Zaman Akıp Giderken Hayatı Yakalamak!

Yayınlama: 12.02.2025
A+
A-

Zaman, bizi taşıyan görünmez bir nehir gibi akıp gidiyor. Ama belki de onu bir yarış olarak görmek yerine, bir armağan gibi kabul etmeliyiz. Sabah ve akşam, bu döngünün en büyüleyici iki köşesi. Her biri, hayatımıza farklı bir renk, farklı bir ruh katıyor.

Sabah, doğanın ve ruhumuzun uyanışı. Güneş, karanlığı geride bırakırken içimize de taptaze bir enerji doluyor ve yeni bir günün hikâyesi yazılmaya başlıyor. Genellikle günün telaşı içinde zamanın nasıl geçtiğini fark etmiyoruz. Sabah gözümüzü açıyoruz, gün başlıyor, planlar, işler, yetişmesi gerekenler derken akşam oluyor. Her şey sanki hızlandırılmış bir film gibi akıp gidiyor. Ne ara hafta bitti, ne zaman ay sona erdi, nasıl oldu da bir yıl daha geride kaldı, anlamak güç. Zamanın bu kadar hızlı akması modern hayatın bir gerçeği mi, yoksa bizim algımız mı değişti?

Araştırmalar gösteriyor ki, meşguliyet ve rutinler zamanı hızlandırıyor. Çocukken günler uzun gelirdi çünkü her an yeni bir keşifti. İlk kez gördüğümüz sokaklar, ilk kez öğrendiğimiz bilgiler, oyun oynarken kaybolduğumuz saatler… Büyüdükçe günler birbirine benzemeye başlıyor ve zaman sanki elimizden kayıyor. Oysa farkındalıkla yaşadığımızda, her anın kıymetini bildiğimizde, zamanın akışı üzerinde bir nebze de olsa kontrol sağlayabiliriz.

Gün içinde stres, yoğunluk, hayal kırıklıkları olabilir ama hayata nasıl baktığımız tamamen bizim elimizde. Küçük şeylere sevinmek, iyi anları çoğaltmak, sahip olduklarımızın kıymetini bilmek zamanı daha anlamlı kılar. Yaşadığımız her gün bir hediye ve onu nasıl geçireceğimiz bize bağlı

Akşam ise bir veda değil, bir huzur anı. Günün yorgunluğunu bırakıp, kendimize dönme zamanı. Güneş batarken gökyüzü renkten renge bürünüyor, sanki gün bize güzel bir kapanış sahnesi armağan ediyor. Akşamın ışıkları sönerken, içimizde bir minnettarlık hissi uyanıyor: Bugün de yaşadık, hissettik, öğrendik.

Zamanın hızla akıp gitmesi korkutucu değil, aksine kıymetli bir hatırlatma. Her sabah yeni bir umut, her akşam güzel bir tamamlanış. Bize düşen tek şey, sabahı sevinçle karşılamak ve akşamı huzurla uğurlamak. Çünkü zaman bizimle yarışmıyor, sadece bizden fark edilmek istiyor. Elbette zamanın akışına karşı koyamayız ama onun içinde kaybolmadan yaşayabiliriz. Günlerin elimizden kayıp gitmesine izin vermemek için biraz daha farkında, biraz daha bilinçli ve biraz daha mutlu olmak mümkün.

Unutmayın, her düşünce bir değişimin başlangıcı olabilir. Okuduğunuz için teşekkür ederim..

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 2 Yorum
  1. Bintul_islam1453 dedi ki:

    Muazzam yazı .Gönlünüze ,emeğinize sağlık..

  2. Zlh dedi ki:

    Zaman bizle yarışmıyor, sadece bizden fark edilmek istiyor.. Kıymet bilmek gerek.. Hocam yüreğinize sağlık..