Yeniden Refah lideri Fatih Erbakan, deprem bölgesinin, stratejik öneme sahip olması açısından demografik yapısının korunmasının son derece önemli olduğunu belirterek, “Buranın demografik yapısının değişmesi, buranın boşaltılması ülkemizin geleceği açısından, bekası açısından önemli bir tehlike olarak görüyoruz.” İfadelerini kullandı.
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan, partisinin genel merkezinde düzenlenen basın toplantısında, ülkemizi yasa boğan Kahramanmaraş merkezli büyük deprem felaketini değerlendirdi.
Erbakan, depremin ilk anından itibaren parti genel merkezi ve tüm illerde kriz masaları oluşturduklarını ve tüm teşkilatları ile depremden etkilenen bölgelerde vatandaşların yaralarını sarmak için seferberlik ilan ettiklerini dile getirdi.
12 bin teşkilat mensubumuz bölgede arama kurtarma ve yardım faaliyetlerine katıldı
Deprem bölgesinde 12 bin teşkilat mensubunun arama kurtarma ve yardım faaliyetlerine katıldığını ve şu ana kadar bölgeye 380 TIR yardım malzemesi, 200’ün üzerinde iş makinesi, 62 jeneratör ve çok sayıda yardım malzemesi gönderdiklerini kaydeden Erbakan, bölgede kurdukları 7 aşevinin de günde 2500 depremzedeye sıcak yemek servisi yaptığını söyledi.
Deprem bölgesinde en önemli sorun barınma ve ısınma!
Erbakan, sahada gördükleri ve bölgedeki teşkilat mensuplarının tespit ettiği acilen giderilmesi gerekli eksikliklere ilişkin de şunları söyledi:
“Depremzedelerimizin acil ihtiyacı kış aylarını yaşadığımız bu günlerde barınma ve ısınma sorunudur. Hızla ve öncelikli olarak devletimizin ve sivil toplum kuruluşlarının afetten etkilenen vatandaşlarımızı sıcak bir çatının altına sokmak için çadır ve konteynırları temin edip, ihtiyaç sahiplerine ulaştırması gerekmektedir.”
Hazine yardımlarının yarısı depremzedelere bağışlansın
Siyasi partilerden milletin fedakarlık beklediğini ifade eden Erbakan, siyasi partilerin bu seneki hazine yardımlarının en azından yarısının depremzedelere verilmesi çağrısında bulundu.
Geçmiş faturalar silinsin, yıl sonuna kadar vergi alınmasın!
Deprem bölgesindeki vatandaşların önceden kalan doğalgaz, elektrik, internet ve su faturalarının silinmesi ve 11 ildeki gıda, temizlik ürünleri ve akaryakıttan yıl sonuna kadar vergi alınmaması çağrısı da yapan Erbakan, devlet bankalarına olan borçların ve kredilerin ötelenmesinin olumlu adımlar olduğunu kaydetti.
‘Bölgedeki küçükbaş ve büyükbaş hayvanlara acil olarak yem sağlanmalıdır’
Ülke insanımızın ihtiyacı olan et, süt ve yumurta gibi hayvansal gıdalarda önümüzdeki günlerde sıkıntı yaşanmaması için depremden kurtulan hayvanlarımıza acil olarak yem sağlanmalı uyarısında da bulunan Erbakan, “Orada sağ kalan hayvanlar maalesef yem sıkıntısından dolayı aç kaldılar, susuz kaldılar. Bölgedeki teşkilatlarımız, bölgedeki çiftçi kardeşlerimiz bizlere bu durumu dile getirmemiz için ilettiler. Bölgede 8 milyon küçükbaş, 3 milyon büyükbaş hayvanımız var ve yem fabrikalarının yıkılması veya kendi vatandaşımızın çiftliğindeki yem depolarının enkaz altında kalması dolayısıyla bu hayvanların beslenmesinde çok ciddi sorunlar yaşandı. Bu noktada tabii Tarım ve Orman Bakanlığı’nın mutlaka tüm yem fabrikalarını yem stoklarını çıkartması ortaya koyması ve bu yeni stoklarında bir miktarını acilen bölgeye ulaştırılması oradaki hayvanların beslenmesinin sağlanması çok büyük önem arz ediyor” şeklinde konuştu.
