Yeniden Refah lideri Fatih Erbakan İstanbul’da yaşanan depremlerle ilgili yaptığı çağrıda, “Hem iktidarın hem Yerel yönetimlerin, Bakanlığın, İBB’nin, hiçbir siyasi çekişmeye girmeden el birliği ile bu tedbirleri bir an önce hayata geçirmeleri gerektiğini ifade ediyoruz.” dedi.
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan, partisinin Halkla İlişkiler Başkanlığınca düzenlenen ‘Anadolu Buluşmaları’ kapsamında Çorum’da vatandaşlarla bir araya geldi.
Burada program öncesi bir otelde düzenlediği basın toplantısında hem gündemdeki yargılamalar hem de İklim Kanunu tartışmaları üzerinden dikkat çeken açıklamalarda bulunan Erbakan, adalete ve toplumsal sorumluluğa dair önemli mesajlar verdi.
“Deprem Tedbirleri Siyasi Çekişmelerin Ötesine Geçmeli”
Erbakan, özellikle İstanbul ve Marmara Bölgesi’nin depreme hazırlanması gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi:
“Tabii kadere iman ediyoruz. Elbette Allah’ın dediği olur. Ancak Allah bizlere bir akıl vermiş ve bu aklınızla tedbir alın demiş. Tedbire tevessül farzdır. Gerekli tedbirler alınmaz ise başımıza gelenlerden biz sorumlu oluruz. Özellikle İstanbul’un ve Marmara Bölgesinin kentsel dönüşümle depreme hazırlıklı hale getirilmesi gerekir. Bununla beraber deprem vergilerinin yerli yerinde kullanılması gerekir. İstanbul başta olmak üzere, deprem bölgelerinin hepsinde gerekli çalışmaların yapılması gerekir. Hem iktidarın hemYerel yönetimlerin, Bakanlığın, İBB’nin, hiçbir siyasi çekişmeye girmeden el birliği ile bu tedbirleri bir an önce hayata geçirmeleri gerektiğini ifade ediyoruz. Deprem dolayısıyla tüm İstanbul halkına ve milletimize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.”
“Yargılamalar Siyasi Hesaplarla Yürütülmemeli”
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik süren davalara ve muhalefet belediyelerine dönük yargı süreçlerine de değinen Erbakan, adaletin herkes için eşit işlemesi gerektiğinin altını çizdi:
“Yargılamanın mutlaka adil bir şekilde yapılması, siyasi birtakım hesaplarla yürütülmemesi gerektiği ve adaletin tecelli ettiğine dair inanç toplumda da bizde de zayıflamış durumda. Önemli olan adil bir yargılamanın olmasıdır. Sadece sayın İmamoğlu ve CHP’li belediyeler değil, belediyesi olan bütün partilerin belediyelerine aynı yaklaşımla eşit bir muameleyle gereğinin yapılmasıdır. Adaletin gereği budur.
2019 itibariyle muhalefet partilerinin eline geçen belediyelerde, başta Ankara ve İstanbul olmak üzere yüzlerce dosya çıkartıldı. Savcılıklara suç duyurularında bulunuldu. Sayın Mansur Yavaş televizyon programlarına çıkıp bu dosyaları gösterdi. İsraflar, yolsuzluklar, haksız kazançlar… Bütün bunlarla ilgili bir adım atılmıyor ama CHP’li belediyelere yargılama yürütülüyor. Bu adaletli değildir. Biz hiç kimsenin tarafında değiliz, adaletin tarafındayız.
Eğer bir yolsuzluk oluyorsa, CHP’li de olsa AK Partili de olsa Yeniden Refah Partili de olsa adil bir yaklaşımla bu konuya yaklaşılması gerekir. AK Partiliye ayrı CHP’liye ayrı yaklaşımı bir hukuk devletine yakışmaz.”
“İklim Yasasında Etkili Muhalefet Yaptık, Geri Adım Attırdık”
Erbakan, kamuoyunda tartışmalara yol açan İklim Kanunu hakkında partisinin tutumunu şu sözlerle ifade etti:
“Yeniden Refah Partimiz kim yapmış olursa olsun doğruya doğru, yanlışa yanlış diyen siyaset anlayışıyla daha iktidar olmadan ‘hayra motor, şerre fren olmak’ vazifesini yerine getirmiştir. Pek çok konuda bunu gördük. Ve son olarak meclise iktidar tarafından getirilen ve apar topar meclisten geçirilmek istenen İklim Kanunu konusunda Yeniden Refah Partimizin etkili muhalefeti sonuç verdi.
Özellikle, Çorum’un bir evladı olan Milletvekilimiz Mehmet Aşıla Bey’in TBMM’deki etkili muhalefeti iktidara geri adım attırdı.”
Erbakan, İklim Yasası’na neden karşı çıktıklarını şu ifadelerle açıkladı:
“Yeniden Refah Partisi, küresel güç odaklarının değil, Hakk’ın emrindedir, milletimizin ve ülkemizin yanındadır. Bunu bir kez daha gösterdik. Daha önce de İstanbul Sözleşmesi konusunda böyle bir etkimiz olmuştu. Aşı ve pandemi konusunda da muhalefetimiz yine etkili olmuştu. İnsanları aşı denilen ne olduğu belirsiz sıvılarla zehirledikleri süreçlerde, Yeniden Refah Partisi bütün gerçekleri masaya yatırmış, bütün yetkilileri uyarmış ve ülke gündemine ‘aşı denilen sıvıların ne büyük felaketlere davetiye çıkardığı’ gerçeğini yerleştirmişti. Bizi o günlerde eleştirenler, alaya alanlar, şimdilerde gerçekleri gördüler ve itirafta bulunuyorlar. Bu aşıların nelere yol açtığını artık kendileri de ifade ediyorlar.
Bu iklim kanunu konusunda itirazlarımızı nasıl dile getirdik? Birincisi, iklim kanununun sebebi olan bu iklim değişikliğinin aslında gerçek olmadığını söylüyoruz. CO2 emisyonu miktarı ve küresel ısınma konusu maksatlı olarak abartılmaktadır. Ortada felaket senaryoları yazılacak bir durum yok. Bizim görüştüğümüz bilim insanları ve uluslararası şekilde ortaya çıkan gerçekler bunları gösteriyor. Dünyadaki karbon emisyonunun sadece yüzde 1’ine Türkiye sebep oluyor. E öyle bu işin müsebbibi Türkiye değildir.”