Teröristbaşı Öcalan’a özgürlük, PKK’ya yasal zırh! DEM’in Erdoğan’dan 13 talebi

13 yıl sonra Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde bir araya gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve DEM Parti heyetinin görüşmesinden sonra, DEM’in “çözüm süreci” bahanesiyle sunduğu talepler gündemi sarstı.

Görüşmeye DEM Parti’den Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan katılırken, AK Parti’den Efkan Ala, MİT Başkanı İbrahim Kalın da hazır bulundu. 1 saat 25 dakikalık görüşmede PKK, Öcalan, kayyumlar ve cezaevindeki isimler üzerinden hazırlanan tam 13 maddelik talep listesi sunuldu.

DEM’in Talepleri Ne?

Sözcü’nün haberine göre DEM Parti, İmralı’nın kapılarını yeniden açacak, Öcalan’ı serbestleştirme yolunu aralayacak ve PKK’ya siyasi af havası estirecek talepleri Cumhurbaşkanı’na iletti. Talep listesi ise tam anlamıyla “yeniden çözüm süreci”nin fitilini ateşlemek anlamına geliyor:

• Öcalan’ın tecridi kaldırılsın. İletişim özgürlüğü güvence altına alınsın.
• PKK’nın silahsızlandırma süreci için özel bir yasa çıkarılsın.
• Eşit ve özgür yurttaşlık ilkesi yasalarla güvence altına alınsın.
• Demokratik Dönüşüm ve Barış Kanun Teklifi hazırlansın.
• Hasta tutuklular salıverilsin.
• Barış süreci için Meclis’te özel yetkili bir komisyon kurulsun.
• TBMM Başkanı tüm partilerle görüşerek uzlaşı metni hazırlasın.
• Belediyelerdeki kayyum uygulaması son bulsun.
• Cezaevindeki belediye başkanları serbest bırakılsın, tutuksuz yargılansın ve göreve iade edilsin.
• Umut hakkı yasa teklifleri gündeme alınsın.
• Örgütlenme özgürlüğünün önündeki engeller kaldırılsın.
• Yürürlükteki Terörle Mücadele Kanunu değişsin.
• AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararları mutlaka uygulamaya alınsın.

Tehlikeli Süreç Yeniden mi Başlıyor?

“Barış” ve “çözüm” gibi kavramlar arkasına saklanarak, yıllarca süren güvenlik operasyonlarıyla sindirilen yapıları yeniden meşrulaştırmaya çalışan bu talepler, Türkiye’nin teröre karşı yıllardır sürdürdüğü mücadelesiyle çelişiyor.

DEM heyetinin önümüzdeki günlerde İmralı’ya giderek Öcalan’la yeniden görüşeceği belirtiliyor. Yani sürecin adı ne olursa olsun, perde arkasında pazarlık yeniden kurulmuş durumda.