Doğan Bekin: “Trump, Gazze’de soykırıma ortak oluyor!”

Yeniden Refah Partisi İstanbul Milletvekili Doğan Bekin, terör devleti İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği saldırılar ve ABD Başkanı Donald Trump’ın bu saldırılara verdiği destekle ilgili sert açıklamalarda bulundu.

Bekin, işgalci İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırılarını “soykırım” ve “etnik arındırma” olarak nitelendirerek, Trump’ın İsrail’in saldırgan politikalarına açık destek verdiğini vurguladı. Bekin ayrıca, Ortadoğu’da artan istikrarsızlık ve şiddet sarmalına karşı İslam dünyasının güçlü bir duruş sergilemesi gerektiğini belirtti.

“İsrail, Trump’ın Onayıyla Filistinlileri Tehcir Etmeye Çalışıyor”

Doğan Bekin, İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırılarının ABD Başkanı Donald Trump’ın doğrudan desteğiyle gerçekleştiğini belirtti. Bekin, İsrail’in Filistinlileri Gazze’den zorla göç ettirme ve bölgedeki varlıklarını sona erdirme politikasını şu sözlerle eleştirdi:

“Siyonist İsrail, ABD Başkanı Donald Trump’ın onayıyla soykırım ve etnik arındırma yoluyla Filistinlileri Gazze Şeridi’nden tehcir etme politikası gereğince gece yarısı vahşet saldırısı başlatması, uygulamaya çalıştığı dayatmacı çözümü baskı ve şiddet yöntemleriyle Filistinlilere kabul ettirmeye yönelik bir hamledir.”

Bekin, İsrail’in Gazze’de uyguladığı bu politikaların uluslararası hukuka ve insan haklarına açıkça aykırı olduğunu ifade etti. İsrail’in baskı ve şiddet yoluyla bölgedeki Filistinli varlığını sona erdirmeye çalıştığını belirtti.

“Trump, İsrail’in Apartheid Rejimine Koşulsuz Destek Veriyor”

Doğan Bekin, ABD Başkanı Donald Trump’ın İsrail’e verdiği desteğin İsrail’in saldırgan politikalarını daha da cesaretlendirdiğini ifade etti. Trump’ın başkanlık döneminde İslam dünyasına yönelik nefret söylemleri ve tehditlerinin hala hafızalarda olduğunu hatırlatan Bekin, Trump’ın politikalarını şu şekilde değerlendirdi:

“ABD Başkanı Donald Trump’ın birinci başkanlık döneminde İslam dünyasına yönelik yaptığı kin ve nefret söylemli haçlı seferi çağrısı hala hafızalarda tazeliğini korurken, şu anda da benzer ve tutarsız açıklamalarıyla Siyonist İsrail’in apartheid rejiminin işgal altında tuttuğu topraklarda Filistinlilere yönelik ‘şiddet odaklı’ politikalarına kayıtsız ve şartsız destek vererek ‘Nazist Ewald Banse’ zihniyetindeki eli kanlı Benjamin Netenyahu ile aynı çizgide hareket etmekte olduğunu ortaya koymaktadır.”

“Trump Ortadoğu’yu İstikrarsızlaştırıyor”

Doğan Bekin, Trump’ın bölgedeki diğer ülkeleri de tehdit ettiğini belirterek Ortadoğu’nun yeni bir istikrarsızlık dalgasıyla karşı karşıya olduğunu ifade etti:

“ABD Başkanı Donald Trump’ın, İran’ı Yemen’deki Husilere daha fazla saldırı düzenlemesinin ‘sonuçlarıyla’ karşı karşıya kalacağı konusunda uyarması, Irak’a yönelik aba altından sopa göstermesi Ortadoğu’da istikrarsızlığa yönelik bir girişimdir.”

“İsrail Meşruiyet Kazanmaya Çalışıyor”

Bekin, İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği saldırıları “terörle mücadele” adı altında meşrulaştırmaya çalıştığını belirtti. İsrail’in Hamas’ı terör örgütü ilan ederek uluslararası toplumda destek arayışına girdiğini ifade etti:

“Siyonist İsrail rejimi, terör stratejisi yöntemleriyle uluslararası toplum nezdinde Hamas’ı terör örgütü olarak tanımlayarak işgal altındaki Filistin topraklarında kendisine sürekli müdahale hakkı sağlamaya yönelik saldırganlık ve işgal politikalarına meşruiyet kazandırmaya çalışmaktadır.”

“İslam Dünyası Güçlü Bir İrade Ortaya Koymalı”

Doğan Bekin, İslam dünyasının İsrail’in saldırgan politikalarına karşı güçlü bir tepki göstermesi gerektiğini ifade etti:

“Ortadoğu’nun yeniden kaosa sürüklenmemesi için güçlü bir iradenin ortaya konması, uluslararası hukuku yok sayan, BMGK kararlarını tanımayan ve yetmiş yılı aşkın süredir saldırgan politikalarla Ortadoğu’yu istikrarsızlaştıran Siyonist İsrail’e karşı gerekli önleyici adımların atılmaması durumunda şiddet sarmalının tüm hızıyla geniş bir alana yayılması kaçınılmaz olacaktır.

Gazze Şeridinde, yaşanan bu kaotik denklem ve insanlık dramı karşısında İslam dünyasının nerede, nasıl duracağı ve hangi politik yolu izleyeceği ne yazık ki hala belirsizliğini korumaya devam etmektedir. Buna mükabil İsrailli Profesör Nurit Peled’in, büyük bir cesaret örneği ortaya koyarak geçmişteki “Gazze Konsantrasyon Kampı” (Gazze Consantration Camp) konulu konuşmasıyla İsrail’in Gazze’ye yönelik zulmünü bütün dünyaya haykırırken, Siyonist işgalcilerin Filistin halkının var olma hakkını açıkça ret ederek etnik temizlik ve soykırım dehşetine tüm hızıyla devam etmesi karşısında İslam dünyasının suskunluğu ise, içler acısı bir görüntü ortaya koymaktadır.”

“İsrail’in Politikaları Apartheid Rejiminin Bir Yansımasıdır”

Bekin, İsrail’in Gazze’de uyguladığı politikaların açık bir “apartheid” rejimi olduğunu vurguladı. Bu konuda Birleşmiş Milletler eski Raportörü Dr. Agnes Callamard’ın sözlerini hatırlattı:

“Birleşmiş Milletler eski Raportörü, Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Dr. Agnes Callamard’in; ‘İsrail, işgal altında tuttuğu yerleşim yerlerinde Filistinlileri haklarından mahrum bırakarak, mülksüzleştirerek, dışlayarak açıkça ırk ayrımcısı (apartheid) bir devlet olduğunu ortaya koymaktadır’ şeklindeki ifadesi, Siyonist İsrail’in Gazze’deki saldırgan politikasının özeti niteliğindedir.”