6 Şubat’ta meydana gelen ve Türkiye’yi derinden yaralayan Kahramanmaraş ve Hatay depremlerinde ihmalkarlıklar nedeniyle on binlerce vatandaşımız hayatını kaybetmişti. Depremde yıkılan Özkan Gold City Blokları’nın sanıkları davada deprem şiddetini suçladı.
Depremlerde yıkılan Özkan Gold City Blokları ile ilgili davanın dördüncü duruşması bugün görüldü. 97 kişinin yaşamını yitirdiği olayın yargılamasında, sanık avukatlarının savunmaları ve müştekilerin iddiaları dikkat çekti. Duruşmada sanık avukatları, bilirkişi raporuna itiraz ederek “depremin şiddeti”ni suçlarken, müşteki avukatları binanın altında atış poligonu için kolonların kesildiği yönündeki iddiaları dile getirdi.
Sanık avukatları bilirkişi raporuna itiraz ederek “depremin şiddetini” suçladı. Müşteki avukatı Ali Kürşat Darcan, binanın altına poligon yapmak için kolon kesildiğini belirterek yargılamanın “taksirle değil, olası kasttan” yapılmasını talep etti.
Müteahhit başka bir dosyadan dolayı tutuklu
Müteahhit Mehmet Özkan’ın başka bir dosyadan tutuklu olması nedeniyle katılmadığı duruşmada, diğer sanıklar ve avukatları savunmalarını yaptı. Mehmet Özkan’ın avukatı, bilirkişi raporunun “üstünkörü hazırlandığını” savunarak, binanın 2007 deprem yönetmeliğine uygun inşa edildiğini iddia etti.
“Deprem ivmesi, AFAD raporuna göre dokuz katlı binayı dokuz kat kaçak yapıya eşdeğer hale getirdi” diyen avukat, bilirkişi raporlarında bu hususun dikkate alınmadığını ifade etti. Sanıklardan İrfan Özkan ise “Biz de bu binada yaşıyorduk. Kardeşim, yeğenim, otuz yakınımız oradaydı” diyerek kendilerini savundu.
“Adalet yerini bulsun”
Duruşma sonrası konuşan mağdur yakınları, olayın tüm sorumlularının yargılanması gerektiğini söyledi. Kızı ve torununu kaybeden Ayfer Bekar, “Altını oymuşlar, kolonları kesmişler. Bu kişi hiçbir şey yokken zengin oldu. Birçok yaptığı bina yıkıldı. Ölene kadar dışarı çıkmasın istiyorum” diyerek tepkisini dile getirdi.
Tutuksuz yargılama devam edecek
Duruşmada, sanık avukatlarının yeni bilirkişi raporu talebi ve müşteki avukatlarının sanıkların tutuklanması yönündeki talepleri mahkeme tarafından reddedildi. Dava dosyasında adı geçen jeoloji ve jeofizik mühendisleri hakkında iddianame hazırlanması ve bu davayla birleştirilmesi için suç duyurusunda bulunulmasına karar verildi. Bir sonraki duruşma 14 Mart 2025 tarihinde görülecek.