çelişiyor.
Kara kutu incelemelerinin ardından kazanın kesin nedeninin açıklanması bekleniyor. Azerbaycan yetkilileri, kazanın sabotaj olabileceği ihtimaline yoğunlaşırken, uluslararası gözlemciler süreci yakından takip ediyor.