Gazeteci Yazar Serdar Arseven, “KKTC’deki Siyonist yerleşim çabalarına dikkat çekti. Arseven, sosyal medyadaki “Kıbrıs Filistin Olmasın!!” grubuna işaret ettiği yazısında kapıdaki tehlikeye işaret etti, yetkilileri ve medyayı bu konuda uyanık olmaya çağırdı.
İşte Serdar Arseven‘in Milat Gazetesi’nde yer alan yazısı:
Sosyal medyada bir grup var;
“Kıbrıs Filistin Olmasın!!” grubu.
Daha çok Facebook üzerinden sesleniyorlar…
Varlıklarından Memur Sen’in geçtiğimiz günlerde düzenlenen etkinliğinde tanıştığım beyefendiler sayesinde haberdar oldum.
Şöyle yazmış grup yönetimi girişe:
“Bu grubun amacı, on yıl içerisinde Kıbrıs Adası’nı ve özellikle de KKTC’yi ele geçirmeye çalışan başta İsrail lobisi olmak üzere, bütün lobilerle mücadele etmek ve bu konuda gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasını temin için kamuoyu oluşturmaktır. Hiçbir siyasi amacı yoktur.”
Takip edenlerimiz çok iyi bilecektir, bu mesele üzerinde en fazla duranlardan biriyiz.
KKTC’deki Siyonist yerleşim çabaları üzerine nice yazımız var.
Bunların, Kıbrıs’ta büyük araziler satın aldıklarını, “kendilerine özel” siteler yaptırdıklarını, “Siyonist medya”da da zaman zaman “Kıbrıs’ta Yahudi Yerleşimi”ne dair haberlerin yer aldığını…
Laiklik hassasiyetli Kıbrıs’ta “ne etkinlikler” düzenlediklerini nice kereler söylemiş, yazıya dökmüştük.
Elimize ulaşan belgelerle, şahitliklerle donattığımız “ikaz” yüklü haberler, yazılar…
Bunlardan dolayı, içeride de etkili uzantıları olan “Siyonist Lobi”nin hedefine yerleştirildiğimizi de bilir takipçilerimiz.
Malûm, “antisemitizm” muhabbeti.
Yahudi karşıtlığı!..
Terörist İsrail’in soykırımlarından dolayı, işlerin “bütün Yahudilerden nefret” boyutuna döküldüğü günlerden geçiyoruz…
Kimileri, “Gazze’deki soykırıma karşıymış gibi görünen Yahudiler de oyunun bir parçası” dese de, ben tam olarak öyle düşünmüyorum.
Vicdanları isyan eden, Soykırım’a karşı çıkan, “Osmanlı’yı arayan” Yahudiler de var.
Ne kadar saptırılırsa saptırılsın, mesele toptan Yahudi karşıtlığı meselesi değil.
Siyonizm, sapkın ideolojik bir akım.
Kendisinden olmayan herkesi, yok edilmeleri gereken zararlı unsurlar olarak görüyor.
“Bunların bebeklerini bile katledeceksin ki, ileride başımıza dert olmasınlar!” diyor.
Yahudi anne babanın kimsesiz kalmış bebeğine biz asla zulmetmez, aksine şefkat gösteririz ama Siyonist, o bebeği katletmeyi “ibadet” olarak görür!..
Bunu da, Gazze’deki Soykırım’ın bütün aşamalarında söylediler zaten; “Müslümanların bebeğinden hayvanına kadar her şeylerini ortadan kaldırmanın” kendileri için “ibadet” olduğunu, defalarca, hem de en etkili ağızları dile getirdi.
Bugün ne yazık ki, bu gelmiş geçmiş, gelebilecek en şedit “şer odağı”nın soykırımı karşısında çaresiz durumdayız.
Siyonizm’in uşağı batılı “devlet” herifleri soykırımı desteklemeye devam ediyor.
İslam dünyası denilen varlığı ile yokluğu neredeyse bir dünya, olanı biteni “üzüntü ve endişeyle” izliyor!
Türkiye kamuoyunun gündeminden de düştü gibi Gazze meselesi…
İnsanlarımız açlıktan ölüyor, hiçbir nokta güvenli değil.
Büyük direniş ortaya koyan, insanlık tarihinin en büyük kahramanlık destanlarından birine imza atan Filistinliler yapayalnız…
Adalet Divanı filan hikâye, bunu herkes biliyor.
İsrail insanlık vicdanında mahkûm olsa da, bunun İsrail açısından zararı da, önemi de yok.
“Bunların bebeklerini, hayvanlarını katletmek ibadettir!” diyen bir zihniyet dünyasının “imaj” derdi mi olur?
