Fatih Erbakan: “Evinde boş tencere kaynayan milyonlar iktidarın gitmesini istiyor!”

Fatih Erbakan: “Evinde boş tencere kaynayan milyonlar iktidarın gitmesini istiyor!”
Yayınlama: 16.02.2025
A+
A-

Yeniden Refah Partisi lideri Dr. Fatih Erbakan, vatandaşların artık ekonomik sıkıntılara tahammül edemediğini belirterek “Karşı karşıya kaldığımız tablo artık öyle bir tablo ki, ne kadar yandaş gazeteci ve kanal olsa da mızrak çuvala sığmıyor. Akşam boş tencereyle karşılaşan milyonlar iktidarın gitmesini istiyor.” dedi.

 

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan, partisinin Karaman 3. Olağan İl Kongresine katıldı.

 

“Türkiye’de çocukların üçte ikisi makarna ve ekmekle besleniyor”

Kongrede konuşan Erbakan, vatandaşların yoksullaştırıldığını söyleyerek şu şekilde konuştu:

 

“Milyon dolarlar harcayıp yandaş gazetecilerle, yandaş köşe yazarlarıyla pembe bir tablo çizmeye çalışsalar da mızrak çuvala sığmıyor. Yapılan bir araştırma Türkiye’de çocukların üçte ikisi makarna ve ekmekle besleniyor. Bu makarna ve ekmekle beslenme, yani dengeli beslenememek balık, et, süt, yumurta bunlardan zengin bir beslenme olmadığı için meyve sebze olmadığı için çocukların hafızası yeteri kadar gelişmiyor, algılama yetenekleri zayıf kalıyor, bilişsel yetenekleri yeteri kadar gelişmiyor, zekaları istenilen düzeye gelemiyor. İşte Türkiye’nin gerçekleri bunlar, 3 çocuktan 2 tanesi makarna ve ekmekle beslenmek mecburiyetinde kalmışBiz inanıyoruz ki bir an evvel erken seçime gidilmesiyle bu aziz millet ferasetli davranacak ve Milli Görüş’ü, yani Yeniden Refah Partisini seçecek ve bu dertlerin üstesinden Milli Görüşle geleceğiz inşallah.”

 

“Kısıklı’da Bile Askıda Ekmek Panosu Var”

 

Erbakan, Diyanet’in emeklilere ve asgari ücretlilere de fitre ödenebileceği açıklamasının yoksulluğu gözler önüne serdiğini belirterek, “Emekliler ne diyor bu işe? ‘Önceden biz fakir fukaraya yardım ederdik fitremizi verirdik, şimdi biz fitre verilecek hale geldik’ diyorlar. Milyonlarca emeklinin ve asgari ücretlinin durumu bu” ifadelerine yer verdi.

 

Cumhurbaşkanının ekmek alırken ki fotoğrafında dahi vatandaşın durumunun saklanamadığını söyleyen Erbakan, “Sayın Cumhurbaşkanı İstanbul Kısıklı’da evinin yanındaki bir fırına gidiyor ekmek alıyor. O anın fotoğrafını çekmişler. Sayın Cumhurbaşkanının arkasında askıda ekmek panosu görünüyor. Kısıklı semti gibi bir yerin fırınında bile askıda ekmek panosu var. Daha üç gün önce Yozgat’ta emekliler, işçiler, vatandaşlar ‘kıymanın kilosunu 400 liradan alabilir miyiz’ diye -5 derecede sıra bekliyorlar” şeklinde konuştu.

 

“Pazardaki çöplerden meyve sebze toplayan binlerce insan var”

 

Toplumun içinde bulunduğu maddi sıkıntıları gözler önüne seren Erbakan, şöyle devam etti:

 

