Fatih Erbakan: İsrail planlarını adım adım hayata geçiriyor! Asıl mesele biz ne yapıyoruz?

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, “İsrail, Büyük İsrail Projesi’ni adım adım hayata geçiriyor. Sırada İran ve Türkiye var. Allah korusun, Türkiye’nin doğu ve güneydoğusunun da kopartılarak Büyük İsrail’in bir parçası yapılması hedefleniyor. Ne kadar lanetleseniz ya da kınasanız da hedeflerine kararlılıkla ilerliyorlar. Asıl mesele, Müslüman ülkelerin bu planlara karşı ne yaptığıdır” dedi.

Şanlıurfa’da Milli Gençlik Derneği tarafından düzenlenen Mekke’nin Fethi programında konuşan Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan, fethin manasına ve günümüzde İslam ülkelerinin durumuna, İsrail tehdidine değinerek önemli bir konuşma gerçekleştirdi.

Program, Dünya Kur’an Güzel Okuma Birincisi Kurra Hafız Abdurrahman Sadien’in Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı.

“Mekke’nin Fethi gönüllerin fethedilmesidir”

Programda konuşan Erbakan, fethin manasını anlatarak şunları söyledi:

“Mekke’nin Fethi,  gönüllerin fethedilmesidir. Kalplerin, gönüllerin, Cenabı Allah’ın dinine, Cenabı Allah’ın ve onun elçisinin çağrısına açılması manasını taşımaktadır. Bu akşam 1394. yıl dönümünü kutladığımız Mekke’nin fethi sıradan bir olay değil, çok büyük manalar içeren, kendine has çok önemli özellikleri olan büyük tarihi bir olaydır. Birincisi, Mekke’nin Fethi Hakk’ın batıla galebe çalışının, Hak gelince batılın mutlaka zail olacağının en önemli göstergelerinden, en önemli tezahürlerinden bir tanesi. İkincisi, Mekke’nin Fethi İslam’ın sadece namaz, oruç, hac, zekat ve sadakadan ibaret olmadığını, İslam’ın siyaseti, devlet yönetimini ve bütün dünyevi işleri de kapsadığının en önemli bir göstergesidir. Mekke’nin Fethi Müslümanın en önemli görevinin Hakk’ın üstün tutulduğu adil bir dünyanın kurulması için çalışmak olduğunun en önemli göstergelerinden bir tanesidir.

Müslümanın en önemli vazifesinin zulmün ve sömürünün ortadan kaldırılması için mücadele etmek olduğunu gösteren en önemli bir örnektir. Üçüncüsü, Mekke’nin Fethi kuvvetin değil Hakk’ın üstün tutulduğu, adalete dayalı yeni bir dünyanın, adil bir dünyanın kurulması için bizzat Rasulullah (sav) tarafından atılmış bir adım. Dördüncüsü, Mekke’nin Fethi bütün insanların iyilik, merhamet, insan hakları, şefkat, insanlık dersi alacağı çok önemli özelliklerle bezenmiştir.

Bu muazzam fetih bir damla bile kan akıtılmadan gerçekleştirilmiş. Fetih sonrasında Mekke halkından, daha önce Müslümanlara en büyük eziyetleri yapan insanlardan intikam almak şöyle dursun, onları bir sorgu sualden geçirmeye bile gerek görülmemiştir. Onların hepsinin can güvenliği teminat altına alınmıştır. En azından bir mahkeme kuralım, en azından bunları yargılayalım, bir tazminat ödemeye mahkum edelim dahi denmemi. Hepsi hayatlarında, yaşamlarında serbest bırakılmış, hiçbirinin kılığına dahi zarar getirilmemiş. Bu muazzam fethin ardından, fethin kumandanı ve İslam devletinin devlet başkanı statüsünde bulunan Peygamberimiz (sav), Mekke’de kıldan yapılmış bir çadırda konaklamış, ardından da Medine’deki tek göz odalı evine geri dönüp oradaki mütevazi hayatına kaldığı yerden devam etmiş”

“Müslüman ülkeleri bölmek istiyorlar”

Erbakan, Mekke’nin fethini kutladıklarını ancak İslam aleminin içinde bulunduğu durumun acı veren bir tablo olduğunu söyleyerek şu ifadelere yer verdi:

“Önce Irak işgal edildi ve üçe bölündü. Ardından Sudan ikiye ayrıldı. Mısır, bir askeri darbeyle kontrol altına alındı. İsrail için stratejik öneme sahip olan Nil Havzası, tamamen kontrol altına alındı. Suriye yerle bir edildi ve 3’e, hatta 5’e bölünmesi isteniyor. Libya fiilen ikiye bölünmüş durumda. Suriye’nin kuzeydoğusunda, İsrail’in desteklediği bir terör devleti kurma girişimleri devam ediyor. Yemen ise Suudi Arabistan eliyle bombardıman altında tutuluyor ve ülkede Şii-Sünni bölünmesi planlanıyor.

İsrail, Büyük İsrail Projesi’ni adım adım hayata geçiriyor. Sırada İran ve Türkiye var. İran’ı üçe bölmek istiyorlar: Azeri, Kürt ve Fars bölgeleri. Allah korusun, Türkiye’nin doğu ve güneydoğusunun da kopartılarak Büyük İsrail’in bir parçası yapılması hedefleniyor.

Siyonizm, 5 bin yıldır inancının gereğini yapıyor. Ne kadar lanetleseniz ya da kınasanız da hedeflerine kararlılıkla ilerliyorlar. Asıl mesele, Müslüman ülkelerin bu planlara karşı ne yaptığıdır”