Yeniden Refah Partisi Ak Parti Kongresi’ne katılmayacak! Zehir zemberek açıklama…

Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, AK Parti’nin 8. Olağan Kongresi’ne katılmama kararı aldıklarını duyurdu.

Kılıç, partilerine mensup belediye başkanlarının baskı ve yıldırma politikalarıyla AK Parti’ye geçirildiğini savunarak, yaşananları “siyasette ikinci el pazarı” olarak nitelendirdi.

Yeniden Refah Partisi Siyasi İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç yaptığı yazılı açıklamada, “8. Olağan Kongre davetiyesini gönderdikleri dün bile, TBMM Grup Toplantısı’nda gece yarısı operasyonlarıyla partimizden koparılan altı belediye başkanının yakasına AK Parti rozetleri bizzat Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından takılmıştır.” ifadelerini kullanarak AK Parti’ye tepki gösterdi.

“Milli İrade hırsızlığına karşı mücadele edeceğiz”

Yeniden Refah Partisi olarak, “milli irade hırsızlığına” karşı mücadele edeceklerini belirten Kılıç, “Seçmenimizin hür iradesiyle seçilmiş belediye başkanlarımızı güç gösterisi için ayartanların yanında hiçbir zaman ve zeminde yer almayacağız.” diyerek partinin duruşunu vurguladı.

Açıklamanın tamamı şu şekilde:

“31 Mart 2024 Mahalli İdareler Seçimi’ni takip eden süreçte Yeniden Refah Partili belediyeler ve belediye başkanları üzerinde oynanan oyunlar, baskı ve yıldırma politikaları tahammül sınırlarını aşmıştır.

8.Olağan Kongre davetiyesini gönderdikleri gün bile, TBMM Grup Toplantısı’nda gece yarısı operasyonlarıyla partimizden koparılan altı belediye başkanının yakasına AK Parti rozetleri bizzat Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından takılmıştır.

“Siyasetin seviyesi hiç bu kadar düşmemişti”

Bu durumda AK Parti Kongresi’ne ne için katılacağız? “Sandıkta kazanamadığınız belediyeleri masada kaptınız. Helal olsun, hayırlı olsun” demek için mi? Siyasetin seviyesi çok partili demokratik hayatın hiçbir döneminde bu kadar düşmemişti. 70’li yıllardaki Güneş Motel olaylarını anımsatan bu aymazlık, istifa edip giden için de, seçim öncesi kapı dışarı ettiklerini bugün elini oğuşturarak içeri alan için de utanç levhasında yerini alacaktır.

“Parayı bastırıp aldıklarınızın size bir faydası olmayacak”

Devlet’in imkanlarıyla, parasıyla, puluyla, araç gereç ve proje katkılarıyla yarışmak ne mümkün. Siz de biliyorsunuz ki, parayı, imkanı, vaatleri bastırıp aldıklarınızın size de bir hayrı olmayacak. Zaten birçoğu 31 Mart öncesi değişik nedenlerle aday yapmadıklarınız değil mi?

“Siyasette İkinci El Pazarı”nı başlatanlar utançla anılacak!

Millet iradesiyle seçilenleri, seçildikleri partilerden ayrılmaya ve menfaat karşılığı transfer olmaya zorlayan bu akım, “siyasette ikinci el pazarı” olarak adlandırılacak ve utançla anılacaktır. Yeniden Refah Partisi olarak biz, siyasetin ikinci el pazarına düşmeyeceğiz, düşenlerle de ilişiğimizi keseceğiz.

Seçmenimizin hür iradesiyle seçilmiş belediye başkanlarımızı güç gösterisi için ayartanların yanında hiçbir zaman ve zeminde yer almayacağız.

Siyasetin sayılardan ibaret olmadığını, adaletin ve hakikatin ikinci el pazarında bulunmadığını anladığınız gün, sizin için geç olacak.

“Eskiye rağbet olsa bir pazarına nur yağardı”

Eskiye rağbet olsaydı bit pazarına nur yağardı. Bizim eskilerimiz size hayırlı olsun. Sizin zihninizde eskittiğiniz değerlerimiz de bize emanet olsun.

Biz, Yeniden Refah camiası olarak; milli irade hırsızlığına karşı, dürüst, ilkeli, ahlaklı siyaset anlayışımız ile adım adım iktidara yürümeye devam edeceğiz.”

“TÜSİAD’ın günah galerisi kabarık”

Bir gazetecinin TÜSİAD tartışmalarına ilişkin ise Kılıç, şu ifadeleri kullandı:

“TÜSİAD Başkanlarının polis marifetiyle  alınıp götürülmesini doğru bulmadığımızı ifade ettik. Yurtdışı yasağı getirilmesini de doğru bulmuyoruz.  Adresi belli, çağırdığında gelecek isimler… Gelir ve ifadelerini verirler fakat TÜSİAD başkanlarının da günah galerisi kabarık. 28 Şubat döneminde RefahYol Hükümetini iktidardan düşürmek için, Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın başbakanlığını sonlandırmak için yapmadıkları kalmamıştı. TÜSİAD Türkiye’de her zaman ve zeminde demokrasinin yanında yer alan bir kurum maalesef olmamıştır olamamıştır.  28 Şubat döneminde iktidarı başından düşürmek için, görevdeki başbakanın başbakanlığını sona erdirmek için Vesayet odaklarıyla iş tutan TÜSİAD‘dı. TÜSİAD’ın bugün bu arşivi  kendisi ile beraber yürümektedir.  Bugünse TÜSİAD, 6 ayda bir senede bir, işine gelen hallerde kendi konjüktürüne göre açıklamalar yapan bir kurum haline gelmiştir. Ayda bir açıklama yapabilir, haftada bir açıklama yapabilir, bu sertlikte açıklamalar yapabilir ama Cumhurbaşkanlığı seçiminin ya da siyasi gündemin payandası, parametresi olmamalıdır.”