Yaşananlar dünyadaki bütün Yahudilere zarar veriyormuş, filan!
Umurlarında mı?
“Din adına saplandıkları fanatizm” bunları mı düşündürtür bu kirli zihniyete!..
X
Gazze’ye el uzatma çabalarının çok da işe yaramadığını, ortada “İslam dünyası” diye bir dünya olmadığını, Mısır’ından Suudi Arabistan’ına kadar hemen hepsinin Siyonizm’in kontrolünde olduğunu…
Türkiye’nin de, üst üste yediği darbelerden sonra, ekonomik açıdan epeyce köşeye sıkıştırıldığını net bir şekilde görüyor…
“Gazze’ye asker gönderelim, bütün ilişkileri keselim” çıkışlarının karşılık bulmayacağını biliyorum…
X
Baksanıza, Filistin’in başına gelenleri gördüğümüz halde, Kıbrıs’ta yaşanabilecekler bile umurumuzda olmuyor pek!
Kıbrıs…
Allah muhafaza…
Birçok yazımızda dikkat çektiğimiz “tehlike” dikkate alınmazsa…
Allah muhafaza!..
“Kıbrıs Filistin olmasın” ikazlarına kulak vermemenin bedeli çok çok ağır olur.
Ne yazık ki, bizdeki medya organlarında bu konu çok az yer bulabiliyor.
Bunlardan birine, geçtiğimiz günlerde denk geldim.
Siyasal iktidara tam destek veren Sabah Gazetesi’nin gözümden kaçmış haberini, yirmidört.tv internet sitesinde gördüm…
Özeti şöyle:
“İran, İngiltere, Rusya, Ukrayna, Polonya ve İsrail’den binlerce Yahudi’nin KKTC’de dev araziler satın aldığı ortaya çıktı!”
“Önce Rusya Ukrayna savaşı, şimdi de İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği katliamın ardından, KKTC’yi adeta mesken tutan yerleşimciler, mercek altına alındı!”
“KKTC’nin özellikle Kuzey bölgesine çok sayıda Yahudi’nin yerleştiği, dev arazilere dev blokların yapıldığı ve bunların avukatlar aracılığı ile satın alındığı tespit edildi.” (https://www.yirmidort.tv/gundem/kktcde-yahudi-yerlesimci-tehlikesi-138139)
UZUN YILLARIN MESELESİ
Sabah’tan alıntı haberde, Kıbrıs’taki yerleşim çabalarının “son dönemde” gerçekleştiğini öne sürülmüş ama, durum öyle değil.
KKTC- Tatlısu Belediye Başkanı Sayın Hayri Orçan, uzun yıllar evvel, “tehlikeyi” haber vermişti.
Biz de, kendilerinin ikazı üzerine konuyla çok yakından ilgilenmiş, oralara giderek, yazı dizileri hazırlamış…
Nice köşe yazımızda, televizyon konuşmamızda bu konunun üzerinde durmuştuk…
Kimileri, “Sabah’ın bütün Yahudileri işaret eden dilinin doğru olmadığını” söyleyebilir…
Dediğim gibi, Yahudi’nin de iyisi, kötüsü var.
Ne var ki…
Olan bitenleri gördükten sonra…
Yoğurdu üfleyerek yemekten başka çaremiz mi var?
Filistinlilerin başlarına gelenlerini “üzüntü ve çaresizlikle” izleyen Müslümanlar olarak…
Kılı kırk milyon yarmak mecburiyetinde değil miyiz?
Bize kimseden zarar gelmez.
Biz, çaresizlik içindeki Yahudilere de kucak açmış insanlarız.
Derdimiz, endişemiz belli:
“Günün birinde, tıpkı Filistin’deki gibi, oldu bittiye getirilirse işler!
BM’si filan çökerse üstümüze!”
Bugün olmaz belki…
Ama ya yarın…
Ya 10 yıl sonra?
“Bu iktidar başta olduğu müddetçe hiç bi şeycik olmaz!” diyenler de işitsin sesimi…
Hangi iktidar bâki?
Ne Gam Bâki, Ne Dem Bâki!..
X
Bugün…
“Kıbrıs Filistin olmasın!!” çağrıları gündemde…
Varsın, kimileri “Paranoya” desin…
Kim ne derse desin…
“Uyanık” olmanın kime ne zararı var?
“Yolları tıkamanın” kime ne zararı var?
x
Gazze’de olan biteni seyrettik, seyrediyoruz…
Yavru Vatan’a uzak düşmeyelim bari!