Fatih Erbakan’dan DEM-Öcalan görüşmesi yorumu: “Çözüm örgütle değil halkla olmalı”

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, Diyarbakır’da düzenlenen Yeniden Refah Partisi İl Kongresi’nde ve öncesinde basın mensuplarıyla bir araya geldiği programda gündeme ilişkin konuştu.

Hükümetin ‘teröristbaşı Öcalan açılımına’ dair dikkat çeken açıklamalarda bulunan Erbakan, hükümetin terör örgütü lideri Abdullah Öcalan ile yürüttüğü sürece dair eleştirilerini dile getirirken, çözümün halkın temsilcileriyle gerçekleştirilmesi gerektiğini vurguladı.

Bunun yanında, kongrede ülkenin ekonomik ve sosyal durumuna ilişkin değerlendirmelerde bulunarak partisinin çözüm önerilerini sıraladı.

“Muhatap halkın kendisi olmalı”

Öcalan açılımına dair değerlendirmesinde Erbakan, muhatap olarak örgüt yerine halkın temsilcilerinin dikkate alınması gerektiğini belirtti. Açıklamasında şunları söyledi:

“Abdullah Öcalan da örgüte bir ‘Silah bırakın’ çağrısı yapacaksa bunu da bulunduğu yerden, İmralı’dan yapması uygun olacaktır. Eğer böyle bir çağrıda bulunulacaksa da ‘Hayır bulunmasın, böyle bir şeye gerek yok’ da elbette ki diyemeyiz. Ama asıl olarak çözüm sürecinin, bölge insanıyla bölgedeki halkla yürütülmesi son derece önemlidir.

Herhangi bir çözüm olacaksa, muhatabın milyonlarca Doğu ve Güneydoğu’daki vatandaşımızın temsilcisi olarak bir örgüt değil, bölgedeki vatandaşlarımızın kendisi olması gerekir. Bu süreçte, siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları, kanaat önderleri, aşiret liderleri, bilim insanları, akademisyenler, düşünürler ve basın mensupları gibi bu bölgenin sosyokültürel yapısını yansıtan tüm kesimlerle bir araya gelinmeli, meşru talepler müzakere edilmelidir.”

“Türkiye’nin bütünlüğüne zarar vermeyecek şekilde olmalı”

Erbakan, halkın taleplerinin dikkate alınarak sürecin ilerlemesi gerektiğini belirtti:

“Ana dilde eğitim, yıllardır dile getirilen bir taleptir. Türkçe devletin resmi dili olarak kalabilir, ancak Kürtçe ve Zazaca eğitim veren özel okulların, anaokullarının ve üniversitelerde Kürt Dili ve Edebiyatı bölümlerinin sayısının artırılmasında hiçbir sakınca yoktur. Bunun yanı sıra, yerel yönetimlerin yetkilerinin artırılması, Türkiye’nin üniter yapısına ve toprak bütünlüğüne zarar vermeyecek şekilde değerlendirilebilir.”

“Adil hizmet önceliğimiz”

Fatih Erbakan, Türkiye’nin üniter yapısına zarar verilmemesi gerektiğini ifade ederek şunları söyledi:

“Doğuyu batıdan ayırt etmeden, Türk’ü Kürt’ten, Arap’ı Çerkez’den, hiçbirini mezhep ve ırk ayrımı gözetmeksizin kucaklayarak bir çözüm süreci yürütülmelidir. Batıda insanımız hangi haklara sahipse doğuda da aynı haklara sahip olmalıdır.”

Kongrede ekonomik ve sosyal sorunlar gündeme geldi

Erbakan, kongrede yaptığı konuşmada, Yeniden Refah Partisi’nin kuruluşundan bu yana elde ettiği başarıları ve Türkiye’nin mevcut ekonomik durumunu değerlendirdi. Erbakan, partisinin halkın teveccühüyle hızla büyüdüğünü belirterek, şu açıklamalarda bulundu:

“Yeniden Refah Partisi olarak, sadece 10 ay arayla gerçekleşen iki seçimde oylarımızı yüzde 100’ün üzerinde artırarak Türkiye’nin üçüncü büyük partisi olduk. Üye sayımız da hızla büyüyerek 610 bine ulaştı. Milletimiz, mevcut durumdan rahatsız ve değişim istiyor. Bu değişim için ‘Milli Görüş’ diyor.”

“Yoksulluk ve gelir adaletsizliğini bitireceğiz”

Ülkenin ekonomik durumuna dair sert eleştirilerde bulunan Erbakan, hükümetin yoksulluk ve gelir dağılımındaki adaletsizliği çözmekte başarısız olduğunu belirtti:

“Bugün 20 milyon insan sosyal yardımla geçiniyor, 8 milyon insan yakacak yardımı alıyor. Açlık sınırı altında yaşayan milyonlarca vatandaşımız var. İstanbul’da halkın yarısı geçen ay en az bir gıda ürününü alamadı. Diyarbakır’da vatandaşlar, indirimli pirinç alabilmek için saatlerce kuyruk bekliyor. Biz bu adaletsizliği, üretim ve istihdamı önceleyen politikalarla çözeceğiz. Sadakaya muhtaç bir toplum değil, kendi ayakları üzerinde duran, üreten bir toplum oluşturacağız.”

Milli Görüş çözümleriyle iktidar hedefi

Erbakan, Yeniden Refah Partisi’nin “Milli Görüş” ilkeleri doğrultusunda maddi ve manevi kalkınmayı gerçekleştirecek politikalar sunduğunu ifade ederek, şunları söyledi:

“Türkiye’nin sorunlarını çözmek için ekonomide israfı önleyeceğiz, imtiyazlılara haksız kaynak aktarımını durduracağız. Vergi sistemini adil hale getirip borç-faiz ekonomisi yerine üretim-istihdam-ihracat modelini benimseyeceğiz. Gençlerimize kaliteli eğitim, istihdam ve insanca bir yaşam sunacağız.”