Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Rusya’nın dış politikası ve dünyada yaşanan gelişmeleri değerlendirdiği basın toplantısında, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’nin Davos’ta Minsk anlaşmalarına dair yaptığı konuşmanın gerçeği yansıtmadığını söyleyerek,
“Zelenskiy Davos’ta tüm dünyaya açıkça yalan söyledi” dedi.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Rus diplomasisinin 2023 yılı faaliyetleri ve dünya dış politikasında yaşanan gelişmelere ilişkin bugün basın toplantısı düzenledi. Ukrayna’dan Ortadoğu sorununa kadar birçok konuda açıklamalarda bulunan Lavrov, Rusya’nın Ukrayna’da sürdürdüğü savaşa değindi. Lavrov,
“Eğer Minsk anlaşmaları uygulansaydı 7 yıl önce Ukrayna sorunu çözülebilirdi. Ancak Batı buna izin vermedi” dedi.
Davos’ta yaptığı konuşmada Minsk anlaşmalarının uygulanamamasından Rusya’yı sorumlu tutan Vladimir Zelenskiy’i hedef alan Lavrov, eski Almanya Başbakanı Angela Merkel ve eski Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’nin Ukrayna’yı savaşa hazırlamak için Minsk anlaşmalarını imzalamadıklarını itiraf ettiğini hatırlatarak,
“Minsk anlaşmalarının bir ara aşama olmadığını herkes çok iyi biliyor. Bu anlaşmalar, bu sorunu sonlandırmayı amaçlıyordu ve BM Güvenlik Konseyi tarafından onaylandı. Anlaşma (Minsk anlaşmasının uygulanması) Putin tarafından yok edilmedi. Merkel ve Hollande anlaşmanın uygulanması için çabalamadı. Her ikisi de anlaşmayı Ukrayna’ya zaman kazandırmak ve savaşa hazırlamak için onayladı. Zelensky, Davos’taki Dünya Ekonomik Forumu’nun kürsüsünden uluslararası topluma açıkça yalan söyledi” ifadelerini kullandı.
“Ukrayna’nın geleceği de Irak, Afganistan ve Libya gibi olacak”
ABD başta olmak üzere batılı ülkelerin Ukrayna’ya verdiği askeri ve ekonomik desteği eleştiren ve bunun çatışmayı uzattığını ima eden Lavrov,
“Geçmişte benzer olaylar nerede yaşandı? Afganistan. ABD’liler 20 yıl boyunca oradaydı. İstedikleri kadar mı, yoksa kalabildikleri kadar mı kaldılar? Orada ne başardılar? Ya da Irak, Libya. ABD ve uydularının maceralara atıldığı diğer ülkeler. Neresi daha iyi hale geldi? Bütün bunların amacı olan demokrasi nerede tesis edildi. Ve ne yazık ki Ukrayna da aynı gelecekle karşı karşıya” şeklinde konuştu.
Batılı ülkelerin çatışmayı sürdürmek için çabalarını sürdürdüğünü de vurgulayan Lavrov,
“Hayat her zaman ki gibi bize çok şey öğretiyor. Kiev’i destekleyen batılılar önceden desteklerini ‘sonuna kadar’ diye söylerken şu sıralar ‘mümkün olduğu kadar’ diyorlar. Bu küçük bir nüans değişikliği” dedi.
“Askeri operasyonlar tutarlı bir şekilde sürecek”
Ukrayna ile tekrar bir müzakere ve diyalog kurulması ihtimalini de değerlendiren Lavrov,
“Herkes ne zaman durulacağına ve çatışmanın gerçekçi şartları hakkında ciddi bir konuşma yapılacağına karar verecek tarafın Ukrayna olmadığını anlıyor” diyerek bu adımın iki tarafın da atması gerektiğine vurgu yaptı.
Öte yandan Rusya’nın Ukrayna’daki operasyonlarını da sürdüreceğini söyleyen Lavrov,
“Rusya’nın herhangi bir şekilde mağlup edileceğine dair bir umut yok. Bu zaten birçok kez söylendi. Tarih okumamış olanlar ki onlar Batı’da çok var, bu konuda istediği kadar hayal kurabilirler. Diğer ülkelerin Ukrayna ile imzaladığı anlaşmalara itiraz da etmiyoruz. Ancak bu bizim hedefimizi hiçbir şekilde değiştirmiyor” dedi.
Bu konunun Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından da teyit edildiğini belirten Lavrov,
“Özel askeri harekatın hedeflerine tutarlı bir şekilde, ısrarla ilerleyeceğiz ve bu hedeflere ulaşacağız” diye konuştu.
Batılıların Ukrayna’daki savaşın sonlanmasına dair bir çözüm arayışı içerisinde olmaktan ziyade çatışmayı körüklediğini söyleyen Lavrov,
“Ukrayna’daki çatışmaya adil çözüm bulunması konusunda ne ABD’nin ne de NATO’nun en ufak bir ilgisini görmüyoruz. Kaygılarımızı duymak bile istemiyorlar. Temel ihtilafların ortadan kaldırılması konusunda ciddi bir konuşma yapmak istemiyorlar. Batı bunun aksine Ukrayna’daki çatışmayı tırmandırmak için elinden geleni yapıyor. Bu da yeni stratejik riskler oluşturuyor” ifadelerini kullandı.
