Yeniden Refah Partisi lideri Fatih Erbakan, Teğmenler soruşturmasına ilişkin Meclis’te yaptığı açıklamada, “Buradaki teamüllere, yazılı kurallara ve oradaki yemin metnine uyulmamasının elbette ki bir karşılığının olması normaldir. Burada hukuki sürecin bir kesime haksızlık yapmadan, zulmetmeden gerektiği şekilde uygulanması gereklidir. Bir algı oluşturuluyor. Buna da karşı olduğumuzu ifade ettik. Bu millet, bu ülke ne 28 Şubat zihniyetine mahkumdur ne de mevcut iktidarın paylaşımda adaleti sağlayamayan yanlış ekonomi yönetimine mahkumdur.” dedi.
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
“Asgari ücretin 35 bin liraya çıkarılması lazım”
Hükümetin 1,5 yıldır uyguladığı ekonomi programının hayat pahalılığına ve yüksek enflasyona neden olduğunu, bu ortamda vatandaşın bir nebze olsun rahat nefes alabilmesi için asgari ücrete yüksek zam beklentisi içinde olduklarını belirterek, “Bize göre bu enflasyonist ortamda açlık sınırının aylık 25 bin liraya yoksulluk sınırının 70 bin liraya dayandığı bir ortamda asgari ücretin en azından otuz 35 bin lira seviyesine çıkartılması lazım. Açlık sınırı yirmi beş bin lira olmuş dört kişilik aile için. Yoksulluk sınırı özellikle büyük şehirlerde 70 bin lirayı dahi geçmiş. Böyle bir ortamda konuşulan rakamlar 17, 21, 22 bine çıkartılması kabul edilebilecek bir durum değildir. Asgari ücretin 35 bin liraya çıkarılması lazım. Bunun mantığı nedir? Bir haneye iki asgari ücret girdiğinde yani karı koca çalışıp veya evin erkeğiyle bir çocuğu çalışıp da iki asgari ücret getirdiğinde o haneye o hane en azından yoksulluk sınırının altında kalmayacak bir noktaya ulaşır. İki asgari ücret 70 bin lira yapar. Bugün yoksulluk sınırı 70 bin lira seviyesinde en azından yoksulluk sınırının altında kalmayacaklar. Bunun sağlanabilmesi lazım. Bu noktada tabii ki işverenlerin mağdur olmaması için de gerekli adımların atılması gerekiyor. İşverenlerin çalıştırdığı işçi sayısı oranında desteklenmesi ve böylece arttırılan bu asgari ücretin onlara bir yük oluşturmaması için gereken yardımın desteği sağlanması lazım” diye konuştu.
“Adeta bir Afrika ülkesine yakın bir tablo ile karşı karşıyayız”
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın resmi rakamlarıyla sosyal yardım alan hane sayısının 4.8 milyona yükseldiğini hatırlatan Erbakan, “Yaklaşık 20 milyon insanın yani Türkiye’deki 4 kişiden birisinin sosyal yardım almak mecburiyetinde olduğun ortaya koyuyor. Adeta bir Afrika ülkesine yakın bir tablo. Çok acı bir tablo. Ve tabii ki bu 4.8 milyon hane, 20 milyon insan bunların çocukları okula gidemiyor. Okula gitse bile aç karnına gidiyor. Türkiye’de 3 çocuktan bir tanesinin okula aç karnına gittiğini ortaya koyan çalışmalar. Ve bu yaştaki çocuklar hırsızlığa yöneliyor, istismara yönlendiriliyor, suça yöneliyor, dilenciliğe sevk ediliyor. Ve dilencilik yapan 6 yaşındaki Şirin kızımız gibi boğulup öldürülerek mezara atılıyor. Bu tablolar gerçekten yüreklerimizi sızlatıyor” ifadelerini kullandı.
