Yeniden Refah’tan İran-İsrail gerilimine ilişkin dikkat çeken açıklama!

Yeniden Refah’tan İran-İsrail gerilimine ilişkin dikkat çeken açıklama!
Yayınlama: 16.04.2024
A+
A-

Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, İran-İsrail gerilimine ilişkin, “Temel mesele Gazze’de yaşanmakta olan insanlık dramıdır, insan hakları ihlalleridir, soykırımdır ama kendi medyamız da başta olmak üzere maalesef dünya bugün Gazze’de yaşananları değil, Refah Kapısına sıkıştırılan milyonların açlığını, ilaçsızlığını, çaresizliğini değil, İsrail’le İran arasındaki atışmaları izlemeye mecbur bırakılıyor. Biz dikkati bir kere daha Gazze’deki soykırıma ve insanlık dramına çekiyoruz.” Dedi.

Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, partisinin haftalık olağan Merkez Yürütme Kurulu toplantısı sonrası gündeme dair açıklamalarda bulundu.

 

‘Bu uygulama antidemokratiktir’

Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları’nın Belediye Meclisinde yürürlüğe koyduğu antidemokratik uygulamayı eleştiren Suat Kılıç, şöyle konuştu:

“31 Mart 2024 Yerel Seçimleri yaşandı ve geride kaldı ancak seçimlere ilişkin olarak henüz devam eden itirazlar ve alışık olmadığımız uygulamalar var. Öncelikle itirazların Yüksek Seçim Kurulu’nda hukukun bütün normlarına uygun bir şekilde harfi yiyen kamu vicdanını rahatlatacak kararlara bağlanmasını bekliyoruz. Bu konulara ilişkin noktalara temas etmeden önce Elazığ ilimizde örneğine pek rastlamadığımız bir uygulamayı sizlerle paylaşmak istiyorum. Bilindiği gibi Elazığ’da da diğer il ve ilçelerimizle birlikte seçimler yapıldı ve sonuçlandı. Belediye başkanlığı kazanıldı bir siyasi partimiz tarafından ve belediye meclisi üyelikleri de diğer partiler arasında dağıldı. Elazığ Belediye Başkanı sıra dışı bir uygulamaya imza atarak beşer kişiden oluşan belediye komisyonlarını üçer kişiye indirmek suretiyle Elazığ’da belediye meclisinde muhalefetin sesini tamamen kısmayı tercih etti. Bu uygulama antidemokratiktir. Hani diyoruz ya yasal olan hak olmayabilir. Evet kanuna uygun olabilir ama hukuka uygun değil, yasal olabilir ama hak değil. Bir belediye meclisinde, o şehir halkının seçilmiş temsilcilerini, belediyenin ilgili komisyonlarından uzaklaştırmak, belediyede yapılacak işleri kamuoyu dikkatinden kaçırmaktır. Ortak akıldan uzaklaştırmaktır, müzakereye kapatmaktır. Elazığ Belediye başkanına bu yanlışını terk etmesi çağrısında bulunuyoruz. Elazığ belediye başkanına hukuka dön eski köye yeni icat getirme teamülün ve yasanın gereği olan herkesin alışkanlığı olan Elazığ’da komisyonların 5 kişiden mürekkep olduğu eski sisteme uygun hareket etme çağrısını buradan yeniliyoruz. Belediye meclisindeki üyelerin ilgili komisyonlarda temsil edilmesinin kimseye bir zararı olmayacaktır. Bu tür kötü örneklerin çoğalmamasını temenni ediyoruz. Bugün belediye meclisinde başlar bu tür örnekler yarın değişik toplumsal kesimlerin, katmanların sesini kısmaya, sözünü azaltmaya, haklarını gasp etmeye kadar ilerleyebilir. Dediğim gibi hukuka uygun olabilir ama haklı bir durum değildir, yasal olabilir ama meşru değildir.

‘3 ilçede hak henüz tecelli etmemiştir’

