Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan, hükümetin baskı ve yasaklarını eleştirerek, “Evet başörtüsü yasağını, inanç özgürlüğü önündeki yasakları kaldırdılar, bunu kim yaparsa yapsın teşekkür ederiz. Askeri vesayeti kaldırdılar ama askeri vesayetin yerine Beştepe vesayetini koydular! Şimdi artık bütün kurumlar ve yargısı da, yasaması da, yürütmesi de, YSK’sı da, TÜİK’i de Beştepe vesayetinin altında çalışmak zorunda kalıyor!” dedi.
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan, partisinin Antalya 3. Olağan İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada Türkiye’nin mevcut adalet, ekonomi ve ahlak sorunlarına sert sözlerle dikkat çekti. Erbakan, “Türkiye’de maalesef adamına göre adalet işliyor. CHP’liye ayrı, DEM Partili’ye ayrı, AK Partili’ye ayrı hukuk…” diyerek eleştirilerini sıraladı.
‘Askeri Vesayeti Kaldırdılar Ama Askeri Vesayetin Yerine Beştepe Vesayetini Koydular”
Erbakan, yargı, yasama ve yürütmenin Beştepe vesayeti altında olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
“Evet başörtüsü yasağını, inanç özgürlüğü önündeki yasakları kaldırdılar, bunu kim yaparsa yapsın teşekkür ederiz. Askeri vesayeti kaldırdılar ama askeri vesayetin yerine Beştepe vesayetini koydular! Şimdi artık bütün kurumlar ve yargısı da, yasaması da, yürütmesi de, YSK’sı da, TÜİK’i de Beştepe vesayetinin altında çalışmak zorunda kalıyor. Başka yasaklar getirdiler. Muhaliflere göz dahi açtırmıyorlar. İşte bugün gazeteciler, siyasetçiler, genel başkanlar hapisteler…
İşte bu gerçekleri ortaya koyduğumuz zaman; yoksulluğu da, yolsuzluğu da, yasakları da ortadan kaldıramadıklarını açık bir şekilde görüyoruz…”
“Biz Kimsenin İktidarda Kalması İçin Kurulmuş Bir Parti Değiliz!”
AK Parti hükümetinin iktidarda olduğu sürece yaptığı yanlışları detaylı şekilde anlatan Erbakan, ittifakı neden desteklemediklerini ise şu sert sözlerle anlattı:
“Bakın yoksulluktan bahsediyoruz. İktidara gelirken kaldıracaklarını söylediklerini 3Y’nin yoksulluk kısmından bahsediyoruz. Bütün bunlar neden oldu? Bizim ortaya koyduğumuz mutabakat metnindeki Milli Görüş’ün ekonomi modeline uymadıkları için oldu! Aynı tas aynı hamam, borç-faiz-zam-vergi ekonomisine devam ettikleri için oldu. Bunun en büyük ceremesini de milletimiz çekiyor. Bizi dinleselerdi, yanlışlardan dönselerdi bugün Türkiye bu halde olmazdı. Ama maalesef onlar 20 senelik yanlışlarına devam etmeyi tercih ettiler. Öyle olunca biz ise “Biz kimsenin iktidarda kalması için kurulmuş bir parti değiliz, eğer bu prensipler uygulanmıyorsa, Milli Görüş’ün adil ekonomik düzen modeli uygulanmıyorsa kimseye destek olamayız” dedik ve Cumhur İttifakından dışarı çıktık. Bu yanlışları kabullenmemiz ve bu politikaların, yanlışlarından yanında olmamız elbette mümkün değildi.”
“Adamına Göre Adalet İşliyor!”
Adaletin partilere ve şahıslara göre ayrıca işletildiğini söyleyen Erbakan şunları kaydetti”
“Türkiye’de maalesef adamına göre adalet işliyor. CHP’liye ayrı, DEM Partili’ye ayrı, AK Partili’ye ayrı hukuk… Böyle olunca da AK Parti dönemine ilişkin usulsüzlüklere ve yolsuzluklara dair dosyaların hiçbirinin kapağı açılmıyor.”
“3Y Sözü Unutuldu, Halk Yoksulluğa Mahkûm Edildi”
23 yıl önce 3Y (yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar) sorununu çözme vaadiyle iktidara gelenlerin bugün tam tersi bir tablo sunduğunu belirten Erbakan, “Bugün Asgari ücret 22.100 bin TL, Emekli maaşı 14.460 TL. Açlık Sınırı 23 bin TL’ye dayandı, yoksulluk sınırı 80 bin TL’ye dayandı.” diyerek iktidarın ekonomi politikalarını sert bir dille eleştirdi.