“En önemli gündem vatandaşlarımızın, emeklilerimizin, asgari ücretlilerimizin geçim ve yaşam mücadelesidir. Her ne kadar mevcut iktidar bu gündemi ortadan kaldırmak için çeşitli operasyonlar yapsa bile, vatandaş her ayın sonunda ödenemeyen faturalarla, ev kirasıyla, karşı karşıya kalıyor. Ocak ayında yoksulluk sınırı 72 Bin 88 lira oldu. Açlık sınırı 22 Bin 131 lira oldu. Bu şartlar altında asgari ücret ne kadar? 22 Bin 104 lira. Emekli maaşı 14 Bin 469 lira. İşte saatlerce anlatılacak gerçeklerin sadece 4 rakamla özeti. 30-40 sene çalışmış bir emeklimiz 10 kilo pastırma alamayacak hale gelmiş, 20 kilo kıyma alamayacak hale gelmiş. Bakınız cumhuriyet altınından, çeyrek altından bile bahsetmiyorum. Kıyma, zeytin… Bunlar dahi alınamıyor artık. Eskiden et lükstü, insanlar tavuğa yönelmişti. Şimdi tavuğu geçtik, kuruyemiş, zeytin, meyve, sebze dahi lüks oldu. Milyonlar pazar alışverişini yapamayacak hale geldi. Pazardaki çöplerden meyve sebze toplayan binlerce insan var. Halk ekmek kuyrukları kilometreleri buluyor. Ocak ayı enflasyonuyla %5,03 ile gelen erime, asgari ücreti 21 bin 45 liraya düşürdü ve açlık sınırı bugün Türkiye’de 22.130 liraya çıkmış. Arada 1.086 lira fark var, asgari ücret daha asgari ücretlinin eline geçmeden açlık sınırının altında kaldı. Neden böyle oldu diye sorunca ‘Sırtımızda yumurta küfesi var, biz kaynak bulamıyoruz, devlet olarak imkanımız yok, onun için milletin de şükretmesi lazım, hamd etmesi lazım’ diyorlar. Rahmetli Erbakan hocamız olsaydı ‘Sizi gidiler sizi!’ derdi. Neden? Çünkü o yumurta küfelerini oluşturan sizsiniz. Sırtınızda üç tane yumurta küfesi var üçünün de müsebbibi sizsiniz. Bir tanesi imtiyazlı holdingler. Bir tanesi kamudaki lüks, israf ve şatafat. Bir tanesi de faiz küfesi. Suçu başka yerlere atmayın, bu üç yumurta küfesinin de suçlusu sizsiniz!”

 

Türk lirasının hali içler acısı…

 

Piyasada vatandaşın güncel olarak kullandığı banknot verilerini aktaran Erbakan, AK Parti iktidarı döneminde TL’de meydana gelen değer kaybını şu sözlerle anlattı:

 

“Diğer taraftan Ocak sonu itibariyle Türkiye’de kullanımdaki banknotların %96’sı 100 liralık ve 200 liralık banknotlar olarak karşımıza çıkıyor. 5, 10, 20, 50 lira artık pul olmuş. Normalde Uluslararası Merkez Bankaları standartlarına göre en yüksek banknotun emisyondaki miktarı %50’ye ulaştığı zaman bir üst değerdeki banknotun çıkarılması gerekirken, iktidar TL’deki değer kaybını, paramızın itibarını gizlemek için bu 500 liralık 1000 liralık banknotları çıkarmamak için direniyor. Banka ATM’lerinde günlük çekim limiti 10 bin liraya yükseltiliyor. 50 Liranın altındaki banknotlar da banka ATM’lerinden kaldırılıyor. Bütün bu gerçekler Türk Lirasının alım gücünün nasıl eridiğini, paramızın nasıl pul olduğunu açık bir şekilde gösteriyor. Bunun en önemli göstergelerinden bir tanesi, yani TL’nin en yüksek değerdeki 200 liralık banknotunun ne hale geldiğini göstergesi sayın Cumhurbaşkanının il ziyaretlerinde çocuklara harçlık olarak 200 liralık banknotları dağıtması. Eskiden çocuklara harçlık olarak 5 liralık 10 liralık 20 liralık banknotlar verilirken bugün bizzat sayın Cumhurbaşkanı 200 liralık banknotları harçlık olarak vermek durumunda kalıyor. Banknotumuz, Türk liramız, paramız bu hale gelmiş.”

 

“Biz Olmasak İktidar Trump’a Tepki Göstermeyecekti”

 

Terör devlet İsrail’in işbirlikçisi Trump’ın Gazze’ye yönelik planlarına iktidarın sessiz kalmasını eleştiren Erbakan şunları kaydetti:

 

“Trump’ın Gazze’ye yönelik alçak planına karşı bizim ısrarlı açıklamalarımız olmasa, iktidar ve sayın Cumhurbaşkanı herhangi bir açıklama yapmayacaktı. Bizim açıklamalarımızdan sonra konuşma ihtiyacı duydular. O cevabı verirken de Trump adını dahi ağzına almadan konuştu. ‘Bunlar laftan anlamaz, güçten anlar’ diye diye dilimizde tüy bitti. Halen daha kınama, geçiştirme… Ortada bir şey yok. Biz İncirlik üssünü kapatıyoruz deyin, Kürecik üssünü kapatıyoruz deyin. Bir defa olsun cesur olun. Ama cesur olmak için, Erbakan hocamız gibi ‘Kuvvet ve kudret sahibi Amerika değil Cenab-ı Allah’tır’ diyecek bir yürek lazım!”

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.