Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamalarda, Suriye’deki gelişmeleri değerlendirdi ve bölgedeki mezhep temelli fitne ateşine dikkat çekti. Erdoğan, “Suriye’de mezhep temelli yeni bir fitne ateşi yakılmak isteniyor. Umudumuzu diri tutuyor kararlılığımızı en güçlü şekilde muhafaza ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Toplantı sonrasında ise gazetecilerin sorularına yanıt veren Erdoğan, DEM heyetiyle görüşme konusuna dair dikkat çeken bir açıklama yaptı. Erdoğan, “İmralı heyeti randevu isterse veririm” diyerek, görüşmeye açık olduğunu belirtti.
Erdoğan’ın konuşmasından satır araları şu şekilde:
“Gerek bölgemizde geren dünyanın farklı köşelerinde gerilimlerin, kardeş kavgalarının yaşandığı zorlu süreçten geçiyoruz. Sudanlı kardeşlerimiz istikrarsızlıkla boğuşuyor. Gazze’deki ateşkes Siyonist rejimin tüm şımarıklıklarına rağmen güçlükle de olsa devam ediyor. Suriye’de mezhep temelli yeni bir fitne ateşi yakılmak isteniyor. Umudumuzu diri tutuyor kararlılığımızı en güçlü şekilde muhafaza ediyoruz.
Ulvi bir çabanın içindeyiz. Ülkemiz içinde ve dışında barışa iyiliği adalete katkı verme gayretindeyiz. Ramazan ayı ile iyilik ve kardeşlik seferberliğine hız verdik. Kadın ve gençlik kollarımız bu mübarek günleri en iyi şekilde değerlendirmek için seferber oldu.
Kurumlarımız Balkanlar’dan Kafkasya’ya kadar gönül ve kültür coğrafyamızdaki hizmetleri ile milletimizi en güzel şekilde temsil ediyorlar. Biz de şehit ailelerimizden güvenlik güçlerimize, esnaf ve sanatkarlardan kadınlara farklı kesimlerle iftar soframızı paylaşarak bu mübarek günleri ihya ediyoruz. 11 ayın sultanı Ramazan’ı layıkıyla idrak etmeye çalışıyoruz.
Tüm bunları yaparken başkaları gibi şov peşinde olmayacağız. Üç liralık hizmet reklamına 5 lira harcamayacağız. Vatandaşın derdini mağduriyetini şov aracı, siyasi rant malzemesi haline getirmeyeceğiz. Biz reklam ve şov yapmanın değil gönüller yapmanın peşindeyiz.
“Tevazudan Sapmayacağız”
Biz bir yarayı sarma, bir ihtiyacı giderme gayesi ile hareket eden kadroyuz. Yaptıklarımızı elbette anlatacağız ama bunları yaparken birileri gibi hoyratça davranmayacağız, insanımızı rencide etmeyeceğiz. Tevazudan asla sapmayacağız. AK Parti kadrolarına yakışan işte böyle bir asalettir. Bu harekete yakışan 85 milyonu bağrına basan kuşatıcı bir yaklaşımdır.
Türkiye olarak sadece iyilik sancağını değil barışın güven ve huzur veren iklimini başta mazlum coğrafyalar olmak üzere dünyanın dört bir yanına ulaştırıyoruz.
