Doğan Bekin: “Kıbrıs’ta tek taraflı çözüm, çözümsüzlüktür!”

Doğan Bekin: “Kıbrıs’ta tek taraflı çözüm, çözümsüzlüktür!”
Yayınlama: 18.07.2023
A+
A-

Yeniden Refah Partisi İstanbul Milletvekili Doğan Bekin TBMM’de düzenlenen basın toplantısında konuştu. Kıbrıs Barış Harekâtı’nın yıldönümü sebebiyle Kıbrıs meselesini ele alan Bekin, ”CHP-MSP Koalisyon Hükümeti’nin Başbakan Vekili Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın dirayetli ve kararlı tutumu sonucu 20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı gerçekleşmemiş olsaydı, şu anda Kıbrıs’ta Müslüman Türk varlığından söz etmek asla mümkün olmayacaktı” ifadelerini kullandı.

Doğan Bekin Kıbrıs Barış Harekatı’nın 49. Yıldönümünde TBMM’de düzenlenen basın toplantısında konuştu. Kıbrıs Barış Harekatı ile işgalci Rumlara karşı Kıbrıs’ın güvenliğinin ve emniyetinin sağlandığını ifade eden Bekin,” Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın kararlı tutumuyla 20 Temmuz 1974’te başlatılan Kıbrıs Barış Harekâtı, Kıbrıs Türkü’nün rahat, huzur, barış, güven ve en önemlisi ‘Egemenlik Hakkı’na kavuştuğu gün olarak tarihe geçmiştir.” dedi.

Kıbrıs Barış Harekatı ile Kıbrıs Türkleri’nin Rum zulmünden kurtulup refaha kavuştuğunu ifade eden Bekin, “Kıbrıs Adası’nın 1878’de hileyle İngilizlerin eline geçtiği günden itibaren 99 yıl boyunca büyük acılar çeken, zorunlu göçlere, asimilasyon ve katliamlara tabi olan Kıbrıs Türkü, Rumlarla eşit haklara sahip olmasına rağmen, hep azınlık muamelesi görüp, şiddete maruz bırakılmıştır.” dedi.

 

“Kıbrıs’ta tek taraflı çözüm, çözümsüzlüktür!”

Doğan Bekin basın açıklamasında şunları ifade etti:

“Türkiye, BM tarafından onaylanan 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’nin üç garantöründen bir tanesi olmasına rağmen Güney Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Nikos Anastasiadis’in devamlı suretle; “Türkiye’yi işgalcilikle suçlaması ve bu yüzyılda garantörlük olmaz, garantörlüklerin modası geçmiştir. Türkiye’nin garantörlüğü kabul edilemez” şeklindeki ifadesinin hiçbir hükmü bulunmamaktadır.

Kırk dokuz yıl önce bugün yani 18 Temmuz 1974’te “Kıbrıs Helen Cumhuriyeti’ni ilan edip, Kıbrıs adasının tümünün Yunanistan’a ilhak olduğunu ilan eden Kıbrıslı Rumlar ve darbeci Yunan subaylarının bu illegal girişimleri karşısında Türkiye, Birleşmiş Milletler tarafından kendisine tanınan garantörlük hakkını kullanarak Kıbrıs’a barış ve istikrarı oluşturmuştur.

Bugün ise Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, dışarıdan destekle nüfus çoğaltma operasyonu yaparken 1974’ten beri artan Türk nüfusuna ise tahammülsüzlük gösteriyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak, İngiltere ve Avustralya başta olmak üzere dışarıda yaşayan Kıbrıs Türk nüfusuna çifte vatandaşlık hakkı sağlanması için diplomasi çalışmalarımıza hız vermeliyiz. Eğer bunu başarabilirsek Kıbrıs’taki dengeler yerli yerine oturacaktır.”

Sonuç olarak şunu ifade etmek gerekir ki; Türkiye’nin Akdeniz’deki can damarı olan Kıbrıs’ın Giritleştirme planlarına karşı durmak ve KKTC’nin mevcut durumuna sahip çıkmak için hepimize büyük görevler düşmektedir.

Kıbrıs, Avrupa Birliği uğruna Rumların inisiyatifine asla terk edilemez. Kıbrıs, 20 Temmuz 1974 Barış Harekâtı ile gerçek çözüme kavuşmuştur. “Kıbrıs, bir Helen adasıdır ve mücadelemiz tüm Helenlerin mücadelesidir” düşüncesiyle hareket eden ve Türk Ordusu’nu işgalci güç olarak gören anlayışla masa başında taviz vere vere bir çözüme ulaşmak asla mümkün değildir. KKTC’nin mevcudiyeti dışındaki yeni çözüm arayışları sadece çözümsüzlükten ibarettir.”

 

 

 

 

 

 

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.