Yüksek Seçim Kurulu’nda devam eden itirazlarının olduğu söyleyen Kılıç, “ Olağanüstü itiraz başvurumuzun neticesini beklediğimiz 3 ilçemiz var. Bunlardan biri Gaziantep Nurdağı teferruatına girmiyorum. Gaziantep Nurdağı’ndaki mevzuata ve uygulamaya aykırılıkları kapsamlı dilekçemizle Yüksek Seçim Kurulu’na ilettik. Keza Şanlıurfa Siverek… Siverek’te de defalarca oyların sayılmış olmasına rağmen henüz hak tecelli etmemiştir. İtirazlarımız harfiyen dikkate alınmış değildir. Yüksek Seçim Kuruluna olağanüstü itiraz başvurumuzu yaptık. Bu istikamette YSK’da tüm delillerin değerlendirilmesini itirazlarımızın dikkate alınmasını ve Siverek’e gerekliyse yeniden sayım yetmiyorsa yeniden seçim kararının alınması kaçınılmaz. Bir değer dokta, Samsun Bafra’da tam kanunsuzluk hali var. İtiraz dilekçemize bütün gerekçeleri ile mevcut, seçim pusulasında birleştirilmiş oy pusulasında Demokratik Sol Parti ambleminin olması gereken yerde Memleket Partisi var. Bu durumda o seçim çevresindeki seçimin yenilenmesi gerektiği kanunun emredici hükmüdür. Sadece pusula da DSP’nin yerinde Memleket Partisi olmakla kalmamış, aynı zamanda sayım ve tasnif sırasında da partilerin oyları karşılıklı olarak birbiri adına kaydedilmiştir. Bu durumda yapılması gereken bellidir. Samsun Bafra konusunda da Nurdağı ve Siverek’le birlikte ivedi kararın verilmesi, kamuoyu vicdanının rahatlatılması, kanuna ve kurumlara olan güvenin tüm topluma yaşatılması lazımdır. 1-2 ilçede belediye başkanlığını hangi partinin kazandığından daha önemli olan bir ülkede tek kurum olan Yüksek Seçim kuruluna duyulan güveni korumak, kollamak ve muhafaza etmektir. Seçmen olarak ve siyasi partiler olarak Yüksek Seçim Kurulu’na yönelik güvenimizi yitirmek istemiyoruz.” şeklinde konuştu.

‘Türkiye’nin gündemi seçim değil geçimdir’

Türkiye’nin gündeminde erken seçim değil vatandaşın geçim derdinin olduğunu kaydeden Kılıç, açımlamalarına şöyle devam etti:

“Seçimler yaşandı, geride kaldı biten seçimlerle birlikte erken seçim tartışmaları başladı ama Yeniden Refah Partisi bu konuda hemen karşı bir duruş aldı. Türkiye’nin gündemi seçim değildir. Milletvekili seçimleri 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılmış Cumhurbaşkanlığı’nın Seçiminin İkinci Turu 28 Mayıs 2023 tarihinde yapılmış. Takip eden haziran ayında kabine kurulmuş ve kurulan kabine henüz 10 ayını bile doldurmamıştır. Türkiye’nin ihtiyacı bir yeni seçim değildir. Parlamento veya Cumhurbaşkanı seçimlerinin yenilenmesi değildir. Türkiye’nin derdi bugün seçim değil, geçimdir. Hükümetimizden bütün dikkati ekonomideki sorun başlıklarına yönlendirmesini bekliyoruz. Geçim darlığı, emekli maaşları, emeklilikte adalet beklentisi ile ilgili yaklaşımlar hükümetin öncelikli ve ivedi gündemi olmalıdır. Yine bu arada enflasyonla mücadele yüksek faiz oranları, hayat pahalılığı satın alma gücündeki düşüş. Mutfak enflasyonun önlenememesi gibi geçime ilişkin temel başlıklar da ekonomi yönetiminin öncelikli gündemi olmak mecburiyetindedir. Dediğim gibi Türkiye’nin gündemi seçim değil, geçimdir. Hükümetin önünde 4 yıldan uzun bir süre vardır ve bu süre kronik sorunların çözümü için vardır. Tarım kesimine yönelik problemlerin çözümünü bekliyoruz. Köylü tarlasını sürecek traktörler, bağ, bahçe, tarlaya çıkacak 1 litre mazot 44 lira köylüye mazot konusunda destek sağlanması lazım. Köylüye gübre konusunda destek sağlanması lazım. Köylüye tohum konusunda destek sağlanması lazım. Mutfak enflasyonunu dizginlemenin temel parametresi tarımsal üretimde maliyetleri düşürmektir. Tarımda yeniden kendi kendine yeten bir ülke haline gelmektir. Tarımda ihtiyacını ithalat yoluyla değil, ihracat yoluyla tarımını destekleyebilen bir ülke yeniden olabilmektir. Başta hububat ve bakliyat olmak üzere tarımda ithalatın yerini yerli ürünlerin almasını temenni ediyoruz. Buna yönelik olarak da köylümüzün, çiftçimizin desteklenmesini bekliyoruz. Yine Kurban Bayramına doğru yol alınırken büyükbaş ve küçükbaş hayvan ithalatı bugün için kaçınılmaz hale gelmiş olsa asıl ve kalıcı çözüm olanın, kendi köylümüzün büyük baş ve küçükbaş hayvan üreticiliğini teşvik etmekten geçtiğini de hükümetimize bir kere daha hatırlatıyoruz. Et ve süt ihtiyacını sonsuza kadar ithal ikamesiyle karşılamamız mümkün değildir. Kendi üreticimizi desteklemediğimiz takdirde gelecek yıllarda bu başlıklarda dışa bağımlı hale gelmemiz kaçınılmaz olacaktır.”