‘Bölgenin demografik yapısının korunması ülke güvenliği açısından son derece önemlidir’
Deprem bölgesinin, stratejik öneme sahip olması açısından demografik yapısının korunmasının son derece büyük öneme sahip olduğunu belirten Erbakan, “Buranın demografik yapısının değişmesi, buranın boşaltılması ülkemizin geleceği açısından, bekası açısından önemli bir tehlike olarak görüyoruz. Ankara’daki depremzedelerimizle yaptığımız ziyaretlerimizde, buraya yerleştirilen depremzedelerimizle yaptığımız görüşmelerde önemli bir kısmı ‘Bir daha belki de hiç dönmeyeceğiz’ demektedirler. Halbuki dönmeleri ülkemiz açısından, milletimiz açısından çok daha hayırlıdır. Bu nedenle demografik yapının bozulmaması bakımından alınacak tedbirleri hükümetin alması gerekir. Birincisi bölgede yabancı uyruklulara ve tüzel kişilere herhangi bir konut veya arazi satışının mutlaka durdurulması şu andan itibaren gereklidir. Öncelikle bölgeden ayrılmak istemeyen depremzedelerin ki bunlar da önemli bir miktardır. Bunların da barınma ısınma ihtiyaçlarının iadelerini karşılanması ve bölgede kalmalarının sağlanması son derece önemli. Özellikle afet bölgesi başta olmak üzere ülkemize geçici mülteci olarak gelmek isteyen hiçbir sığınmacı ülkemizdeki olağanüstü koşullara istinaden kabul edilmemelidir.” dedi.
Riskli bölgelerde rant uğuruna dikey yapılara fırsat verilmemelidir
Can kaybını önlemek için asıl önemli olanın deprem olmadan tedbir almak olduğunun altını çizen Erbakan, afetler öncesi alınması gereken tedbirleri şöyle sıraladı:
“TÜİK verilerine göre Türkiye’de yapı stoğunun % 55’inin ruhsatsız ve kaçak, % 60’ının 20 yaş üzeri konutlardan oluştuğu ve % 40’ının depreme karşı güçlendirilmesi gerektiği belirtilmektedir. Başta İstanbul olmak üzere acilen bu yapıların güçlendirilmesi ve dönüştürülmesi önem arz etmektedir.
* Ülkemizde yapılaşmaya izin verilecek bölgelerin deprem riski açısından uygun bölgeler olmasına özen gösterilmeli,
* Yapı denetimlerinin olması gerektiği gibi yapılması, TOKİ konutları bu depremde çok iyi bir sınav verdi…
* İmar affı gibi düzenlemelerin bir daha gündeme gelmemesi, halk kalitesiz kaçak yapı yapmaya teşvik edilmemelidir.
* Özellikle riskli bölgelerde rant uğruna dikey yapılaşmaya asla izin verilmemesi.
*Mahalli idarelerin denetlenmesinde parti ve şahıs menfaatlerinin, ülke menfaatlerine tercih edilmemesi…
‘Asıl mesele ahlak ve maneviyat şuurunun zihinlere nakşedilmesidir‘
Alınacak bütün tedbirlerin yanında asıl meselenin ahlak ve maneviyat şuurunu zihinlere yerleştirmek olduğunun altını çizen Erbakan, açıklamasına şöyle devam etti:
‘Bütün bu tedbirleri alsanız dahi ‘önce ahlak ve maneviyat’ vizyonundan nasibini almamış siyasetçi-makam sahipleri, belediye başkanları, denetçiler, mühendisler, müteahhitler ve hatta inşaat işçileri, en mükemmel yasa ve yönetmelikler ihdas edilse dahi tüm bunları aşıp, suistimal ve olumsuzlukların sebebi olabileceğinden, asıl mesele Milli Görüş’ün 50 senedir söylediği gibi; insanımızın, yeni nesillerimizin önce ahlak ve maneviyat şuuruyla yetiştirilmesidir.’
Doğal Afetlerle Mücadele Bakanlığı kurulmalıdır!
Ülkemizin deprem kuşağında olmasından dolayı, doğal afetlerle daha etkin mücadele edilmesi açısından Doğal Afetlerle Mücadele Bakanlığı kurulmasının hayati öneme sahip olduğunun altını çizen Erbakan, sıcak su kaynaklarının bulunduğu deprem bölgelerinde, sistematik olarak, su sıcaklık ölçümlerinin ve argon, metan, karbon monoksit gibi gazların ölçümlerinin yapılarak bu bilgileri değerlendirmek için “Deprem Erken Uyarı Merkezi” kurulması gerektiğini de söyledi.