15 Mart KANLI CUMA!

Batının Merhamet Eşiği Nedir?

Dün, 15 Mart Uluslararası İslamofobi ile Mücadele Günü idi…

15 Mart 2019 tarihinde Yeni Zelanda’nın Christchurch şehrindeki El Nur Camii ve Linwood İslam Merkezi’ne Cuma Namazı için gelen kalabalık cemaate yerel saatte 13.40’ta gerçekleştirilen saldırılarda 51 kişi öldü, 49 kişi ise yaralandı.

Bütün dünyanın tepkisini çeken saldırıda Irkçı terörist masumlara acımadan ateş açtı.

Saldırıyı videoya alıp sosyal medyadan canlı paylaşan terörist Tarrant’ı Nur camisi girişinde ”Hello Brother!” diye karşılayan ilk kurban Davud Nabi’nin bu son sözü simge haline gelmişti. “Hello Brother”

Batıda Haçlı Seferlerinden itibaren süregelen İslam karşıtlığı terör saldırısında görüldüğü gibi giderek artan ırkçılık ile birlikte yükselmeye başladı. İslamofobi ve Irkçılık artış nedenine gelince, Batı 1900’lü yıllardan itibaren kendi aralarındaki savaşlarda masum, sivil, asker fark etmeden milyonlarca insanın katledilmesi 1. ve 2.Dünya savaşları ardından Japonya, Vietnam, Afrika’da yaptıkları insanlık dışı katliam ve yok etme teorileri ile insanlık tarihinde eşi benzeri görülmemiş vahşetlere imza atılırken yeni bir düşman olarak İslam’ı seçti.

1990’lı yıllarda artık kendi içinde birlikte hareket etmeye başlayan Batı (Haçlı) dünyasında yöneticiler tarafından Irkçılık ve İslam düşmanlığı iyice körüklendi.

Avrupa ve Batı Cephesinde artan ırkçılık ve İslamofobi için neler yapılabilir?

Göçmen Müslümanlar olarak yaşadığımız ülkelerin siyasetinde ve yönetiminde söz sahibi olmazsak birileri bizim adımıza kirli kararlar alır kirli oyunlar sergilerler. Batı dünyası içerisinde yaşayan Müslüman göçmenlerin yaşadıkları ülkelerin siyasetinde ve yönetiminde söz sahibi olmaları büyük önem arz ediyor.
Irkçı, aşırı dinci Hristiyan terörünün önüne geçmek için Batı’da karar alma ve yönetim kadrosunun İslamofobi’den kurtulması gerekiyor.

Bu ve benzeri saldırıların sorumlusu başta ABD’de ve İsrail’de olmak üzere benzer merkezlerde konuşlanmış, devlet eliyle terör uygulayan sapkın Siyonist Emperyalist akıldır.

İnsanlığın ilk hedefi dünyanın baş belası bu yırtıcılardan bir an önce elbirliği ile kurtulmaktır, yoksa dünya helak olacak.

Batı Haçlı zihniyeti hiçbir zaman merhametli olmadı.İnsan hakları, hukuk gibi terimlerin arkasına saklanan Batı dünyası hiç bir zaman merhamet, vicdan sahibi olmadı.

Uluslararası alanda İnsan hakları, özgürlük, hukuk gibi terimleri kendi donanımları ve istedikleri şekilde işlettiler ama merhamet ve vicdanı hiç bir zaman harekete geçiremediler.

Batının Merhamet eşiği evlerinde beslediği kedi ve köpekleri oldu. Kendi dinlerinden olsa bile merhameti insanlara karşı asla kullanmadılar. Özgürlükler adı altında insanları acımadan karanlığa ittiler.

Avrupa’nın yakın tarihindeki Bosna-Hersek soykırımı, Afrika’daki katliamlar ve gözyaşı hep batının merhametsizliğinin ürünü. Önce Vietnam’da ardından Irak’tan Afganistan’a Suriye’de Doğu Türkistan’da, Filistin’deki katledilen bebekler Ukrayna’daki savaş hep Batının merhametsizliğinden kaynaklıdır.

Batının Merhamet Eşiği evlerinde beslediği kedi köpekten öteye geçemez.

Batı dünyası için insan hakları kavramları sadece kendilerine göre kavramlardır.

Kurallar ve kavramları kendi çıkarlarına göre kullanabilirler ancak menfaat ve çıkarlarına ters düşünce yan çizerler.

Batıda her şeyin içi boşaltılmıştır.

Maddiyata o kadar tapınma vardır ki.

Manevi duyguları unutmuşlardır.

Bunun için Batıda vicdan, merhamet, acıma hissi yoktur.

Artan İslamofobi ve tüm huzursuzlukların sebebi maddi huzuru bulmak üzere kurulan Batı medeniyetinin maddi huzuru bulamayınca saldırganlaşmasıdır.

Bu nedenle Batı hiçbir zaman huzuru bulamıyor.

“Hayra motor, şerre fren olmalıyız”

Cennet mekan Hocamız Prof. Dr. Necmeddin Erbakan diyor ki;

”Manevi huzur olmadan maddi huzuru bulmak mümkün değildir.

Peygamber Efendimiz (SAV) sadece İslam alemi için değil bütün insanlık için bir kurtuluş müjdesidir.

Adaletle yönetilen barış ve huzur dolu bir dünya, ancak O’nun getirdiği ilahi prensipler üzerine inşa edilebilir”

İslam’ı tam manasıyla anlamak ve şuurlu Müslüman olmak için ”Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (SAV) efendimizin örnek hayatını ve mücadelesini yeniden hatırlamaya davet ediyorum.

Peygamber efendimizin güzel ahlakını, örnek hayatını ve eşsiz mücadelesini örnek almalı, insanlığın kurtuluş reçetesi olan ilahi prensiplerini hayatımıza hakim kılmak için çalışmalıyız.

Bugün ırkçı emperyalizmin esareti altında, kan ve gözyaşına boğulmuş insanlığın kurtuluşu ancak O’nun rehberliği ile mümkün olacaktır”

15 Mart 2019’da Yeni Zelanda’nın Christchurch kentinde gerçekleşen İslam karşıtlığı terör saldırısında hayatlarını kaybeden kardeşlerimizi bir kez daha rahmetle anıyoruz.