Fatih Erbakan: “İktidarın millete verecek bir şeyi kalmadı, asgari ücret zammı bunun göstergesi”

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan Haberler.com stüdyosunda Haber Müdürü Olgun Kızıltepe ve Sunucu Melis Yaşar’ın konuğu oldu. Gündeme dair birçok konuya değinen Erbakan, açıklanan asgari ücret zammını eleştirerek, “Mevcut iktidarın artık millete verecek bir şeyi kalmamış. Açıklanan asgari ücret bunun bir göstergesi” dedi.

Yüzde 30’luk bir asgari ücret zammının emekçiyi, asgari ücretliyi enflasyona düpedüz ezdirmek demek olduğunu belirten Erbakan şunları söyledi:

“Gerçekten de öğlen yemeğinde fabrikada çıkan yemekteki bir elmayı, bir muzu alıp, saklayıp akşam çocuğuna götüren milyonlarca insanımızın derdiyle dertlenilmesi, önce millet, önce ezilenler anlayışıyla hareket edilmesi lazım. Burada bu anlayıştan eser görmüyoruz. Hakkaniyet ölçüsünde adil bir paylaşımın maalesef yapılmadığını görüyoruz. Kendilerine geldiği zaman bir kişiye dokuz pul ama millete geldiği zaman da dokuz kişiye bir pul anlayışıyla bir taksimat yapıldığını görüyoruz. maalesef. Gidişat iyi değil. Çünkü Sayın Şimşek büyük ümitlerle geldi ve geldiğinden beri vergiler yüzde 200 oranında arttı. Yüzde 200 oranında atması demek 3 katına çıkması demektir. 

Önümüzdeki yıl için enflasyon tahminleri yüzde 21 Ama bunun da yeniden değerleme oranının yüzde 44 olmasından da anlaşılacağı gibi yüzde 21’de kalmayacağı, sürekli revize edilerek yükseltileceği çok açık. 2024’te de aynısı oldu. Yüzde 33 tahmini neredeyse yüzde 50 çıktı. Yüzde 21 tahmin ettikleri enflasyonun da yüzde 40’lar seviyesinde çıkacağı çok açık 

Paylaşımda adalet dedik, önce millet denilmesi lazım, dar gelirinin alım gücünün refah seviyesinin arttırılması lazım dedik bunları dinlemediler. Dinlemeyince on tane Mehmet Şimşek de gelse bu anlayış, bu model değişmeden duvara toslamaktan kurtulmaları mümkün değil. Bunların çözümü var. Türkiye’nin kaynağı var ama burada mesele bir karar meselesi. Önce imtiyazlılar mı diyeceğiz, önce faiz, önce israf, önce itibarımız mı diyeceğiz, yoksa önce millet mi diyeceğiz, önce ezilenler ve önce dar gelirler mi diyeceğiz? Buna karar verilmesi lazım.”

“Erken seçimin olması hayırlı olur”

Erken seçim söylentileri hakkında konuşan Erbakan şunları kaydetti:

“Bir erken seçimin olması ve bir iktidar değişikliğinin olmasının faydalı hayırlı olacağını düşünüyoruz, uzun zamandan beri de dile getiriyoruz. İktidar kanadı bunu istemiyor. Anketlerde bakıyorlar MHP ile AK Parti’nin oylarının toplamı şu anda yüzde 40+1’i bulmakta bile zorlanıyor ve kaybedeceği bir seçime de sayın Cumhurbaşkanı tabii ki girmek istemez. Şartları olgunlaştırmak ve anketlerde de kendini güvende hissedeceği bir noktaya getirip ondan sonra seçime gitmek isteyecek. Tabii bu noktada bir de işin boyutu olarak kendileri çok sıkıştılar iktidar olarak. Çünkü ekonomiyi yürütmekte zorlanıyorlar. Mutfakta yangın var. Dar gelirli işçi, memur, emekli perişan.”