Yıllarca bizi Kürt Türk, Alevi Sünni diye ayrıştıranlar son günlerde başka senaryolar peşinde koşuyor. Suriye’deki eski rejim artıklarının terör eylemleri öne sürülerek milletimizin kardeşliğine kirli bir pusu kuruluyor. İstiklal Marşı’mızdaki ruha karşı da alçakça suikast düzenleniyor. Çoğu yalan olan açıklamalarla Türkiye’de yeni bir kaos alanı oluşturulmak isteniyor. Milletimize bu kötülüğü genel başkanı ile, vekilleri ile ülkenin ana muhalefet partisi yürütüyor. Biz Ramazan’ın maneviyatı nedeniyle günlük siyasi tartışmalara girmiyoruz. Sataşmalara kulak asmıyor, ithamlara mecbur kalmadıkça cevap vermiyoruz. Milletimizin ağzının tadı kaçmasın diye yapıyoruz ancak hemen her seferinde Ramazan gelince yalan iftira dozunu artıran küstah bir üslubu karşımızda buluyoruz. CHP kendini hesaba çekmek yerine giderek pervasızlaşıyor, nobranlaşıyor. Ülkemiz adına oldukça tehlikeli sularda siyaset yapmaya yelteniyorlar. Özgür Özel, dışarıda daha zehirli, çirkin bir dile sarılıyor. Grup kürsüsündeki sözleri kendi partisinden başkan tarafından yalanlanan kişiyi muhatap almak bir züldür. Haysiyetin, erdemin ne olduğunu da bilmiyor demektir. Dedikodu yapmayı siyaset yapmak zannediyor. Partimize katılan yeni arkadaşlarımızla ilgili ipe sapa gelmek cümleler kurdu. Utanmadan sıkılmadan bize siyasi ahlak dersi vermeye kalktı. Aradan bir hafta geçmeden çark etti. Kürsüdeki ağır lafların altında kendisi ezildi, tükürdüğünü yalamak zorunda kaldı. Gün aşırı parti değişmekten adı fırıldağa çıkmış kifayetsize rozet taktı. Bize attıkları çamur döndü dolaştı kendilerine bulaştı. Böyle tutarsız birini nasıl ciddiye alalım. Kendi belediye başkanlarından ayar yiyen birini biz neden muhatap alalım. Sayın Özel kendisine açılan krediyi har vurup harman savuruyor. Bu gidişle sıfırı tüketmesi, bay kemal gibi siyasetten al aşağı edilmesi yakındır. Biz kendisinden memnununuz. Kart oyunlarından memnunuz. belediye başkanlarından tekzip edilen iddialarından memnunuz. Yurt dışında zerre itibar görmemesinden, yurt içinden kimse tarafından kala alınmamasından memnunuz, acizliklerinden memnunuz. Çok ama boş konuşmasından fevkalade memnunuz. Karşımızda böyle bir profil bulunmasından rahatsız olmuyoruz. Bizim üzüntümüz ana muhalefetin bu hallere düşmesi. Bizim üzüntümüz gene başkan değişse de CHP’nin faşist zihniyetinin olduğu yerde çakılı kalmasıdır. Kimsenin siyaset kurumunu bu duruma düşürmeye hakkı yok.
“CHP, Alevileri istismar ediyor”
Sayın Özel’i sorumlu siyaset yapmaya davet ediyorum. Alevi canlarımızla ilgili zehirli dile son vermeliler. Kullanılan dil geçmişte bu ülkeye acı bedeller ödetmiş son derece tehlikeli bir dildir. Ülkemizin huzurunu korumak hepimizin sorumluluğudur. Muhalefette olmanız bu gerçeği değiştirmez. Bu ülkede Kürt de Alevi de muhafazakar da en sert basıyı CHP’den görmüştür. CHP alevi vatandaşları istismar edeceğine onlara yaptıkları zulümden dolayı nedamet getirsin. Kabine sonrası basın toplantımızda da ifade ettim, terörsüz Türkiye hedefi ile yürütülen çalışmada 40 yıllık sorunları çözerken yeni fay hatları oluşturmak emperyalizme uşaklık etmek. Kim bu millete kastederse karşısında bizi bulur, milletimizi bulur, 85 milyonu görür. Biz bu tezgahı 22 yılda defalarca gördük. Bu senaryoyu Çorum’da, Maraş’ta, Gazi Mahallesi’nde gördük. Aynı senaryo peşinde koşanlara sesleniyorum; Artık başaramayacaksınız. Kardeşliğimize halel getiremeyeceksiniz. Ülkemizin iç dinamiklerini kaşıyarak bu milleti tekrar kendi iç gündemine hapsedemeyeceksiniz. Bu sefer Türkiye’yi küresel yarışın dışına atamayacaksınız.”