İnsan, anlaşıldığı yerde kendini evinde hisseder. Sevginin en derin hali de tam olarak burada başlar. Karşındakini görmek, duymak ve gerçekten anlamak. Ama günümüz dünyasında, sevgi çoğu zaman yalnızca romantik ilişkilerle ya da büyük jestlerle ölçülüyor. Oysa sevgi, yalnızca sevmekten ibaret değil; anlamak, dinlemek ve hissetmektir.
Bazen en büyük sevgisizlik, birini yanlış anlamaktan gelir. İnsan sevildiğini bilmek ister ama daha da önemlisi, olduğu gibi kabul edilmek ister. Anlaşılmadığını hissettiğinde ise sevildiğinden de şüphe etmeye başlar. İşte bu yüzden ilişkilerde en büyük kopuş, sevgisizlikten çok, anlaşılmamaktan doğar.
Gerçek sevgi, karşımızdakini kendi bakış açımızdan değil, onun dünyasından görmeye çalışmaktır. Bir insanı gerçekten anlamaya niyet ettiğimizde, sevginin de daha derin ve güçlü bir hale geldiğini fark ederiz. Belki de bu yüzden en güzel aşk, en güçlü dostluk ve en sağlam bağlar, yalnızca sevgiden değil, aynı zamanda anlamaktan doğar.
Sevildiğini bilmek güzel bir şeydir ama gerçekten anlaşıldığını hissetmek bambaşka bir güven duygusu verir insana. Bir cümleni tamamlamadan ne demek istediğini anlayan biri… En zor anında, tek kelime etmesen bile gözlerinden geçen fırtınayı hisseden biri… İşte gerçek sevgi tam da burada saklıdır.
Anlaşılmadığında insan kendini daha yalnız hisseder. Bazen kalabalıklar içinde bile yalnızızdır çünkü sesimizi duyan çoktur ama ne dediğimizi anlayan azdır. Bir gün boyunca onlarca insanla konuşabiliriz ama içimize dokunan bir cümle duymadan eve dönebiliriz. O yüzden bir insanı anlamak, ona verilmiş en büyük hediyedir. Çünkü kalp, anlaşıldığında huzur bulur.
Sevgi, yalnızca büyük sözlerle ya da büyük jestlerle gösterilmez. Küçük anlarda gizlidir: Yorulduğunu fark edip bir fincan çay uzatan bir dostta, gözlerindeki hüznü görüp “İyi misin?” diye soran birinde, kendini anlatmana gerek kalmadan seni anlayan bir kalpte… Sevgi, anlaşılmaktır. Ve birini anlamak, onu yargılamadan dinlemek, olduğu gibi kabul etmek, en güzel sevgidir.
Belki de en büyük şans, hayatımızda bizi gerçekten anlayan birilerinin olmasıdır. Çünkü insan, yalnızca sevildiği yerde değil, anlaşıldığı yerde büyür ve çiçek açar.