Erbakan, halkın yüzde 45’inin açlık, yüzde 80’inin ise yoksulluk sınırının altında yaşadığını belirterek, “Neden aç kalmıyor? Sadaka, sosyal yardım, zekat var. Ama normal olarak, matematik olarak baktığınızda elde ettiği gelir karnını doyurmaya dahi yetecek kadar değil.” ifadelerini kullandı.
Erbakan, çocuk yoksulluğuna da dikkat çekerek, “OECD Raporuna göre Türkiye’de 6 milyon çocuk yoksul. Türkiye’deki çocukların 3’te 2’sinin makarna ve ekmekle beslendiğini ve bu nedenle zihinsel gelişimlerinin olumsuz etkilendiğini ortaya koyuyor.” dedi.
“İktidar İsrafa Dur Demiyor, Milletin Parası İmtiyazlılara Peşkeş Çekiliyor”
Kamuda israfın önleneceğini vurgulayan Erbakan, lüks, şatafat ve imtiyazlı holdinglere sağlanan vergi muafiyetleri hakkında eleştirilerde bulunarak şunları söyledi:
“Peki biz ne yapacağız? Kamuda israfı önleyeceğiz, birinci yapılacak olan budur. Makam uçakları, makam araçları, protokol masrafları, yurtdışı seyahatleri, saraylar, 5 maaşlı bürokratlar… Lüks ve şatafat almış başını gitmiş! Bunlara tasarruf deyince memurun yemeğinden, lojmanından tasarruf ediyor, okulların temizliğinden tasarruf ediyor, belediyelerin hizmetlerin tasarruf ediyor. Milletin yemesinden içmesinden, millete yapılan hizmetten, çocukların okuluna yapılan temizlikten tasarruf yapacağına makam araçlarından, uçaklarından, protokol masraflarından tasarruf yapılacak.
Bir diğer yapacağımız şey ise imtiyazlı holdinglere haksız kaynak aktarımının engellenmesi. Bakın 485 milyar liralık cevher olan madeni 3,5 milyar liraya ihale ediyor. Aradaki 480 milyar milletin parası! Bu ihale ettiği firmaya bir de “Sen zahmet edip ayrıca vergi de ödeme” diyor. 5 tane holdinge 10 senede 128 kez vergi muafiyeti çıkartılıyor. Bu 5 holding, dünyada en fazla kamu ihalesi alan holding. Çin’in holdingleri bile bunların önüne geçemiyor. Ve ayrıca dünyada en fazla vergi muafiyetine muhatap olan holding bunlar. İsmi lazım değil çok meşhur bir holdingin bir kalemde 1 milyar dolar vergi borcunu Resmi Gazete’de yayınlayıp sildiler. Hayır olmaz! Biz paylaşımda adaleti sağlayacağız. 85 milyonun tek bir kuruşunu babamın oğlu dahi olsa yedirmeyeceğiz! Bu sene bütçeden 2.1 trilyon lira gelir ve kurumlar vergisi sileceğim diyor, devlet bütçesinden. Bu 2.1 trilyon liranın nereden baksanız 1 trilyon lirası iki elin parmaklarını geçmeyen imtiyazlı holdinglerin vergi borcunun silinmesine gidecek. Hayır! Vatandaşa gelince vergi borcunu faiziyle, gecikmesiyle, son kuruşuna kadar boğazına yapışıp alıyorsun ama imtiyazlılara gelince almıyorsun. Böyle şey olmaz!”
“Ahlaki Çürüme Zirvede: Çözüm Milli Görüş”
Türkiye’nin ahlaki çöküş yaşadığını ifade eden Erbakan, “Büyük bir ahlaki erozyon ve çürümeyle karşı karşıyayız. Eğitim sistemini ve müfredatı ıslah edeceğiz.” dedi. Gençlerin ahiret bilinciyle yetiştirilmesinin önemine değindi ve medyadaki yozlaşmanın önüne geçilmesi gerektiğini vurgulayarak sözlerine şu şekilde devam etti:
“Büyük bir ahlaki erozyon ve çürümeyle karşı karşıyayız. Eğitim sistemini ve müfredatı ıslah edeceğiz. Dünyacı değil ahiret öncelikli gençler yetiştirilecek. Materyalist değil maneviyatçı nesiller yetiştireceğiz. Nefse esir olan, nefis terbiyesini esas alan nesiller yetişecek. Gündüz kuşağı yayınları, akşam dizileri… Medyanın kültürümüze ve değerlerimize uygun yayınlar yapmasını sağlayacağız.“
“LGBT Dernekleri Kapatılacak”
Erbakan son olarak, “Politikalarımız yerli ve milli hale getireceğiz. LGBT propagandasına asla izin vermeyeceğiz, LGBT derneklerini iktidarımızda derhal kapatacağız!” sözleriyle konuşmasını tamamladı.