“Bu apaçık bir çifte standarttır”
Genel Başkan Erbakan, tartışılan belediyelerin konser harcamalarına ilişkin ise, “Biz Yeniden Refah Partisi olarak belediyelerde de ülkenin devletin hiçbir kurumunda da israf yapılmasına asla rıza gösteremeyiz. Eğer bir belediye herhangi bir israf veya usulsüz harcama yapıyorsa bunun sonuna kadar incelenmesi araştırılması lazım. Muhalefet partilerinin belediyeleri de Yeniden Refah Partisinin belediyelerine incelenmelidir. Ve eğer böyle bir şey tespit edilirse de yasalar çerçevesinde gereken kendilerine yapılmalıdır, uygulanmalıdır. Ancak burada tabii ki değinilmesi gereken önemli bir husus var. Nedir o? Ankara Büyükşehir Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin konser ve festival gibi etkinliklere yapmış olduğu harcamalarla ilgili yapılan haberleri ihbar kabul eden Ankara ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcıları jet hızıyla ve eş zamanlı olarak Ankara’da da İstanbul’da da soruşturma başlattılar. Biraz önce dediğimiz gibi eğer bir yerde usulsüzlük, israf, yolsuzluk varsa tabii ki araştırılsın. Ancak burada milletimizle biz de şu hususa tabii ki dikkat çekiyoruz. Diyoruz ki, Ankara ve İstanbul belediyelerini araştırıyorsunuz. Dediğim gibi eğer gerekiyorsa Yeniden Refah Partili belediyeleri de araştıralım. Ama iktidarın usulsüzlükleri, iktidarın suistimalleri, iktidarla ilgili yolsuzluk iddiaları yıllardan beri bu kadar ayyuka çıkmış bir durumdayken bu savcılar neden harekete geçmiyor? Bugüne kadar iktidarın belgeleriyle ortada olan pek çok hukuka aykırı uygulamaları, kamu kaynaklarının israf edilmesi, kamu kaynaklarının tabiri caizse üzerine çökülmesi, ele geçirilmesi, kamunun zararı uğratılması, israf bununla ilgili muhalefet partileri, milletvekilleri, bizler defalarca açıklamalar yaptık, defalarca çağrılar yaptık. Bunlarla ilgili savcılar neden hiçbir zaman harekete geçmediler. Bunlarla ilgili AK Parti dönemindeki İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’ndeki ve diğer belediyelerdeki bu usulsüzlük iddialarının üzerine neden gidilmedi? Biz Yeniden Refah Partisi olarak ne diyoruz? Üç tane şey söylüyoruz. Paylaşımda adalet, yönetimde adalet, yargıda adalet.” dedi.
Teğmenler soruşturması: “Bir algı oluşturuluyor”
Bir gazetecinin teğmenler soruşturmasına ilişkin değerlendirmesi sorulan Erbakan, şöyle konuştu:
“Türk Silahlı Kuvvetleri disiplinin en sıkı şekilde uygulanması gereken bir kurumumuzdur. Buradaki taemüllere, yazılı kurallara ve oradaki yemin metnine uyulmamasının elbette ki bir karşılığının olması normaldir. Burada hukuki sürecin bir kesime haksızlık yapmadan, zulmetmeden gerektiği şekilde uygulanması gereklidir. Bir algı oluşturuluyor. Buna da karşı olduğumuzu ifade ettik. Bu millet, bu ülke ne 28 Şubat zihniyetine mahkumdur ne de mevcut iktidarın paylaşımda adaleti sağlayamayan yanlış ekonomi yönetimine mahkumdur. İnşallah milletimiz ferasetiyle doğruyu bulacaktır. Ne 28 Şubatçılar ne de 28 Şubat zihniyetine sahip olmayan ancak ekonomik olarak ve adalet bakımından ülkeyi bu hale getirenlere de mahkûm değildir. İnşallah milletimiz ferasetiyle doğruyu bulacaktır. Bu doğrunun adresi de Millî Görüş’tür.”
“Meclis’te böyle bir olayı hoş karşılamıyoruz”
Erbakan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda İçişleri Bakanlığının 2025 yılı bütçesinin görüşmeleri öncesi yaşanan arbedeye ilişkin ise, “Yeniden Refah Partisi olarak kurulduğumuz günden itibaren hep siyasette nezaket ve zarafeti ortaya koyduk. Bu anlayışı biz kendimiz icat etmedik. Bu Millî Görüş geleneğinde olan bir anlayış. Böyle bir noktada yapılan davranışın uygun, hoş olmadığını ifade edebilirim. Burada bir hak aranacaksa bunun yolu bu değildir. Parlamento çatısı altında bütün siyasi partilerin davranışların bu minvalde olması gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.