‘İran-İsrail gerilimi Gazze’deki soykırımı unutturmamalı’

‘7 Ekim 2023 tarihinden bu yana Gazze’de büyük bir insanlık dramı yaşanıyor. İsrail soykırım politikasını amansız bir şekilde sürdürüyor. Netanyahu, yüzyılın Hitleri olarak durdurak bilmeksizin Gazze’yi yerle bir etmesi yetmemiş gibi Refah Kapısına çaresizce sürülen milyonların üzerine bombalar yağdırmaya mermiler yağdırmaya devam ediyor. Bununla birlikte tırnak içinde insani yardımlar da bölgeye ulaştırılmıyor. Havadan paraşütlerle atılan yardımların büyük bölümü denizin üzerine düşüyor. Bu görüntüler çağ dışıdır. Bu görüntüler ahlak dışıdır, insaf dışıdır, insanlık dışıdır ve maalesef bu görüntüleri yaşatan İsrail olduğu kadar gözetleyen, destekleyen, teşvik eden de Amerika Birleşik Devletleridir, İngiltere’dir, İtalya’dır, Almanya’dır, Fransa’dır. İçimiz kan ağlıyor ama elimizden bunları ifade etmekten fazlası maalesef gelmiyor. Son günlerde tırmanan İran-İsrail geriliminin Gazze’yi gölgelemesini de arzu etmiyoruz. Oradaki temel mesele Gazze’de yaşanmakta olan insanlık dramıdır, insan hakları ihlalleridir, soykırımdır ama kendi televizyonlarımız ve medyamız da başta olmak üzere maalesef dünya bugün Gazze’de yaşananları değil, Refah Kapısına sıkıştırılan milyonların açlığını, ilaçsızlığını, çaresizliğini değil, İsrail’le İran arasındaki atışmaları izlemeye mecbur bırakılıyor. Biz dikkati bir kere daha Gazze’deki soykırıma ve insanlık dramına çekiyoruz. Başkenti Kudüs olan Filistin devletinin bütün dünyaca tanınması ve işgalcilerin yerleştirildikleri bölgelerden çıkarılarak savaş tazminatlarıyla Gazze’nin Filistin’in yeniden ihya ve inşası tek çözüm yoludur. Dünya artık bu gerçekle yüzleşmek, bu gerçeğe dönmek mecburiyetindedir.

‘Yeni Anayasa tekliflerine kapımız açıktır’

Yeni anayasa çağrılarına Yeniden Refah Partisi kapı olarak da kafa olarak da açıktır. Teklif olur ise bu teklifi değerlendirmeye de açık olduğumuzu daha önce beyan ettik. AK Parti grubundan, MHP grubundan ya da CHP grubundan veya Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde temsil edilen herhangi bir siyasi parti grubu tarafından bir anayasa değişikliği teklifi hazırlanacak olursa bunu değerlendirmeye, ele almaya ve destek verip vermeyeceğimizi parti zeminlerinde tartışmaya hazırız ve açığız. Bununla birlikte görüyoruz ki 31 Mart Yerel Seçimleri sonrasında yeni bir anayasa değişikliği arzusu Türkiye’nin gündeminde önemli bir yer edinecek. Dolayısıyla buna yönelik olarak Yeniden Refah Partisi olarak biz de yeni anayasa tartışmalarına nasıl katkı sağlayabiliriz? Değişmesi gereken maddelere nasıl odaklanabiliriz ve hangi önerilerde bulunabiliriz? Başlığı altında çalışmalarımızı başlatıyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne bir anayasa değişikliği teklifi sunma anlamında değil ama herhangi bir siyasi parti grubundan gelecek olan anayasa değişikliği teklifine yeterince katkı verebilmek adına çalışmalarımızı başlatıyoruz. Türkiye’nin faydasına olan milletimizin hayrına olan soruların çözümüne katkı sağlayacak olan devletin daha rahat yönetilebilmesine imkan sağlayacak ve bununla birlikte denge ve denetim mekanizmalarını daha etkin kılacak anayasa tekliflerine biz hazırız.”

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.