Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Vekili ve AR-GE Başkanı Prof. Dr. Doğan Aydal, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO)’nda yaşanan sorunları gündeme getirdi.
TPAO’da çalışan mühendis ve işçilere uygulanan çifte maaş standardına dikkat çeken Aydal, TPAO’nun yurtdışında çalışmalar yapabilmek için çeşitli alt şirketler kurmuş olsa da bu şirketlerde çalışan personelin maaşlarının TPAO’daki personelden iki kat fazla olduğunu belirtti. Bu durumun TPAO ve BOTAŞ mühendisleri arasında büyük huzursuzluğa yol açtığını ifade etti.
Aydal, TPAO’nun alt şirketlerinde personel alımının kamu personel alım kurallarının dışına çıkarak yapıldığını ve bu tercihlerin partizanca yapıldığına dair iddiaların olduğunu söyledi. Bu iddialara hükümetin hiçbir açıklama getirmediğini de belirten Aydal, seçilen kişilerin liyakatinin sorgulanmadığını dile getirdi.
‘TPAO’yu eriten önemli sıkıntılar var’
Aydal’ın açıklaması şöyle:
“AK Parti hükümetinin enerji alanında en çok övündüğü iki şey, Karadeniz’de bulunan doğalgaz yatakları ve Gabar bölgesinde üretime başlanan petrol yataklarıdır. Daha önceleri bulunmuş olan Adıyaman, Trakya, Şırnak ve Sakarya sahaları dahil olmak üzere bulunan bütün doğalgaz ve petrol yataklarından yapılan üretimlerin günlük varil eşdeğer toplamı 134 bin 500 varil/gündür. Bu üretim, ülkemizde günlük bir milyon varil petrol tüketildiği düşünüldüğünde, Petrol+doğalgaz üretim toplam varil eşdeğeri olarak % 13,5 kadarını ancak karşılamaktadır. Bu bir başlangıçtır ve bu değerlerin artması ülke adına sevindirici olacaktır. Özellikle doğalgaz konusunda elde edilen başarıda, Subsea 7, Schlumberger, Saipem, Wood, DeGolyer and Mc Naughton (DEMAC) gibi şirketlerin ve bu şirketlerin alt işlerde kullandığı diğer yabancı şirketlerin önemli katkıları olsa da, TPAO’da fedakârca çalışan mühendis ve işçilerin de çok önemli payları vardır. Ancak TPAO’da çok dillendirilse de kamu tarafından çok bilinmeyen, TPAO’yu içten içe zayıflatan, eriten önemli sıkıntılar vardır. Bunlardan en önemlisi TPAO bünyesinde bulunan mühendis ve işçilere çifte maaş standardı uygulanmasıdır.”
‘Hükümet bu iddialara açıklık getirmedi’
“TPAO yurtdışında çeşitli çalışmalar yapabilmek için TP-OTC (Turkish Petroleum offshore Technology center), TPIC ( Turkish Petroleum International Company) gibi şirketler yanında TEC( Turkish Energy Company), WSP-GOLDER gibi alt şirketler kurmuşlardır. Bu şirketlerde, şimdilik problem gibi düşünülmeyen iki sıkıntı vardır. Bu şirketler personellerini “Kamu Personel Alım kuralları” çerçevesinin dışına çıkarak almaktadırlar. Bu şirketlerde alınan personellerin çoğu kez AK Parti İl ve İlçe örgütlerince belirlendiği konusundaki iddialara da hiçbir cevap verilmemiştir. Dolayısıyla bu tercihlerin partizanca yapıldığına dair birçok iddia vardır. Seçilen kişilerde liyakat aranıp aranmadığı ise hiç bilinmemektedir. Hükümet de bu konuya açıklık getirmemiştir. Bu şirketlerde çalışan, sadece mühendisler değil, işçiler de TPAO’da çalışan mühendis ve işçilerden en az iki misli olmak üzere maaş almaktadırlar. Çok istisnai bazı projeler dışında, bu firmalarda çalışan mühendis ve işçiler de yurtdışında değil, Türkiye’de görev yapmaktadırlar. Bu durum TPAO ve BOTAŞ mühendisleri arasında çok büyük huzursuzluğa yol açmış ve açmaktadır.”
‘Gabar’da ve Karadeniz’deki çalışmalarda sıkıntılar başladı’
Bir diğer husus, TPAO’da çalışan ve hemen hepsi en az on yıllık tecrübeye sahip, hatta Daire başkanlığı, Başkan Yardımcılığı, Şube müdürlüğü gibi görevlerde bulunan mühendislere uygulanan garip bir maaş değerlendirme sistemidir. Bu çalışanlara arazide çalışıyorlar ise arazi tazminatı şeklen verilmekte, makam görevleri varsa makam tazminatı da verilmektedir. Ancak bu ek arazi çalışmaları sebebiyle verilen paraların toplamı bir üst makamın sınırını geçiyorsa, bu kişilere verilen paradan 38000-45000 TL civarında para geri alınmaktadır. Bu durumda arazide bulunan bir daire başkanının aldığı maaş hiçbir zaman 60.000 TL’yi geçmemektedir. Yeni başlayan 3-5 yıllık bir TPAO mühendisine 7000 dolar maaş vererek transfer eden Kuveyt Oil gibi Arap Petrol şirketlerinin varlığı düşünüldüğünde, TPAO, çok yakında personel sıkıntısına girecek demektir. Zira, son üç yılda TPAO’dan ayrılan ve en az on yıllık tecrübeye sahip mühendis sayısı altmış kişidir. Bunlara ek olarak şu anda 29 kişi daha yabancı şirketlerden “kabul mektubu” almış olup ayrılmak üzeredirler. Bu sebeple bugün itibariyle Gabar ve çevresindeki birçok kuyuda, Karadeniz’deki doğalgaz çalışmalarında sıkıntı başlamış durumdadır.
‘TPAO ve BOTAŞ çalışanları kaprislere ve yanlış yönetime kurban edilmektedir’
Aydal, son olarak Enerji Bakanı Alpaslan Bayraktar’ın yönetim anlayışını eleştirdi:
“Son sıkıntı da, Sayın Bakan Alpaslan Bayraktar’ın “kapris” olarak adlandırılacak yönetim anlayışıdır. Sayın Bayraktar, Önceki TPAO Genel Müdürü sayın Melih Han Bilgin döneminde, hem Bakan yardımcısı, hem de TPAO Yönetim Kurulu Üyesi idi. Bir başka deyişle, Genel Müdürün hem amiri, hem de memuru konumundaydı. Bu durum TPAO idaresinde birçok probleme yol açtı. Melih bey, birçok idari problem sebebiyle sayın Bayraktar ile çalışmak istemedi ve Sayın Bayraktar Yönetim Kurulu Üyeliğinden ayrıldı. Son Bakanlar Kararnamesinde Sayın Bayraktar Enerji Bakanı olunca ilk yaptığı işlerden biri, özellikle Gabar Dağı’nda önemli çalışmalar yapan Genel Müdür ve yardımcılarını görevlen almak oldu. Bu davranışının, bir Devlet adamına yakışıp yakışmadığını, ilerde çok sorgulayacağını tahmin ediyorum. Ümit ederim AK Parti Hükümeti TPAO’da yıllarını veren personelleri ülkemizden kaçırmadan gerekli önlemleri alır.”