Devlet Bahçeli’den DEM Parti’ye cesaret dopingi! Şimdi DEM’i tut tutabilirsen…

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) lideri Devlet Bahçeli’nin tüm Türkiye’yi şaşkına çeviren ‘teröristbaşı Öcalan’ çıkışının ardından fırsatı bulan DEM Parti, açıkça teröristbaşına özgürlük istemeye başladı. DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, “Öcalan olmadan çözüm süreci olmaz, oyalanma süreci olur” dedi.

Geçtiğimiz günlerde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bebek katili terör örgütü PKK’nın elebaşı Abdullah Öcalan için “Meclis’e gelsin DEM Parti kürsüsünde terörün lağvedildiğini haykırsın” açıklaması şaşkınlık yaratmıştı.

Bahçeli’nin bu radikal çıkışına DEM Parti dünden razı şekilde ‘hay hay’ çekerken, CHP ve AK Parti’den de destek geldi.

Normal şartlarda DEM Parti’nin temenni ettiği ancak dillendirmekte cesaret edemediği Bahçeli’nin sözlerini son günlerde iktidar ve ortağından bulduğu cesaretle sık sık gündeme getirmeye başladı. Öyle ki son olarak DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, teröristbaşı Öcalan’a özgürlük isteyerek, “olmazsa olmaz” dedi.

Bahçeli’nin bu konudaki açıklamalarını dikkatle takip ettiklerini belirten Temelli, Kürt meselesinin barışçıl çözümüne dair yeni bir sürecin umudunu dile getirdi.

MHP ile DEM Parti arasındaki “iyileşmeyi” takiben potansiyel bir çözüm sürecinin daha somut adımlarla evrilmesi gerektiğini vurgulayan Temelli, “Ömer Öcalan’ın ziyaretiyle de bu ortaya çıkmıştır. Bu adımın adresi İmralı’dır, tecritin sonlandırılmasıdır,” dedi.

Devlet Bahçeli’nin “Çıksın konuşsun” sözlerini hatırlatan ve çözüm sürecine dair en önemli adım için İmralıyı işaret eden Temelli, “[Bu adım] Öcalan’ın konuşmasının sağlanmasıdır. Siyaset artık buradan yol alabilir. Bu sürecin önemli aktörlerinden biri olan Öcalan’ın artık konuşmaya başlaması öncelik olmalıdır,” diye belirtti.

“Esas olarak nereden yol alacağımız bellidir” diyen Temelli, Abdullah Öcalan olmadan bir çözüm sürecinin “artık mümkün olmadığını” vurguladı.

“Öcalansız olmaz. Yani buna çözüm süreci denmez, oyalanma süreci denir. Her şeyi yerli yerine oturtmak lazım. [Öcalan] kendisi de söylüyor, ‘ben hazırım, güçlüyüm, siyaset ve hukuk zeminlerinde varım’ diyor. Öcalan ile olur. Onunla birlikte tabii ki tüm siyasi dinamiklerin, aktörlerin, toplumun geniş kesimlerinin katılım sağlayacağı şekilde olur.”