ABD, Filistin devleti olmadan İsrail’in uzun vadeli güvenlik sorunlarını çözmenin ve Gazze’yi yeniden inşa etmenin ‘hiçbir yolu’ olmadığını söylüyor.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD’ye, savaş sonrası herhangi bir senaryonun parçası olarak bir Filistin devletinin kurulmasına karşı olduğunu söyleyerek, İsrail’in Gazze’ye yönelik amansız askeri saldırısının üzerinden üç ay geçmesine rağmen müttefikler arasındaki bölünmelerin altını çizdi.
Perşembe günü ulusal çapta yayınlanan bir basın toplantısında Netanyahu, İsrail “Hamas’a karşı kesin bir zafer” elde edinceye kadar saldırıya devam etme sözü verdi ve Filistin devleti konusundaki tutumunu ABD’li yetkililere ilettiğini söyledi.
Netanyahu, “Gelecekteki herhangi bir düzenlemede İsrail’in Ürdün Nehri’nin batısındaki tüm topraklarda güvenlik kontrolüne ihtiyacı var” dedi. “Bu, egemenlik fikriyle çelişiyor. Ne yapabilirsin?”
Başbakan’ın dostlarımıza hayır diyebilme becerisine sahip olması gerekiyor” dedi.
ABD, Birleşmiş Milletler’in ateşkes çağrısı yapan kararlarını veto ederken, İsrail’e Gazze’ye yönelik savaşının yoğunluğunu azaltma çağrısında bulundu ve bir Filistin devletinin kurulmasının “ertesi günün” bir parçası olması gerektiğini söyledi.
Netanyahu’nun açıklamalarının ardından ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Kirby, savaştan sonra Gazze’nin yeniden işgal edilmeyeceğini söyleyerek ABD’nin iki devletli çözüme bağlılığını sürdürdüğünü vurguladı.
ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Matthew Miller da bölgedeki ülkelerin güvenlik güvencesi sağlamaya hazır olması nedeniyle İsrail’in artık bir Filistin devleti fikriyle ilgilenme fırsatına sahip olduğunu söyledi.
“İsrail’in kalıcı güvenliği sağlamaya yönelik uzun vadeli zorluklarını çözmenin bir yolu yok ve bir Filistin devleti kurulmadan Gazze’yi yeniden inşa etmek, Gazze’de yönetim kurmak ve Gazze’nin güvenliğini sağlamak gibi kısa vadeli zorlukları çözmenin bir yolu yok.” dedi,
ABD ile İsrail arasındaki görüş farklılıklarına rağmen “İsrail’e desteğimiz katı bir şekilde sürüyor” diye ekledi.
‘Filistinlilere barış’
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, geçen hafta Orta Doğu’ya yaptığı son ziyaretini, Filistinlilere devlet olma yolunda bir yol sunmanın Orta Doğu’yu istikrara kavuşturacağını ve İran’ı izole edebileceğini söyleyerek tamamladı.
ABD’li üst düzey diplomat, bölgenin iki yolla karşı karşıya olduğunu söyledi; bunlardan ilki, “İsrail’in bölge ülkeleri ve ABD’nin yanı sıra güvenlik güvenceleri ve taahhütleriyle bütünleşmesini ve bir Filistin devletini – en azından buna ulaşmanın bir yolunu” göreceğini” söyledi.
Alternatif yolun “terörizmi, nihilizmi, Hamas’ın, Husilerin, Hizbullah’ın İran tarafından desteklenen yıkımını görmeye devam edeceğini” söyledi.
Bu haftanın başlarında Suudi Arabistan dışişleri bakanı Prens Faysal bin Farhan, İsviçre’nin Davos kentinde düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu panelinde krallığın “bölgesel barışın İsrail için barışı da içerdiğine” inandığını söyledi.
Suudi Arabistan’ın “kesinlikle” İsrail’i daha büyük bir siyasi anlaşmanın parçası olarak tanıyacağını ancak bunun yalnızca Filistinliler için barış ve bir Filistin devleti aracılığıyla gerçekleşebileceğini söyledi.
İsrail’in Gazze’de 100 günden fazla süren savaşının ardından amansız saldırılar devam etti ve en az 24.620 Filistinli öldürüldü. Gazze’de iletişim kesintisi yedinci gününe girerken, işgal altındaki Batı Şeria’da baskınlar sürüyor.
Savaş Orta Doğu’ya da sıçradı; İsrail ordusu ile Lübnan’daki Hizbullah arasındaki düşük yoğunluklu çatışmalar, topyekun bir savaşa dönüşme tehlikesi taşıyor ve ABD onlara saldırırken Yemen’deki Husiler uluslararası gemiciliği hedef almaya devam ediyor.