Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, “İdam hükümlüsü terörist Abdullah Öcalan’ı da barış elçisi mi ilan edeceksiniz? 40 yılda 40 bin şehit verdiğimiz terörle mücadele, Devlet’in eliyle değil de Öcalan’ın diliyle mi son bulacak?” dedi.
MYK toplantısı sonrası düzenlediği basın açıklamasında konuşan Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, gündemdeki siyasi ve ekonomik konulara dair çarpıcı açıklamalarda bulundu.
“Terörist Abdullah Öcalan’ın ne dediğini merak etmiyoruz”
Suat Kılıç, konuşmasına teröristbaşı Abdullah Öcalan’a ilişkin tartışmalara değinerek başladı. Kılıç, sert ifadelerle hükümeti eleştirerek şunları söyledi:
“Terörist Abdullah Öcalan’ın ne dediğini merak etmiyoruz. Ancak Devlet’in kanaatinin değişip değişmediğini merak ediyoruz. Mardin Belediye Başkanlığı’ndan terörle iltisaklı diye indirilen Ahmet Türk’ü barış elçisi yaptığınız gibi, Öcalan’ı da barış elçisi mi ilan edeceksiniz?
40 yılda 40 bin şehit verdiğimiz terörle mücadele, Devlet’in eliyle değil de Öcalan’ın diliyle mi son bulacak? Diyelim ki PKK bitti. PKK bittiğinde PYD/YPG de bitecek mi? Yoksa ABD’nin eğitip donattığı 130 bin kişilik terör ordusu Suriye’nin resmi ve milli ordusuna mı dönüşecek?
Diyelim ki PKK bitti. PKK bittiğinde PYD/YPG de bitecek mi? Yoksa ABD’nin eğitip donattığı 130 bin kişilik terör ordusu Suriye’nin resmi ve milli ordusuna mı dönüşecek? Yarınları okuyamıyorsunuz, belli. Önünüzü de mi göremiyorsunuz? Bütün bunlarla ilgili sivil siyasi zeminde sürdürülen diyalogları önemli ve değerli buluyoruz. Ne diyecekleri, ne düşündükleri elbette önemlidir. Ancak asıl önemli olan, Devlet ve Hükümet bu işin neresindedir.
Bir Milli Görüş partisi olarak, yerli ve milli siyasetin gereği olarak, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin durduğu yeri tam ve net olarak görmeden Yeniden Refah Partisi’nin durduğu yeri netleştirmemiz söz konusu olmayacaktır.”
“DEM Parti’nin açıklamaları açık bir tehdittir”
DEM Parti Eş Genel Başkanı’nın “Her yer Gazze olur” açıklamasına da değinen Kılıç, bu sözleri “Türkiye Cumhuriyeti Devletine yapılmış bir şantaj” olarak değerlendirdi:
“DEM Parti Eş Genel Başkanının ‘Her yer Gazze olur’ söylemi apaçık bir tehdittir. Türkiye Cumhuriyeti Devletine yapılmış bir şantajdır. Türkiye’nin Gazze’ye dönmesi demek, bir yandan kalkışma içeriği taşıyor, bir yandan da Türkiye’yi soykırımcı Netanyahu ile özdeşleştirme hedefi taşıyor.
Bu apaçık bir bölücülüktür! Bu terörün değirmenine su taşımaktır. İnsanları birbirine karşı kışkırtmak ve düşmanlaştırmaktır. Eğer bu sürç-i lisan ise özür dilesin. Ama bilerek yapılmışsa da gerekli makamlarca bunun gereği yapılacaktır. Türkiye’nin sabır ve tahammül göstermesini kimse beklemesin.”
“Asgari ücretliler ve emekliler enflasyon altında eziliyor”
Suat Kılıç, ekonomide yaşanan sıkıntılara da değinerek asgari ücret ve emekli maaşlarına yapılan zamları eleştirdi. Kılıç, şunları söyledi:
“2024 yılı sonunda enflasyon yüzde 47 oldu ama asgari ücrete yapılan artış yüzde 30 düzeyinde kaldı. Hazine ve Maliye Bakanı asgari ücreti enflasyona ezdirmeyeceğiz dedi ama bu söz tutulmadı.
Adalet bunun neresinde Allah aşkına! İmtiyazlı holdinglere sağladığınız imtiyazların yarısından vazgeçseniz, asgari ücretlilere 30 bin TL’nin üzerinde maaş vermeniz mümkün olacaktı. Ama her zaman olduğu gibi faturayı ‘altta kalanın canı çıksın’ mantığıyla asgari ücretlinin sırtına yüklemeyi tercih ettiniz, yazıklar olsun!”
Kılıç, emeklilerin durumuna ilişkin de şu ifadeleri kullandı:
“Emekliler Yılı’nda en düşük maaş 12 bin 500 lira olarak belirlendi. Emekliler doğal gaz faturasını düşürebilmek için kombiyi kapatıp AVM’lerde ısınmaya çalışıyor. Bunu gören bir bakan yok mu Allah aşkına? Emeklilere reva görülen bu durum, hükümetin vizyonunu ortaya koymaktadır.
Şimdi de 2025 yılı, “Aile Yılı” ilan edildi. Emekliler Yılı’nda emeklilere yaşatılanlara baktığımızda, Aile Yılı’nda aile kurumu nereye sürüklenir diye endişeleniyoruz.
Yurtlarda, yuvalarda geçen yıl çok talihsiz olaylar yaşandı. Bakıma muhtaç çocuklar şiddete maruz kaldı. Aile Bakanı da yaşanan dramlar karşısında bir şey yapamadı; adeta bakakaldı.
Umarız, hiç değilse 2025’te Aile Bakanı “bakan” değil, “gören” olur.”
“Gençlerimizi yargılamayın, destek olun”
Kılıç, İsrail ile ticaretin protesto edilmesi nedeniyle yargılanan 9 genç hakkında da konuştu:
“İstanbul 8. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından iddianame kabul edilerek duruşmanın 27 Mart 2025 tarihinde saat 11.00’de yapılmasına karar verildi.
Şimdi bu gençlerimiz için dava süreci başlatılıyor. Yazık değil mi? 2025’in ilk günü Filistin için Galata Köprüsü’nde toplananların söylediklerinden ne farkı var bu gençlerimizin söylediklerinin?
Sayın Cumhurbaşkanı’ndan beklentimiz, bu gençlere açılan davadan feragat etmesidir. Filistin için seslerini yükselten bu gençler, toplumun vicdanını temsil etmektedir. Yazık değil mi? Bu gençlerimiz için dava süreci başlatılması büyük bir haksızlıktır.”
“Sendikaların taleplerini destekliyoruz”
Suat Kılıç, sendikaların işçi ve memur taleplerine destek vererek, şunları kaydetti:
“Sendikaların taleplerinde yanındayız. Sendikalarımız işçi ve memur taleplerini hükümete açık yüreklilikle, gerekirse mitinglerle yansıtacak reaksiyon ortaya koymalıdır. Bugün asgari ücretle de, emekli maaşıyla da geçinmek mümkün değildir. Milyonlarca insan bu sendikalara üye olarak aidat ödüyorsa, sendikaların yapması gereken bu insanların taleplerini ve seslerini duyurmaktır. Hükümete uyarı eylemlerine Yeniden Refah Partisi olarak destek verdiğimizi de belirtiyorum.”