Bilindiği üzere 6 Şubat Pazartesi saat 04.17’de Maraş ili Pazarcık ilçesi merkezli 7.7 büyüklüğündeki ilk depremin ardından saat 13.24’e Elbistan ilçesi merkezli 7.6 büyüklüğünde ikinci deprem oldu. Maraş, Hatay, Malatya, Adıyaman, Antep, Urfa, Adana, Osmaniye, Diyarbakır, Kilis, Elazığ’da büyük yıkım meydana geldi. 31 bin 643 kişi hayatını kaybetti, 80 binden fazla kişi yaralandı. Depremde çok fazla can kaybının yanında mal kaybı da yaşandı. İlerleyen süreçlerde hak kaybına uğranmaması için vatandaşlarımızın alması gereken hukuki önlemler bulunmaktadır.
Afete maruz kalan vatandaşlar, uğradıkları zararların tespitini öncelikle yaptırmalı. Örneğin, evi yıkılan, arabası göçük altında kalan ilerde bu zararının tazminini talep edecek ise veya karşılaştığı zararın deprem kaynaklı olduğunu ispat etmek istiyorsa, bu durumu mahkeme aracılığıyla tespit ettirmesi gerekmektedir. Bu konuda, tespit talep eden depremzede tanık dinletebileceği gibi, bilirkişi tarafından irdelenmesi gereken konuları da mahkemeye sunduğu dilekçesinde ifade etmelidir.
Deprem Bölgesinde Delil Tespitinde Nelere Dikkat Edilmesi Gerekmektedir?
*Deprem bölgesinde ağır hasarlı yapılarda karot testine esas olmak üzere beton, demir vb. numunelerin alınması ve bu numunelerin açık adres ve ada parsel de belirterek saklanmalıdır.
*Arama kurtarmanın sona ermesinde sonra sağlam kolon ve kirişlerin ayrılması gerekmektedir.
*Beton dayanım sınıf ölçümleri yapılmalıdır. Yine mevcut mevzuat gereği bina türü kat sayısı ve inşaat alına göre örnek alınmalıdır.
*Alınan tüm karot örnekleri patpatlı (airbag) torbalarda ve kutulanarak saklanmalıdır.
*Enkazdan demir donatı, çekme dayanımı testi için bina sayısının 2 katı kadar örnek alınmalıdır.
*Enkaz kaldırılmadan önce temel ve devamı nitelindeki yapılara zarar verilmemesi gerekmektedir.
*Kolonların içindeki demir donatı miktarı,demir çapları ve kolonların ebatları ve diğer özellikler de belirlenmelidir.
*Mevcut yapıya ilişkin fotoğraf ve video kaydı yapılarak tutanağa bağlanmalıdır.
*Bina ,temel, inşaat kalitesi ve sorumluluk konusunda mevcut yıkıntılardan örnek alınmalı ve ön teknik değerlendirme noktasında bilirkişi raporu alınmalıdır.
*Bina daha önce güçlendirildi mi tespit edilmelidir.
*Binada tadilat yapılmış mı tespit edilmelidir.
*Binaya ilişkin riskli bina ya da başka bir tutanak var mı tespit edilmelidir.
*Bilirkişi heyetinde; mimar, jeoloji ve inşaat mühendisleri ile ilgisine göre diğer uzmanlar olmalıdır.
*Yapı ruhsatı, yapı kullanım belgesi, mimari ve statik projelerin gecikmeksizin ilgili belediyelerden, yapı sahiplerinden ve yapı denetim firmasından temin edilerek bilirkişi heyetine tevdi edilmelidir.
*Cumhuriyet savcısı nezaretinde bilirkişiler eşliğinde olay yeri tespit işlemlerinin yapılması ve tutanağa bağlanması neticesinde dosya içerisine alınmalıdır.
Zarar gören evin tapuda kayıtlı sahibi depremde hayatını kaybetmiş veya ulaşılamaz durumda ise ne olacak?
Bu halde delil tespiti yaptıramayacak bu kişinin eşi veya delil tespitinde hukuki yararı olan üçüncü dereceye kadar yakınları tespit işlemi talebinde bulunabilirler.
Depremzedeler mahkeme masraflarını nasıl karşılayacak?
Bilindiği üzere ülkemizde ulusal yas ve deprem bölgesinde olağanüstü hal ilan edilmiştir. Hazine ve Maliye Bakanlığı durumun mücbir sebep olduğunu resmi olarak açıklamış ve vergisel yükümlülükler ötelenmiştir. Bunların bütünü bölgede deprem mağduru olan tüm insanlarımızın ücretsiz olarak hizmetlere erişimini gerekli kılmaktadır. Bu durum yargı ve mahkemeler için de geçerlidir. Maddi gücü olmayanın, zorda olan bir de dava harcı ve gideri ödemesi beklenemez. Bu sebeple delil tespiti taleplerinin adli yardım talebiyle açıldığında, bölgenin hassas durumu ve OHAL göz önünde bulundurularak, adli yardım talebinin belgelenmesi aranmaksızın masrafların devlet ödeneğinden karşılanacağı kanaatindeyiz.
Bu aşamada önemli olan delil tespitidir. İlerleyen süreçlerde DASK ve devletin sorumluluğu konularına da değineceğiz.