Resmi Gazete’de 30 Ocak 2025’te yayımlanan Yeni Özel Hastaneler Yönetmeliği, sağlık hizmetlerinde kritik değişiklikler getiriyor.
2002’de yürürlükte olan yönetmelikle kıyaslandığında, kamulaştırma, ücretsiz sağlık hizmeti ve denetim mekanizmaları gibi hasta haklarını önceleyen birçok düzenlemenin kaldırıldığı görülüyor. Yeni yönetmelik, özel hastanelere daha fazla serbesti tanırken, hastaların haklarını ve devletin denetimini zayıflatan değişiklikler içeriyor.
Fakir Hastalar İçin Ücretsiz Tedavi Artık Yok!
2002 yönetmeliğinde özel hastanelerin, belirli bir oranda yoksul ve muhtaç hastalara ücretsiz sağlık hizmeti sunması zorunluydu. Ancak 2025 yönetmeliğiyle bu hüküm tamamen kaldırıldı. Yeni düzenlemeye göre, SGK kapsamında olmayan hastalar hizmetlerden tamamen ücretli yararlanacak.
Bu değişiklik, sosyal devlet anlayışına aykırı bir geriye gidiş olarak değerlendirilirken, yoksul hastaların sağlık hizmetine erişimini ciddi şekilde kısıtlayacağı öngörülüyor. Özel hastaneler, sosyal sorumluluktan çıkarılarak tamamen ticari bir işletme gibi yönetilmeye başlanacak.
Özel Hastaneler Acil Servislerde Hastaları Geri Çevirebilir mi?
2002 yönetmeliğinde acil servis ve yoğun bakım hizmetleri için belirli standart fiyatlar ve hasta kabul zorunluluğu bulunuyordu. Ancak 2025 yönetmeliğinde, hastanelerin yeterli personel ya da ekipman olmaması durumunda hastaları kabul etmeyebileceğine dair açık kapı bırakıldı.
Bu madde, özellikle sigortasız hastalar veya maliyetli tedavilere ihtiyaç duyan hastaların kamu hastanelerine yönlendirilmesine yol açabilir. Hastanelerin “Yoğun bakımda yerimiz yok” veya “Bu uzmanlık dalı bizde yok” diyerek hasta seçme ihtimali gündeme gelebilir.
Yeni Ruhsatlandırma Süreci Daha Az Şeffaf!
2002 yönetmeliğinde özel hastanelerin ruhsat alırken çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) raporu alması zorunluydu. Ancak yeni yönetmelikte bu zorunluluk kaldırıldı. Bu durum, şehir planlamasına ve altyapıya uygun olmayan yerlerde özel hastanelerin açılmasına ve plansız sağlık yatırımlarına kapı aralayabilir.
Özel Hastaneler Artık Kamulaştırılamayacak
2002 yönetmeliğinde, olağanüstü durumlarda devletin özel hastaneleri kamulaştırarak halkın kullanımına sunması mümkündü. Pandemi gibi kriz zamanlarında devletin özel hastaneleri sürece dahil etmesini sağlayan bu hüküm 2025 yönetmeliğinde tamamen kaldırıldı.
Böylece, gelecekte yaşanabilecek sağlık krizlerinde özel hastanelerin kamu hizmetine katkı sağlaması zorlaşacak. Özel sektör hastaneleri, herhangi bir kriz anında sağlık sistemine destek vermek yerine ticari faaliyetlerine öncelik vermek konusunda daha serbest hale gelecek.
TÜSKA Akreditasyonu Olmayan Hastanelere Yaptırım Yok!
Yeni yönetmeliğe göre özel hastaneler, üç yıl içinde Türkiye Sağlık Hizmetleri Kalite ve Akreditasyon Enstitüsü’nden (TÜSKA) belge almak zorunda. Ancak bu belgeyi alamayan hastanelere ciddi bir yaptırım uygulanmıyor. Sadece “Bu hastanenin TÜSKA akreditasyon belgesi yoktur” ibaresinin asılması yeterli görülüyor.
Bu durum, kalitesiz sağlık hizmeti veren hastanelerin herhangi bir ceza almadan faaliyetlerine devam etmesine yol açabilir. SGK ile anlaşmalı olup TÜSKA belgesi almayan hastanelerin SGK kapsamından çıkarılıp çıkarılmayacağı ise belirsiz.
Özel Hastane Sahipleri Üzerindeki Denetim Yetersiz!
Yeni yönetmelikte, cinsel suçlardan hüküm giymiş kişilerin hastane açamayacağı belirtilse de, bu kişilerin şirket ortaklığı üzerinden hastane yönetebileceğine dair açık bir hüküm bulunmuyor.
Bu madde, bir kişinin doğrudan hastane açmasının yasaklanmasına rağmen, hastaneyi dolaylı olarak yönetmesini engelleyemeyebilir. Özellikle sağlık sektöründen yasaklı kişiler, başkalarının adına hastane açarak sistemi dolanabilir.
Doktorlar Aynı Anda Birden Fazla Hastanede Çalışabilir!
2025 yönetmeliği, doktorların ve sağlık personelinin aynı anda birden fazla hastanede çalışmasına daha fazla esneklik getiriyor. Ancak, doktorların ve sağlık çalışanlarının usulsüz SGK kaydı ile birden fazla hastanede çalışıyor gibi gösterilerek ek ödemeler almasına yol açabilecek riskler içeriyor.
Örneğin; bir doktor, fiilen sadece bir hastanede çalışırken, diğer bir hastanede de kaydının bulunması halinde usulsüz kazanç elde edebilir.
Muayenehanelerden Hastane Yönlendirmesi Suistimale Açık!
Yeni yönetmelik, muayenehanesi olan doktorların hastalarını özel hastanelere yönlendirebilmesine olanak tanıyor. Ancak bu hastaların SGK kapsamında olmaması gerekiyor.
Bu durum, SGK’lı hastaların önce muayenehanelere yönlendirilip, ardından SGK kapsamı dışında özel hastaneye kabul edilmesi gibi bir sisteme yol açabilir. Hastalar, kendi isteği dışında özel statüye geçirilerek tüm tedavi masraflarını cebinden ödemek zorunda kalabilir.
Sonuç: 2002 Yönetmeliği Daha Sosyal, 2025 Yönetmeliği Daha Ticarileşmiş
Yapılan kıyaslamalar gösteriyor ki, 2002 yönetmeliği, hastaların haklarını ve sosyal devlet anlayışını önceleyen bir yaklaşım sunuyordu. 2025 yönetmeliği ise özel hastaneleri ticari işletme mantığına çevirerek, hastaların sağlık hizmetine erişimini zorlaştırıyor.
Yeni düzenlemelerin özel hastanelere daha fazla serbesti tanırken, hastalar için finansal yükü artırdığı görülüyor. Kamusal denetimin azaltılmasıyla birlikte, özel hastanelerin tamamen kâr odaklı çalışmasının önü açılıyor.