“Yakın ilişkilerimiz olan ülkeler arasında Türkiye’de var”
Rusya’nın Çin ile politik ve stratejik yakınlığına dair konuşan Lavrov, aynı zamanda Rusya’nın yakın ilişkilerini sürdürdüğü başka ülkelerin de olduğuna dikkat çekerek,
“Çin Halk Cumhuriyeti ile ilişkilerin gelişimine dair değerlendirmelerimizi bildiğinizden eminim. Çin, Hindistan ekonomisiyle birlikte en hızlı büyüyen ekonomiye sahip. Çin ile ilişkiler, asırlara dayanan tarihinde en iyi dönemini yaşıyor. Eğer yakın çevremizden bahsedecek olursak, elbette bunlar Ortadoğu ülkeleridir. Yakın ilişkilerimizin olduğu ülkeler arasında Türkiye, İran, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar yer almaktadır” şeklinde konuştu.
Afrika ülkeleriyle de ortaklıklarını stratejik bir düzeye taşıdıklarını kaydeden Lavrov,
“Bu durum geçtiğimiz temmuz ayında St Petersburg’da gerçekleştirilen ikinci Rusya-Afrika zirvesinde de teyit edildi” dedi.
“ABD, Yemen saldırıları ile uluslararası hukuku tanımadı”
ABD ve İngiltere’nin, Yemen’deki Husi hedeflerine düzenlediği hava saldırılarını eleştiren Sergey Lavrov,
“ABD İngilizlerle birlikte sadece ticari gemilerin korunması çağrısında bulunan BM Güvenlik Konseyi kararı da dahil olmak üzere akla gelebilecek her türlü uluslararası hukuk normunu ihlal etmiş ve ayaklar altına almıştır. Yemen’in bombalanmasına kimse izin vermedi” diye konuştu.
ABD ile diplomatik ve uluslararası güvenlik konusunda henüz bir zemin oluşmadığını belirten Lavrov,
“Sadece silahların kontrolü ve stratejik risklerin azaltılması alanında ek ortak tedbirler için değil, genel olarak stratejik istikrar konusunda ABD ile herhangi bir görüşme için herhangi bir zemin görmüyoruz” ifadelerini kullandı.
“Azerbaycan, barış anlaşmasına hazır”
Güney Kafkasya’daki gelişmeleri değerlendirirken Azerbaycan ve Ermenistan arasında imzalanması için görüşmeleri süren barış anlaşmaları konusuna da değinen Lavrov,
“AB, Fransa, Almanya ve ABD’nin, Rusya’nın ev sahipliğindeki Ermenistan-Azerbaycan barış sürecinin sonuç verdiğini fark eder etmez davet edilmeden bu süreçlere nasıl sızmaya başladıklarını gördük. Oyun bozucu rolünü oynayarak Erivan ve Bakü arasında Rusya’nın aracılık ettiği anlaşmaların gerçekleşmesine (batılılar) izin vermek istemediler” diye konuştu.
Batılı meslektaşlarının Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki barış anlaşmasının kendi topraklarında imzalanmasını istediklerini söyleyen Lavrov,
“Ancak Azerbaycan’ın bu anlaşmayı Rusya topraklarında imzalamaya hazır olduğu da bir gerçek. Aslında çatışmayı sona erdirme ve tüm meseleleri çözüme kavuşturacak bir etkileşim sistemi kurma çabaları da zaten burada başladı. Erivan’ın buna ne ölçüde hazır olduğunu bilmiyorum. Batı’nın bencil amaçları, hem Ermenistan’ın hem de Azerbaycan’ın temel çıkarlarının gerçekleştirilmesine engel olması üzücüdür” dedi.
“Çözüm Filistin Devleti’nin kurulmasıdır”
Ortadoğu’da yaşanan olayları değerlendirirken BM Güvenlik Konseyi toplantısına katılacağını ve Filistin konusunda çözüm önerileri sunacaklarını söyleyen Sergey Lavrov,
“Yakın zamanda gerçekleşecek BM Güvenlik Konseyi toplantısında, Filistin konusunda kolektif çözümün yeniden başlatılması için önerilerimizi açıklayacağız. Bu sorunun çözümü için ana yönelim Filistin Devleti’nin kuruluşu olmalıdır. Bu olmadan şiddet her zaman yeniden patlak verir. Çünkü Filistin devleti olmadan Filistinliler kendilerini dezavantajlı konumda görmeye devam edecek Ayrıca Filistin devleti olmadan İsrail’in güvenliği sağlanamaz” dedi.
Sorunun çözümü için ayrıca İsrail ve Filistin taraflarının da görüşmelere başlaması gerektiğini savunan Lavrov,
“Çözüm için İsrail ile Filistinliler arasında doğrudan temas olmalı. Yetişkin adamlar oturup konuşup Filistinlilerin nasıl yaşayacağına dair bir karar verebilirler diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.