Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan, asgari ücret görüşmeleri öncesinde destek için TÜRK-İŞ, HAK-İŞ ve DİSK ziyaretleri gerçekleştirdi.
Yeniden Refah Partisi lideri Fatih Erbakan, beraberinde kendisine eşlik eden Genel Başkan Yardımcıları Suat Kılıç, M. Fatih Uğurlu ve Konya Milletvekili Ali Yüksel ile asgari ücret görüşmeleri öncesi destek ziyaretleri kapsamında TÜRK-İŞ, HAK-İŞ ve DİSK ziyaretlerinde bulundu. Ziyaretler sonrasında basına konuşan Fatih Erbakan “önce imtiyazlılar değil, önce millet” vurgusu yaparak asgari ücret hakkında konuştu.
“Milli Görüş paylaşımda adalet demektir”
Emekçinin ve işçinin yanında yer aldıklarını ifade etmek amacıyla ziyarette bulunduklarını belirten Fatih Erbakan, Milli Görüş paylaşım ve adalet anlayışına değinerek, “Milli görüş demek hepinizin bildiği gibi emekçinin işçinin emeklinin dar gelirlinin yanında olmak demektir. Paylaşımda adalet demektir, adil bir düzen demektir, adil ekonomik düzen demektir. Önce imtiyazlılar önce güçlüler değil, önce millet ve ezilenler demektir. Bu sebeple asgari ücretin belirlenmesi konusunda Yeniden Refah Partisi olarak son derece yakından süreci takip ediyoruz ve son derece hassasız” dedi.
“Enflasyon tahminleri değişti”
Enflasyon tahminlerinin değiştiğine ve bu tablo karşısında asgari ücretlinin durumuna değinen Erbakan şu şekilde konuştu:
“Tabii şu anda Türkiye’de Kasım ayı enflasyonu bildiğiniz gibi yüzde 47-48 seviyelerinde çıktı. Bir önceki ay Ekim ayında da yine yüzde 48,6 seviyesinde çıkmıştı. Bu senenin aslında sonunda devletin, kamunun tahminleri yüzde 33 seviyesinde bir enflasyon olacağına yönelikti. Yüzde 33 seviyesinde bir enflasyonla 2024 yılı tamamlanacak denirken 2024 yılı yüzde 48’lik neredeyse yüzde 50’lik bir enflasyonla tamamlanıyor. Şu anda da 2025 yılının yüzde 21 seviyesinde bir enflasyon oranıyla tamamlanacağı ifade ediliyor. Asgari ücrete de yılda bir kere zam yapıldığı da hesaba katıldığında yüzde 40’lık bir enflasyon oranını yapacak olursak zam olarak asgari ücretin 24 bin küsur liralara çıkartılması gerekir.
Ancak bizim Yeniden Refah Partisi olarak burada hesaba kattığımız diğer bir husus var. O da çok uzun zamandan beri neredeyse 20 seneden beri asgari ücrete Türkiye’nin ekonomik büyümesinden herhangi bir pay yansıtılmadığı. Yani enflasyona ezdirmeyelim, enflasyon oranın altında maaş zammı yapmayalım deniliyor tamam ama enflasyona ezilmemenin yanında bir de ülkenin büyümesinden bu emekçilerimize pay verilmesi lazım. Bu payı da hesaba katıldığında asgari ücretin 34 bin liraya asgari ücretin çıkması gerektiğini Ekonomi İşler Başkanlığımız bilimsel olarak hesap ettiler, ortaya koydular.”
“Asgari ücret 35 bin TL olmalı”
İki kişi asgari ücretle çalışan bir ailenin en azından yoksulluk sınırı eşiğini geçmesi gerektiğini söyleyen Erbakan, Yeniden Refah Partisi olarak bunları hesapladıklarını belirterek şu ifadelere yer verdi:
“Bu zaten çok zor bir hesap değil. Enflasyona ezdirmeyeceğiz ve neredeyse 20 seneden beri vermediğimiz büyümeden payı da asgari ücretliye emekçiye vereceğiz dersek 34 bin liralık bir asgariücret çıkıyor Biz de bunu 35 bin lira yapalım diye Yeniden Refah Partisi olarak daha önce ifade ettik. Bunu da şunun için söylüyoruz: Bugün Türkiye’de özellikle büyükşehirlerde yoksulluk sınırı 70 bin lira seviyesine gelmiş durumda. 70 bin liralık yoksulluk sınırı seviyesi dikkate alındığı zaman örneğin karı koca asgari ücretli bir işte çalışıyorsa bu iki kişinin o haneye getirmiş olduğu geliri topladığınızda en azından o hane yoksulluk sınırı seviyesine gelmiş olacak. Yani en az iki asgari ücret giren haneler en azından yoksul kalmayacaklar. Yoksulluk sınırı seviyesinde bir gelire sahip olacaklar.
Burada biz Yeniden Refah Partisi olarak üç parametreyi dikkate alıyoruz. Bir tanesi enflasyona asgari ücreti ezdirmemek, bir diğeri Türkiye’nin ekonomik büyümesinden paylarını vermek. Çünkü iş veren büyümüş holdingler büyümüş devlet büyümüş ekonomi büyümüş ama bunlar büyürken asgari ücretliye de bu büyümeden bir pay hakkı verilmesi bu hesaba katılıyor. Diğer parametremize göre de iki asgari ücret bir arada bir eve geldiği zaman o ailenin, o hanenin en azından yoksulluk sınırında bir gelir seviyesine sahip olması.”
“Erbakan hocamızın yaptığı zam örneği önümüzde”
Prof. Dr. Necmettin Erbakan döneminde yapılan zamları hatırlatan Fatih Erbakan, “Tabii burada bunları söylerken rahmetli Erbakan hocamızın milli görüş zihniyeti ile 54. Hükümet döneminde işçi memur ve emekliye yapmış olduğu maaş zamlarını da dikkate katarak bunları söylüyoruz. Yüzde 100 oranında işçimize, yüzde 200’ün üzerinde memurlarımıza ve yüzde 320 seviyesinde bağ-kur emeklisine merhum Erbakan hocamız zam yapmıştı.” dedi
“İşverenlere de destek verilmeli”
Asgari ücret artışı olduğunda işverenin de zora girdiğini söyleyenlere yanıt veren Erbakan, “İşverenin çalıştırdıkları işçi sayısı, istihdam oranları, istihdam miktarları oranında bu işverenlere de devletin bir destek sağlaması gerekir. Nereden bulacağız bunu? Yılda faize 2 trilyon para veriyoruz. Yılda 2,1 trilyon lira vergi muafiyeti sağlıyoruz ve yine bununla beraber gerçekten de trilyonlarla ifade edilebilecek düzeyde lüks ve şatafat ile kamuda israfla karşı karşıyayız. Bir avuç imtiyazlı zümreye aktarılan kaynaklardan ve kamudaki israftan keserek işverenlerimize de bu trilyonlarla destek olmak ve böylece asgari ücretini 35 bin lira olması halinde işverenimizin de mağdur olmamasını sağlamak önemlidir” şeklinde konuştu.