Türkiye’nin gündemi, Türkiye’yi seven herkesin avucunda bir kor gibi. Türkiye’nin kendisi yüreklerimizi ısıtıyor ama gündemi ise yakıyor. Meslek büyüğüm ve usta gazeteci sayın Serdar Arseven ile Türkiye’nin gündemine ilişkin konuşmaya, dertleşmeye devam ediyoruz. Ben soruyorum, Serdar Arseven ağabey içtenlikle cevaplıyor. Sözü fazla yormadan soru-cevaplarımıza geçelim…
Miraç Yinanç: İsrail sahur vaktinde Gazze’deki Müslümanlara ölüm yağdırdı. Trump da bölgeyi cehenneme çevirmekten bahsetmişti. Ateşkes süreci vardı. Şimdi ne olacak?
Serdar Arseven: Trump seçildiğinde çok sevindirik olanlar vardı. Bunlar meselenin Trump, Biden, Obama meselesi olmadığını göremiyorlar. ABD’deki ekonomiye hakim evanjelist ailelere ve 60 milyonluk evanjelist kitlenin ABD’yi evanjelistlerin, siyonistlerin sapkın, teolojik anlayışları doğrultusunda istediği gibi yönlendirdiklerini, başkanların birer kukladan ibaret olduğunu göremiyorlar. ABD Merkez Bankası FED’in, ABD’ye ait olmadığını, dünyadaki bütün ülkeleri ve sektörleri; legal, illegal sektörleri yöneten, yönetmekte zorluk çektiğinde de dünyayı dar eden bir zihniyetin tahakkümünü göremiyorlar. Obama, Biden, Trump işleri bizim medyamız için magazin işleri. Dünyayı dolarizasyon üzerinden yöneten Rockefeller zihniyeti sadece paraya, ekonomiye, sağlık sektörüne, silah sektörüne, organ ve insan ticareti sektörüne hükmetmiyor, aynı zamanda zihinlere de hükmediyor. Her ülkenin kültürel iktidarını bu sapkın zihniyet belirliyor. İslam dünyasındaki çaresizlik sendromunun etkisindeki insanlarımız da sanki bir şeyler değişecekmiş gibi ABD başkanlarının değişmesinden medet umuyor.
Miraç Yinanç: İsrail Gazze’ye sahur vakti saldırmadan evvel Yemen’e saldırmıştı. İran’a yönelik tehditleri de vardı Trump’ın. Bir yandan Ukrayna devlet başkanını rezil etti. Ukrayna ile Rusya’yı buluşturuyor…
Serdar Arseven: Sizi kestiğim yerden devam edeyim. Suudi Arabistan’ı haraca bağladı. Geçen döneminde zaten kürenin etrafında haracını kesmişti. Şimdi de 1 trilyon dolar istiyor. Suudi Arabistan, ki ben ona Suudi Amerika diyorum, Yemen’deki Husilerden de Sünnilerden de rahatsız. ABD’nin Husilere saldırması, Yemen’de katliam yapması işine geliyor gibi görünse de Yemen’deki Sünnileri de tehdit olarak görüyor Suud yönetimi. ABD’nin yaptığı İran tehdidini büyüterek Suudi Arabistan ve diğer Körfez ülkelerinin kendisine olan bağımlılıklarını iyice artırmak. ABD’nin sözde İran karşıtlığı, kaosun büyümesine, bölge ülkelerinin güvenlik endişelerinin artmasına sebep oluyor. Suudi Arabistan’a ve diğerlerine de ‘Sizi İran’dan korumaya devam etmemizi istiyorsanız pamuk ellerinizi sürekli olarak cebe atacaksınız’ mesajını veriyor. Aynı baskıyı AB ülkelerine de uyguluyor. Trump, AB ülkelerine de ‘Rusya sizin için büyük bir tehdit, İran sizin için büyük bir tehdit, benim korumama muhtaçsınız, öyleyse bana tam manasıyla teslim olmalısınız, hepinizi Zelenskiy’nin Ukrayna’sından daha kötü durumlara düşürürüm’ mesajını veriyor. Ekonomisi borca batık olan ABD’yi toparlamak için bölgesindeki ve uzak coğrafyalarındaki bütün ekonomileri, ülkeleri tehdit ediyor. Kanada’nın da, Peru’nun da, Meksika’nın da, Avrupa’nın da, Orta Doğu’nun da, başka bölgelerin de bütün varlıklarına el koymaya kararlı bir evanjelist çeteden bahsediyoruz.
Miraç Yinanç: Bu çeteyi kim durduracak?
Serdar Arseven: Ben bunun cevabını veremiyorum. İnancımız zalimin mutlaka çökeceğini haber veriyor ama bunu görmek layık olan Müslümanlara nasip olacak. Bugün İslam dünyası olarak durumumuzu en iyi açıklayacak kelime zillet.
Miraç Yinanç: Çin, ABD’yi dengeleyebilecek bir güç müdür ya da böyle bir güç olabilir mi?
Serdar Arseven: Çin, nüfusu, üretimi, yüzölçümü olarak büyük bir dev ama bu devin beslenmesi ABD’nin başını çektiği Batı dünyasına bağlı. Çin, düşük maliyetli, özellikle düşük işçi maliyetiyle ürettiklerini büyük ölçüde Batı’ya satıyor. Çin ile ABD, dahası Çin ile ABD ve Rusya birbirlerinin ayaklarına basmazlar. Rusya ile ABD uzun yıllardır atışıyor. Sözde savaşın eşiğine geliyor. Ama bunların karşı karşıya geldiğini hiç gördünüz mü? Dolayısıyla Çin, ABD, Rusya, AB, Hindistan… Zalimlerden zalim beğenmek durumunda değiliz.
Miraç Yinanç: Çıkış yok gibi bir tablo çizdiniz.
Serdar Arseven: Müslümanlar olarak içinde bulunduğumuz durum bu. Hani birileri Türkiye şunu yapsın, bunu yapsın diyor ama acaba gerçekten ABD’yi, İsrail’i ve diğer zalimleri tam manasıyla karşımıza almamız halinde olabilecekleri göğüsleme iradesi var mı? Müslümanlar olarak o kadar konformist olduk ki maalesef “Gazzedekilere Allah kolaylık versin ama aynısı bizim başımıza gelmesin” der haldeyiz.