Vatandaş borçlandırılıyor! Kredi kartı borcu ve enflasyon krizi büyüyor

Türkiye’de borç krizi büyüyor! Son beş yılda takipteki alacaklar %115 artarak 328 milyar liraya ulaştı. Yüksek faiz oranları, ekonomik daralma ve artan hayat pahalılığı nedeniyle yaklaşık 2 milyon kişi yasal takibe düştü. Vatandaş borcunu ödeyemediği için bankaların radarına girerken, bireysel kredi ve kredi kartı borçlarında rekor seviyelere ulaşıldı.

Ekonomik kriz derinleşirken, bireysel kredi ve kredi kartı borçları patladı. Son 5 yılda takibe düşen borç miktarı %115 artarak 328 milyar 754 milyon liraya yükseldi. Pandemi sonrası bozulan ekonomik dengeler, enflasyonla mücadele adı altında uygulanan yüksek faiz politikaları ve alım gücünün düşmesi nedeniyle vatandaş adeta kredi kartına mahkum oldu.

Türkiye Bankalar Birliği’nin (TBB) verilerine göre:

• Yakın izlemedeki kredi miktarı (geri ödemesi riskli olan krediler) 1 trilyon 197 milyar liraya çıktı.
• Bireysel kredilerde borç artışı %586’ya, bireysel kredi kartlarında ise %958’e ulaştı.
• 1 milyon 375 bin kişi sadece kredi kartı borcunu ödeyemediği için yasal takibe düştü.

Vatandaş Kredi Borcuna Çalışıyor

Ekonomik kriz derinleştikçe, dar gelirli vatandaş kredi kartıyla yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Ancak artan faiz oranları nedeniyle borçları çevirmek bile imkansız hale geldi. Kredi taksitlerini ve kart ödemelerini aksatan yüz binlerce kişi bankaların yasal takibine düştü.

Özellikle son beş yılda bankaların takipteki alacakları 152 milyar 580 milyon liradan, 328 milyar 754 milyon liraya çıktı. Artış oranı %115.

• 2020’de 690 bin 355 kişi borcunu ödeyemedi.
• 2024 yılı sonu itibarıyla bu sayı 1 milyon 859 bin 843 kişiye fırladı!

Ekonomik Krizin Faturası Yoksula Kesildi

Enflasyon ve yüksek faiz politikaları vatandaşı köşeye sıkıştırırken, hükümetin ekonomik krize karşı aldığı önlemler borç sarmalını daha da derinleştirdi. Geçimini sağlayamayan milyonlarca kişi bankalara mahkum hale geldi.

Uzmanlar, kredi kartı borçlarında yaşanan bu artışın iflasları ve icra dosyalarını artıracağını söylüyor. Özellikle faiz oranlarının yüksekliği nedeniyle borçların çevrilmesinin imkansız hale geldiği belirtilirken, hükümetin konuya dair nasıl bir çözüm üreteceği ise belirsizliğini koruyor.