“Suriye bölünmek isteniyor”

Suriye’de yaşanan sürece dair konuşan Erbakan şu ifadelere yer verdi:

“Türkiye’nin çok fazla bir etkisinin olduğunu düşünmüyorum. Suriye’nin iç dengeleri konusunda dış güçlerin birtakım operasyonları sonucunda bir süreç gelişti ve bu sürecin sonucunda da bir rejim değişikliği olduç Türkiye hükümetinin bu konuda seyirci olarak kaldığını düşünüyorumç Mesela hükümetin desteklediği bir Suriye Milli Ordsu vardı. Ne oldu hani SMO mücadele ediyordu? Bunu kimse sormuyor. HTŞ diye IŞİD’ten dönme bir örgüt çıkarttılar ki IŞİD Amerika’nın kurduğu bir örgüttür. Oradan devşirilmiş bir örgüt olarak HTŞ çıktı ve Suriye’yi bunlar teslim aldı. Suriye bölünmek isteniyor, parçalanmak isteniyor.”

“PKK, Öcalan söyledi diye silah bırakmaz”

Bahçeli’nin Öcalan çağrısını değerlendiren Erbakan şunları söyledi:

“Böyle bir durum bizim şehitlerimizin gazilerimizin anısına büyük bir saygısızlık olacaktır diye ifade ettik. Gazi Meclis’te milletin iradesinin tecelli ettiği meclisin çatısı altında bir meşru siyasetçi gibi, bir parti lideri veya bir devlet adamıymış gibi orada hitap ettirelim demek gerçekten de kabul edilebilecek bir durum değil. Diğer taraftan, faydası da olmaz. Çünkü PKK Öcalan istedi diye silah bırakmaz. Bunu bırakmayacağını kendileri de açıkladı. Diğer bir taraftan Tabii PKK silah bıraksa bile asıl bizim için şu anda tehdit olan PYD/YPG var. 150 bin kişilik bir terör ordusu kurulmuş hemen sınırımızın yanı başında. Bunlar ağır silahlarla donatılmış, Amerika arkalarında, milyarlarca dolar para harcanmış, devlet kuracak noktaya getirilmiş, yıllar verilmiş milyar dolarlar verilmiş. Dış güçlerin bu planı yürüyor ve burada Abdullah Öcalan kendini kurtarmak için böyle bir şey yaptı diye bu planlar rafa kalkacak değil. Buna inanmak için çocuk olmak lazım.”

“Aklımız kalacağına emeğimiz kaldı”

Erbakan, “AK Parti ile ittifak yaptığınız için pişman mısınız?” sorusunu şu şekilde yanıtladı:

“Hayır bir pişmanlık oldu diyemeyiz. Çünkü bize geldiler öyle bir ittifak yapmak istediklerini ifade ettiler. Bizim de elimizde Türkiye’yi feraha kavuşturacak projemiz var, çözüm önerimiz var. E bunları kendilerine söyleyelim, bu noktada mutabık kalalım ve bunların uygulanmasına vesile olarak ülkenin milletin hem de iktidarın da kurtulmasını sağlayalım diye iyi niyetle bir adım attık. Bir mutabakat metni yapıldı. Biz iktidar devam etsin diye, sayın Cumhurbaşkanı bir daha seçilsin diye kayıtsız şartsız kimseye destek vermedik. Kaybeden kendileri oldu. Hem ekonomi bugün bu hale geldi, oy kaybediyorlar. Hem de milletin huzurunda imzalanmış bir mutabakata uymayarak da samimiyet sınavından geçemediler.

Öyle olunca tabii biz vebalden kurtulduk. Eğer bunu yapmasaydık devamlı aklımızda kalacaktı, eğer acaba böyle yapsak Türkiye’ye çok daha çabuk bir şekilde düze çıkar mıydı, milletin kurtuluşunu sağlamış olur muyduk diye. Aklımız kalacağına emeğimiz kalmış oldu. O nedenle bir pişmanlık yaşadığımızı söyleyemem.”